Hizbullah, siyonist rejimin saldırısıyla birlikte "hiçbir ilkeye, kurala ya da uluslararası norma bağlı kalmadığını" ve "yalnızca ölüm, ateş ve yıkım diliyle konuştuğunu" belirtti.

Açıklamada, bu saldırının tamamen Amerikan desteği ve koordinasyonuyla gerçekleştiği, Washington'un ise olası sonuçlardan kurtulmak için sorumluluktan kaçınmaya çalıştığı ifade edildi.

Hizbullah, İran İslam Cumhuriyeti'nin bugüne dek bölgedeki gerilimi artırmamak için sağduyulu davrandığını ve uluslararası diplomasi yollarını tercih ettiğini hatırlatarak, siyonist rejimin buna rağmen saldırıya geçtiğini belirtti. Tahran'ın sivil amaçlı nükleer enerji hakkını savunduğu, halkının refahı için çalıştığı da vurgulandı.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Siyonist düşman, bu saldırıyla dengeleri değiştireceğini zannetse de İran halkı bu saldırı karşısında daha da güçlenecek ve meşru haklarını savunmaktan geri durmayacaktır. Bu saldırılar İran'ı zayıflatmayacak; tam tersine onu daha kararlı ve dirençli hale getirecektir."

Hizbullah, bölge halklarına ve devletlerine çağrıda bulunarak şu uyarılarda bulundu:

"Bu tür saldırılar karşısında sessiz kalınırsa, işgalcinin saldırganlığı daha da artacaktır. Emperyalizmin ve siyonizmin bölge üzerindeki tahakküm planları ancak ümmetin birlikte duruşuyla boşa çıkarılabilir."

Son olarak Hizbullah, saldırıda şehit düşenler için başsağlığı dileyerek, İmam Seyyid Ali Hamenei'ye, İran Cumhurbaşkanı'na, Devrim Muhafızları'na ve İran halkına taziye mesajlarını iletti. Açıklama şu cümleyle sona erdi:

"Bu kutlu şehitlerin kanı, Allah'ın izniyle bu mücrim rejimin üzerine bela olarak geri dönecektir." (İLKHA)