Gazze'de her gün ortalama 130 kişinin katledildiğini, toplam şehit sayısının 40 bini aştığını, bu sayının en az 17 bini çocuk ve 11 bini kadınlardan oluştuğuna dikkat çeken hekimler ve sağlık çalışanları, 3 bin 500 çocuğun ise yetersiz beslenme nedeniyle
İşgalci siyonistlerin Gazze'de yaptığı soykırıma karşı Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları tarafından her hafta düzenlenen "Sessiz Yürüyüş" eylemi 44'üncü haftasında da devam etti.
Malatya'da Eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünden başlayan yürüyüş, Kernek Karagözlüler Camii önünde son buldu.
Burada kitle adına basın açıklamasını okuyan Tıp Öğrencisi Yusuf Kaya, Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak, Sessiz Yürüyüşlerinin 44'üncü haftasında, Gazze'yi bir kez daha hatırlatmak ve hatırlamak için bir araya geldiklerini söyledi.
Üç nesildir Gazze topraklarında süregelen, soykırım niteliğindeki katliamların devam ettiğini belirten Tıp Öğrencisi Kaya, "Kuşaktan kuşağa taşınan kan, gözyaşı, cesaret ve fedakârlıkla Gazze halkı, vatanperverliğin ve onurun simgesi olmuştur. 7 Ekim'den bu yana, tam 344 gündür işgalci israil ordusu ve işbirlikçileri, soykırım ve katliamlarına devam ediyor. siyonist zalimler, 'emzikli bebekten ak saçlıya kadar' her canlının katledilmesini kendilerine hak görüyor." dedi.
Gayrimeşru işgalcilerin meşru müdafaa hakkının bulunmadığına dikkat çeken Kaya, "Bu adaletsizlikler dünya düzeninin yanına kâr kalmayacaktır. Bizim dileğimiz, bu düzenin müstehak olduğu cezayı başta İslam ümmeti olmak üzere, vicdan taşıyan insanların elinden bulmasıdır; azmimiz ve çabamız da bu hedef doğrultusundadır." ifadelerini kullandı.
Son 11 ayda, Gazze'de her gün ortalama 130 kişi katledildiğini ve toplam şehit sayısı 40 bini aştığına dikkat çeken Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sayının en az 17 bini çocuk, 11 bini kadınlardan oluşmaktadır. Gazze’de en az 3500 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu sayılar artık vicdanları köreltmiş, insanlık adına utanç verici bir durumu temsil etmektedir. Küresel güçlerin yuvalandığı devletler, bu suçların faillerini onurlandırmış, zulme açıkça destek vermiş ve insan hakları iddialarındaki ikiyüzlülüklerini bir kez daha sergilemişlerdir. Sözüm ona evrensel insani değerlerin ve uluslararası hukukun ne kadar zayıf ve göstermelik olduğu ortadadır. Artık insani olanın ne olduğunu, keyfi buyruklarla belirlemeye çalışmanın gafletinden kurtulmanın zamanı gelmiştir. Çünkü insana yaraşanın ne olduğunu, yalnızca onu yaratan bilir."
Son olarak Kaya, "Bizler, zulme karşı duran hekimler ve sağlık çalışanları olarak, bu azgın topluluğa karşı mücadelemizi daha da şiddetlendireceğiz. Üniversite kampüslerinden meydanlara kadar her yerde, Gazze halkına desteğimizi haykıracağız. Dün olduğu gibi bugün de israili ve onu meşru gören çürümüş insan müsveddelerini lanetlediğimizi ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. Özellikle meslektaşlarımızdan, reçetelerde, hastanelerde ve eczanelerde yerli ilaçları tercih etmelerini önemle rica ediyoruz. Tüm devlet kurumlarını, işletme sahiplerini ve halkımızı aktif boykota ve milli sermayeye destek vermeye davet ediyoruz. Çünkü zulme karşı durmak ve hakkı haykırmak, bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz en şerefli mirastır" şeklinde konuştu. (İLKHA)