HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığının düzenlediği basın açıklamasında, yaklaşan tehlikeye dikkat çekerek "Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır." ifadelerine yer verildi.
HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yaşattığı soykırım ve vahşeti telin etmek için her hafta düzenlediği etkinliklerine bu hafta da devam etti.
7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı'nı desteklemek, Gazze'de yaşanan vahşeti kınamak ve tepki göstermek için HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Abdülhakim Ayık okudu.
"Onları yakaladığınız yerde öldürün. Onlar sizi nereden çıkardılarsa siz de onları oradan çıkarın…. Kâfirlerin cezası işte budur." Bakara-191'inci ayetini okuyarak başlayan Ayık, "Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. İzzeti kuşananlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayanlara selam olsun. Selahaddin-i Eyyubi ve Abdülhamid Han'ın torunlarına selam olsun." dedi.
"Gazze, kadın ve çocuk mezarlığına dönüştürülmüştür"
17 bin çocuğun öldüğünü ve 2 milyon insanın ise yerinden edildiğini dile getiren Ayık, "Dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olmaktayız. Kahraman ve mazlum bir millet pervasızca yok edilmek istenmektedir. Gazze'de 41 binden fazla kardeşimiz katledilmiştir. Bu katledilenlerin üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. 17 binden fazla çocuk toprağın kara bağrına bırakılmıştır. Gazze, kadın ve çocuk mezarlığına dönüştürülmüştür. Gazze'de 350 bin konut yıkılmış, 2 milyon insan zorla yerinden edilmiştir. Yüzlerce cami, onlarca hastane, yüzlerce okul ve birçok kamu binası yerle bir edilmiştir. Gazzeli kardeşlerimiz çadır kentlere mecbur bırakılmıştır. Kana, gözyaşına doymayan siyonist rejim, çadır kentlere de saldırmaktadır." ifadelerini kullandı.
"8 milyarlık insanlık alemi bu zulme karşı kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır"
Bir halkın topyekûn açılık, kıtlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlikle yok edilmek istendiğini aktaran Ayık, "Evleri barkları yıkılan bir halkın çilesine tüm dünya seyirci kalmaktadır. İnsanlığın bittiği noktadayız. Zalimlerin zulmüne karşı 2 milyarlık İslam alemi sessiz kalmaya devam etmektedir. 8 milyarlık insanlık alemi bu zulme karşı kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır. Gazze'de sınır kapıları işgal edilmiştir. İnsani kriz her geçen gün derinleşmektedir. Bir halk kıtlık, açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlik içerisinde yok edilmek istenmektedir. Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 70'i, fırınların yüzde 75'i tahrip olmuştur. Sağlık merkezlerinin yüzde 95'i kısmen veya tamamen zarar görmüştür. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değildir. Açlık ve kıtlık her geçen gün derinleşmektedir. Gazze'de hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıklar ürkütücü boyutlara ulaşmaktadır." şeklinde konuştu.
"Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır"
Lübnan'a yapılan bu saldırı, Lübnan ile de sınırlı kalmayacağını söyleyen Ayık, "siyonist işgal rejimi, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışında da sürdürmektedir. Lübnan'a yönelik sistematik saldırılar, işgalin Gazze ile sınırlı kalmadığını göstermektedir. İşgal rejimi, Lübnan'a yönelik saldırılarında toplu katliamlar yapmaktadır. siyonistler, Gazze'de olduğu gibi Lübnan'da da yerleşim yerlerini bombalamaktadır. Lübnan'a yapılan bu saldırı, Lübnan ile de sınırlı kalmayacaktır. Tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır. Birleşmiş milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve birçok kurum işlevini yitirmiştir. Bu sessizlik nereye kadar sürecektir. Küfür devam eder anacak zulüm devam edemez. Bu zulme karşı bölgesel müdahale gücü oluşturulmalıdır. siyonist işgali durduracak somut adımlar atılmalıdır." ifadelerine yer verdi.
"Gazze direnişi, siyonistlerin şahsında ABD ve Avrupa ülkelerine karşı yapılmaktadır"
Kardeş Gazze halkı ile tarihi, kültürel, vicdani ve insani gönül bağının olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Ayık, "Devletler ve sistemler insanlar gibi doğar, büyür ve ölürler. Barış ve adaleti tesis edemeyen devletler ve sistemler yok olmaya mahkumdur. Gazze direnişi ile ABD ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı kırılmıştır. Gazze'de yaşanan soykırım, yeni bir sistemin zaruri olduğunu göstermektedir. Bir avuç kahraman mücahidin direnişi bizlere bunun müjdesini vermektedir. Filistin direnişi bölgesel gücün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalıdır. Gazze'de yaşanan soykırım 3. Dünya Savaşını aratmayacak niteliktedir. Birinci ve İkinci Dünya Savaşında kullanılmayan silahlar Gazze'de kullanılmaktadır. Gazze direnişi, siyonistlerin şahsında ABD ve Avrupa ülkelerine karşı yapılmaktadır. Bu direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir. siyonist rejimin varlığına karşı HAMAS'ın varlığı korunmalıdır. Gazze halkının istiklal ve istikbali gözetilmelidir. Çanakkale'de düşmana karşı savaşan Gazze halkına olan vefa borcu ödenmeli, tarihi sorumluluklar yerine getirilmelidir. Kardeş Gazze halkı ile tarihi, kültürel, vicdani ve insani gönül bağımızın olduğu unutulmamalıdır. Yaşanan zulme karşı sessiz kalınmamalıdır. Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak 'Kudüs İttifakı' kurulmalıdır. Ordular harekete geçirilmelidir." dedi.
"Zulüm ve baskı tamamen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur." Bakara Suresi 193'üncü ayetini okuyan Ayık, son olarak dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:
"Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:
-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.
-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.
-Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz.
-Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmasını talep ediyoruz.
-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atınız.
Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Allah'ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun."
Basın açıklaması okunan dua ile sona erdi. (İLKHA)