Gazze'deki soykırım ve sağlık krizini bir yılı aşkın bir süredir, büyük bir endişe ile takip ettiklerini belirten hekimler ve sağlık çalışanları, sahadan edindikleri bilgilerin durumun vahametini tüm açıklığıyla gözler önüne serdiğine dikkat çektiler.
İşgalci siyonist rejim, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik kara, deniz ve hava saldırılarını sürdürerek 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 44 bin 612 kişiyi şehid ederken, 105 bin 834'den fazla kişiyi de yaraladı.
Soykırımın başladığı tarihten bu yana Türkiye'nin birçok ilinde cumartesi günü "Sessiz Yürüyüş" düzenleyen hekimler ve sağlık çalışanlarının eylemleri, 56'ncı haftaya girdi.
Malatya'da, sağlık çalışanlarının Gazze için düzenledikleri "sessiz yürüyüş" her hafta olduğu gibi yine eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde başladı ve Kernek Karagözlüler Camii bahçesine kadar devam etti.
Burada topluluk adına basın açıklamasını, İntörn Dr. Abdullah Dinçadam okudu.
"Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın ve özgürlüğün bedelini ödeyen izzet sahibi, civanmert Gazze halkına! Selam olsun şehadet rüyasıyla, ölüm pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına! Selam olsun zulme karşı elinden ve dilinden geleni esirgemeyen, kararlılıkla protestolara ve boykota devam eden vicdanlı insanlara!" sözleriyle başlayan Dinçadam, Gazze'deki dehşet verici ablukanın 428'inci gününde, sessiz yürüyüşlerinin 56'ıncı haftasında bir araya geldiklerini belirtti.
"Gazze nüfusunun yüzde 96'sı giderek artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıya"
Dinçadam, Gazze'deki sağlık krizini büyük bir endişe ve öfke ile takip ettiklerini ifade ederek, sahada çalışan gazetecilerden ve Gazzeli meslektaşlardan gelen bilgilerin durumun vehametini gözler önüne serdiğini belirterek, "Gazze'deki abluka, insanî yardım girişi ve dağıtımına engel oluyor, yardım ekipleri ve su kaynaklarına yönelik yoğun saldırılarla birlikte kasten organize edilmiş bir kıtlığa sebep oluyor. Şu anda nüfusun yüzde 96'sı giderek artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıya" dedi.
"600'e yakın çocuk kronik hastalıklar nedeniyle tedavi bekliyor"
Gazze ve Refah sınır kapısında 600'e yakın çocuğun kronik hastalıklar nedeniyle tedavi beklediğini ancak çok kısıtlı sayıda hastanın tahliye edilmesine müsaade edildiğini vurgulayan Dinçadam, "Bu çocuklar yaşam ile ölüm çizgisi arasında sıkışıp kalmış durumdalar. Hekimler olarak bu çocukların Gazze'den tahliye edilmesi için israil üzerindeki uluslararası baskının artırılması çağrısında bulunuyoruz" diye belirtti.
"Yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insan israil saldırılarında hayatını kaybetti"
Gazze'nin her yerinde insansız hava araçları, keskin nişancılar, hava ve kara bombardımanları ile sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirildiğini belirten Dinçadam, "Yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insan israil saldırılarında hayatını kaybetti. Yerleşim alanlarının kasıtlı olarak yok edildiğine şahit olduk. 400 günü aşkındır evlerinden sürülen, güvencesiz koşullar altında yaşamaya zorlanan kardeşlerimizin mazlumluğuna şahit olmaktayız" dedi.
"Sağlık çalışanlarının işkence altında tutulmalarından endişe ediyoruz"
"Gazze'nin kuzeyinde elektrik, su ve gıda olmaksızın hizmet vermeye çalışan tek hastane olan Kamal Adwan Hastanesi de her gün dronlarla yoğun bombardımana maruz kalmaktadır. Geçtiğimiz hafta Israil ordusu hastaneyi tanklarla kuşatmış, kadın hastalıkları bölümünü vurmuş, 70 sağlık personelini bilinmeyen bir yere götürmüştür. İşgalciler Batı Şeria'da Tübas Türk Devet Hastanesine de saldırı düzenlemiş, sağlık personeli ve doktorlar ters kelepçe takılarak rehin alınmıştır. Bu sağlık çalışanlarının işkence altında tutulmalarından endişe ediyoruz" diyen Dinçadam, uluslararası otoriteleri meslektaşlarının bir an önce sağ salim görevlerine dönmesi için girişimde bulunmaya çağırdı.
"Uluslararası toplumu, Gazze halkına karşı yapılan soykırıma karşı fiili adımlar atmaya davet ediyoruz"
Dinçadam, soykırıma seyirci kalmayacaklarını belirterek, "Bu nedenle memleketimizin her tarafından yükselen seslerimizi; sivillerin hedef alınmadığı, güvenli koşullarda çalışabilmeyi talep eden Gazze'li meslektaşlarımızın sesleriyle birleştiriyoruz. Uluslararası toplumu, başta ülkemiz olmak üzere devletleri ve ilgili yönetimleri Gazze halkına karşı yapılan soykırım ile ilgili fiili adımlar atmaya davet ediyoruz" dedi.
"Her daim tarafımız mazlumlar, düşmanımız zalimler olacaktır!"
Dinçadam, "Tarihin çöplüğünde firavunlar, Nemrutlar, zalim hükümdarlar, diktatörler saltanatları ebediyen sürecekmiş gibi zulmedip ellerinde mazlumların kanlarıyla geberip gittiler, azap çekecekleri günü bekliyorlar. Bizde beklemedeyiz. Her daim tarafımız mazlumlar düşmanımız zalimler olacaktır!" diyerek yapılan soykırıma sessiz kalmayacaklarını belirten Dinçadam, "Bu nedenle memleketimizin her tarafından yükselen seslerimizi; sivillerin hedef alınmadığı, güvenli koşullarda çalışabilmeyi talep eden Gazze'li meslektaşlarımızın sesleriyle birleştiriyoruz" şeklinde konuştu.
Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlanması, acil sağlık koridoru açılması, gönüllü doktorların Gazze'ye gitme taleplerinin karşılanması, ablukanın kaldırılması ve insani yardımların girişinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Dinçadam, "Sağlık tesisleri ve sivil altyapı korunup tahrip olanlar yeniden inşa edilmeli" dedi.
"Herkesi apaçık zulme karşı elinden gelen her şeyi yapmaya ve boykota çağırıyoruz"
Dinçadam, tüm vicdan sahibi toplumların ve insan hakları demokrasi iddiası olan devletlerin üzerine düşen görevi yapmasını beklediklerini belirterek, "Herkesi apaçık zulme karşı elinden, dilinden gelen her şeyi yapmaya ve boykota davet ediyoruz. Zira herkes sesinin ulaştığı, elinin yetiştiği ile sorumlu olacaktır" ifadelerini kullandı.
"Gazze için yankılanan seslerin kısılmasını değil, gerekli adımların atılmasını istiyoruz"
Son olarak, Aliya İzzetbegoviç'in sözlerini hatırlatan Dinçadam, "Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Gazze için yankılanan seslerin kısılmasını değil, gerekli adımların atılmasını istiyoruz" dedi. Dinçadam, bu zulmü kanıksamayacaklarını, normalleştirmeyeceklerini ve sabırla ve azimle zulme karşı duracaklarını belirterek açıklamayı sonlandırdı.
Etkinlik, Mahmut Yayla hocanın yaptığı duanın ardından sona erdi. (İLKHA)