2 Mart’tan bu yana siyonist rejim, Gazze’ye hiçbir insani yardımın girişine izin vermiyor. Dünya Bsı’nın verilerine göre, halkın neredeyse tamamı yardım olmadan yaşayamayacak durumda.

48 yaşındaki Samiyye Musa, geriye kalan son unla nasıl hayatta kalmaya çalıştıklarını şöyle anlatıyor:

"Evde biraz un kalmıştı. Makarna ile suyu karıştırdım, gece boyunca beklettim. Sabah olunca macun gibi oldu. Azıcık unla karıştırıp hamur yaptım ve ekmek pişirdim. Her şey çocuklar aç kalmasın diyeydi. Ama açlık öyle bir bela ki artık her evde kol geziyor."

"Ekmek değil, toprak yiyoruz"

Çadırda yaşamaya çalışan İman Selim ise bozuk una mecbur kalmanın acısını gözyaşlarıyla anlatıyor:

"Ağlayarak ekmek yaptım. Kocam ekmekten bir lokma yedi ve 'Sanki toprak yiyorum' dedi. Bir daha ağzına sürmedi."

Dr. Send el-Belbisi, kullanılan bozuk unların içeriğinde kum, alçı ve kanserojen mantarların bulunduğunu söylüyor:

"Bu tür unlar özellikle çocuklar ve hastalar için ölümcül. Uzun vadede kanser ve organ yetmezliği riski çok yüksek."

10 binden fazla çocuk yetersiz besleniyor

Birleşmiş Milletlerin verilerine göre, Gazze’de bir milyondan fazla insan ciddi gıda sıkıntısı yaşıyor. 10 binin üzerinde çocuk, ağır yetersiz beslenme tehdidi altında.

UNICEF Başkanı Catherine Russell durumu şöyle özetliyor:

"İki aydır süren abluka yüzünden Gazze'deki çocuklar açlık, hastalık ve ölümle karşı karşıya. Bu insanlık dışı durum hiçbir şekilde meşrulaştırılamaz."

BM’ye bağlı kuruluşlar, Gazze’de un stoğunun tükendiğini bildiriyor. Gıda krizinin derinleştiği Gazze’de artık her gün, açlıktan ölüm riskiyle geçiyor.

Siyonist rejim, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü soykırım saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 170 bini aşkın kişiyi şehit etti ya da yaraladı.

11 binden fazla kişi hâlâ enkaz altında veya kayıp. Kuşatma, açlık ve ölüm, Gazze halkını sarmış durumda. (İLKHA)