10871,08%0,16
41,94% 0,04
48,88% 0,06
5416,92% 1,68
8944,84% 0,00
HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Hüseyin İmir, Sudan’daki iç savaşa ve Gazze’deki ateşkes ihlallerine dair değerlendirmelerde bulundu.
HDK’nin dış güçler adına savaş yürüttüğünü ifade eden İmir, “Sivillere yönelik saldırılar açık bir savaş suçu boyutuna ulaşmıştır.” dedi. İmir ayrıca, Gazze’de ateşkesin uygulanması için arabulucu ülkelere çağrıda bulundu.
“Sudan’da halk açlıkla ve kuşatmayla yok edilmek isteniyor”
Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren çatışmaların ülkeyi büyük bir felakete sürüklediğini belirten HÜDA PAR Dış İlişkiler Başkanı Hüseyin İmir, “Savaşın başından bu yana on binlerce insan hayatını kaybetmiş, 12 milyondan fazla kişi yerinden edilmiş, 30 milyondan fazla kişi ise gıda yardımına muhtaç hale gelmiştir. Ülke ekonomisi çökmüş, temel altyapılar işlevsiz hale gelmiş, halk çaresizliğe terk edilmiştir. Dış güçler adına vekâlet savaşı yürüten HDK’nin geçtiğimiz günlerde ele geçirdiği El-Faşir’de sivillere yönelik saldırıları, kentte yaşanan katliamlar ve uyguladığı kuşatma politikası, açık bir savaş suçu boyutuna ulaşmıştır.” dedi.
“İslam dünyası, hem Gazze’e hem de Sudan konusunda sessiz kalmamalı”
İmir, HDK’ye verilen dış desteğin sona erdirilmesi çağrısında bulunarak, “Petrol ve altın gibi zengin doğal kaynaklar, halkın refahı için değil, dış güçlerin desteğiyle tarafların güç savaşı için araç haline getirilmiştir. Bu noktada uluslararası toplum ve bölgesel aktörler, özellikle de İslam dünyası, artık sessizliğini bozmalıdır. Gazze için bahaneler üretenler, Sudan’da yaşanan bu vahşet karşısında susmamalıdır. HDK’nin saldırıları, abluka ve aç bırakma politikaları derhal durdurulmalı, bu örgüte verilen her türlü dış destek kesilmelidir.” diye belirtti.
İslam ülkelerini ortak bir duruş sergilemeye davet eden İmir, “İslam ülkeleri, Sudan halkının maruz kaldığı bu insanlık dışı saldırılar karşısında acil şekilde harekete geçmeli; insani yardımların ulaştırılması, ablukanın kaldırılması ve sivillerin korunması için somut adımlar atmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Gazze halkı yeniden açlık ve baskıyla teslim alınmak isteniyor”
ABD ve siyonist rejim tarafından planlanan sözde yeniden yapılanma girişiminin, gerçekte Gazze’yi fiilen ikiye bölmeyi amaçladığını vurgulayan İmir, “Bu plan, insani yardımları siyasi şarta bağlayan, Gazze’yi fiilen ikiye ayıran ve halkı toplu cezalandırmaya maruz bırakan sömürgeci bir projedir. Gazze’nin bir bölümü tamamen işgalci güçlerin denetimine alınırken Filistinli direniş gruplarının bulunduğu kesimlerde yardımlar, ‘silahsızlanma’ ve ‘yönetimden çekilme’ şartına bağlanmaktadır. Bu, barış değil; şantaj ve halkı teslim almaya yönelik bir saldırıdır.” dedi.
İmir, siyonist işgal rejiminin her ateşkesi kendi lehine kullandığını ifade ederek, son saldırılarda en az 100 sivilin katledildiğini hatırlatarak, “ABD ise işgal rejiminin yaptığı son saldırıları Refah’ta bir siyonist askerin öldürülmesine 'misilleme' olarak yapıldığını söyleyerek bu vahşeti meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bu tablo karşısında, arabulucu ülkelerin utanç verici sessizliği tarihe kara bir leke olarak geçecektir.” ifadelerini kullandı.
“Arabulucu ülkeler artık kınama değil, fiili adım atmalı”
Hüseyin İmir, uluslararası toplumun ve özellikle İslam ülkelerinin Gazze konusunda somut adımlar atması gerektiğini belirterek, “Arabulucu ülkeler, artık kınama mesajlarıyla değil, fiili ve bağlayıcı adımlarla sorumluluklarını yerine getirmelidir. Siyonistlerin her seferinde kanla büyüttüğü bu işgalin önüne geçmek için caydırıcı bir baskı uygulanmalı, işgal ordusu derhal durdurulmalıdır. Ateşkese rağmen Gazze’de, Batı Şeria’da işgal devam etmektedir. Siyonist işgal rejimini ateşkese zorlayan kamuoyu baskısı olmuştur. Bu nedenle 7 Ekim Aksa Tufanı’ndan bugüne meydanları dolduran vicdan sahibi insanlar, ablukayı kırmak adına Sumud Filosu ve Özgürlük Filosu gibi teşebbüslerle tekrar harekete geçmelidir.” açıklamasını yaptı. (İLKHA)