İhracat başarısıyla ülke ekonomisinin lokomotif kentlerinden biri olan Gaziantep’in deprem felaketi sonrası düşüş eğilimine giren ihracatı mayıs ayı ile birlikte toparlanmaya başladı.
872 milyon 276 bin dolarlık mayıs ayı ihracatıyla bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,6 artış sergileyen Gaziantep, 2023 Ocak- Mayıs dönemini ise 3,87 milyar dolar ihracat ile kapattı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren ve rakamların umut verici olduğunu söyleyen Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “Deprem felaketi ardından düşüş eğiliminde olan ihracatımızın toparlanıyor oluşu şehrimiz ve ülkemiz adına umut verici. Tüm zorluklara rağmen dimdik ayakta duran, memleketi ve ülkesi için üretmeye devam eden, yüzlerimizi güldüren tüm ihracatçı üyelerimizi, iş insanlarımızı ve emektar çalışanlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum” dedi.
Ocak-Mayıs dönemini değerlendirdiklerinde depremin etkisinin hala net bir şekilde hissedildiğini vurgulayan Başkan Yıldırım, “2022 yılı Ocak-Mayıs döneminde 4,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştik. Bu yıl ise 3,87 milyar dolar ihracatımız var yüzde 8,6’lık bir düşüş söz konusu. Mayıs ayında ulaştığımız ihracat rakamıyla birlikte toparlanma sinyalini görüyoruz ancak dönemsel olarak baktığımızda deprem felaketinin kent ihracatını ne denli etkilediğinin de farkındayız. İhracatçı üyelerimiz, iş insanlarımız ve emektar çalışanları şehrimiz ve ülkemiz için dimdik ayakta durmaya çalışırken bizler de attığımız her adımla onların yanında olmaya, sesi olmaya çalışıyoruz. Gaziantep özelinde tüm bölgenin yeniden toparlanabilmesi ve ihracattaki yükselişini sürdürebilmesi için devletimizin yürürlüğe sokacağı yeni destek mekanizmalarına ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
“2. bir Marmara olabiliriz”
Seçimlerin de tamamlanmasıyla birlikte ekonominin ana gündem maddesi olması gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Büyük bir demokrasi örneğinin sergilendiği seçimleri de geride bıraktığımıza göre artık ana gündem maddesi ekonomi, kentimize, bölgemize yapılacak yatırımlar ve destekler olmalıdır. Deprem felaketi bizlere bir kez daha gösterdi ki Marmara bölgesine alternatif şart. Muhtemel İstanbul depremi de göz önünde bulundurularak ülke ekonomisinin geleceği için ‘Marmara Sanayi Havzası’ yedeklenmeli. Dijital verilerimizi bulut sistemleri ile yedekler gibi üretim gücümüzü de yedeklemeliyiz. Kentimiz ve bölgemizin 2. bir Marmara olmasının önünde hiçbir engel yok. Aksine ülkemiz için çok kritik bir konudur bu. Devletimizin vereceği desteklerle bunu başarabilecek potansiyele fazlasıyla sahibiz. Burada güçlü, nitelikli ürün üreten, yeşil dostu bir sanayi havzası oluşturulmalı” diye konuştu.