Diyarbakır’da görevli Op. Dr. Belgin Ekmekçiler, göz bozukluklarında tedavi yöntemlerini anlattı. Dr. Ekmekçiler, göz bozukluklarında lazer tedavisi için 13-14 yaşlarındaki çocukların dahi başvuruda bulunduklarını belirterek, lazerin ilk önemli şartının göz numarasının durması olduğunu söyledi.
Son yıllarda telefona bağlı olarak göz bozulmalarının arttığını söyleyen Memorial Hastanesinde görevli Op. Dr. Belgin Ekmekçiler, gözlük takma oranının yükseldiğini belirtti. Ekmekçiler, kişinin görmesini etkileyen birçok hastalık olduğunu, hipermetrop, miyop ve astigmat gibi bu hastalıkların kişinin bazen uzak, bazen de yakın görmesini etkileyebildiğini kaydetti. Hastaların daha iyi görmelerini sağlamak için gözlük verdiklerini aktaran Dr. Ekmekçiler, 'Özellikle son yıllarda cep telefonları, tabletler ve yoğun eğitime bağlı olarak fazla bir şekilde gözlük ihtiyacı oluyor, miyop gelişiyor ve gözlük takma oranı yüksek oluyor” dedi.
Vatandaşların gözlük kullanmaktan kurtulmak istediklerini ve onun içi estetik yollara başvurduklarını ifade eden Ekmekçiler, 'Son zamanlarda vatandaşlarda estetik kaygılar da fazla oluyor. O yüzden gözlükten kurtulma talepleri de sık oluyor. Genelde iki yöntemimiz var. Ya cerrahi olmayan kontak lensle geçici çözümler bulabiliyoruz ya da cerrahi yöntemlerle kalıcı çözümler bulabiliyoruz. Hastalarımız cerrahi yöntemlerden korktukları için lensi denemek istiyorlar. Lensi uyguluyoruz ama lens kalıcı bir çözüm olmadığı için sürekli lens almaları, bakım yapmaları zor olduğu için birkaç yıl sonra cerrahi yöntemlere başvuruyorlar” diye konuştu.
Göz hastalığı olan hastalara en sık lazer cerrahilerini uyguladıklarını belirten Ekmekçiler, ”Hastalarımıza kalıcı yöntemlerimiz olarak hem açık cerrahilerimiz hem de kapalı lazer cerrahilerimiz olarak iki çeşit cerrahi yöntem uyguluyoruz. En sık lazer cerrahilerini uyguluyoruz. Ama lazere uygun olmayan yüksek numaralı ya da yaşlı hastalarımıza açık cerrahiler uygulayabiliyoruz. Açık cerrahilerde hastalarımıza katarakt ameliyatı yapıyoruz, akıllı mercekler takıyoruz veya kendi lenslerine karışmadan göz içi kontak lens dediğimiz cerrahiler uyguluyoruz. Lazerde ise kornea yüzeyini şekillendirecek değişik lazerler uygulayarak gözlüklerinden kurtarıyoruz hastalarımızı” şeklinde konuştu.
'Lazer olmak istiyorum diye bizlere 13-14 yaşlarından itibaren geliyorlar'
Cerrahi işlem uygularken hastalarda nelere dikkat ettiklerini anlatan Ekmekçiler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim en çok üstünde durduğumuz konu birçok vatandaşımız lazer istiyor ama lazer için belli şartlarımız var. Her gelene lazer yapamıyoruz. Bunlardan en önemli şartı yaş. Lazer olmak istiyorum diye bizlere 13-14 yaşlarından itibaren geliyorlar. Lazerin ilk önemli şartı numaranın durmuş olması ve göz numarasının artmaması lazım ki biz yaptığımız değerde onu ömür boyu götürelim. Erken yaptığımızda yeniden gözlük takabiliyorlar. Her kişiye lazer yapamıyoruz aynı numara bile olsa. Kişinin gözünden gözüne fark ediyor. O yüzden mutlaka gözün uygunluğu ve numarasının uygun olması gerekiyor.'
'Sistemik hastalılarının olmaması gerekiyor' diyen Ekmekçiler, 'Romatizmal, şeker, tansiyonda da bu tür şeylerde yapmamaya özen gösteriyoruz. Lazerden sonra numaraları sıfıra kadar yaklaştırıyoruz. Çoğunlukla hastalarımız ’Hocam lazer oldum geri döner mi?’ diye soruyor. Normalde yüzde 95 oranında geri dönüş görmüyoruz ama bazı gözlerde hastaya çok erken yapıldıysa korneanın şekillenmesine göre numara döngülerini görebiliyoruz ama yeniden aynı numaralara çıkmıyor. Örneğin 0.75 gibi küçük değerlere çoğu hastalar bunlarla idare ederken, nadiren bazı hastalarımızın yeniden gözlük kullanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.