Kürtçe Dil Hareket (HEZKURD) tarafından İstanbul'da "Kürtçe Dil Haklarında Ortaklaşma Çağrısı" programı düzenlendi.

"Dillerin farklılığı zenginliktir"

Beyoğlu'nda bulunan Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı'nda gerçekleştirilen programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan, "Dil, bir milletin varlığının göstergesini oluşturur. Bireyler arasında anlaşma zemini oluşturarak ortak gelecek idealini canlı tutan da dildir. Dil, toplumu benzer hissiyatlar ve fikirler çerçevesinde bir araya getirir. Dil, millî topluluğun bütün zenginlikleriyle ortak çatı altında anlaşmasını, birbirini anlamasını sağlar. Dillerin farklılığı zenginliktir. Tanışalım ve kaynaşalım diye farklı ırklar, kültürler ve renklerle birbirimize renk katmış, katkı sağlamışızdır. Her bir lisan bir insandır. Farklı dillere vakıf olanların sosyal yaşamdaki etkinliği de daha fazladır." dedi.

"Coğrafyamızın önemli dillerinden biri de hiç şüphesiz Kürtçedir"

Aslan, "Farklı dillere gösterdiğimiz saygı ve önemin bizi büyüttüğü açık ve nettir. Farklı dillere saygı, onu konuşanlara saygıdır. Saygının, saygın bir ortamı oluşturacağı muhakkaktır. Dillerimizin ve renklerimizin farklı olması yüce Rabbimizin ayetlerindendir. Bu, bir kutuplaşma ve kamplaşma unsuru olmamalıdır, öyle sayılmamalıdır. Hoşgörü ve empati refleksimiz arttıkça gücümüz de artmıştır. Coğrafyamızın önemli dillerinden biri de hiç şüphesiz Kürtçedir. Kültürü ve yaşamıyla bu topraklara ait olan Kürtlerin dilidir Kürtçe. Cumhuriyetin kurulduğu son 100 yıllık süreç hariç, bin yıllık bir dönemde kader birliği yapan Kürtlerle Türklerin kendi aralarında dil sorunu yaşadıkları vaki olmamıştır." diye konuştu.

"Kürtçe anayasal güvence altına alınmalı, ana dilde eğitimin önündeki engeller kaldırılmalı"

İnsanların ana dilleriyle konuşmalarını sorun edenlerin yıllarca anaları ağlattıklarını, "bölünürüz" korkusunu pompalayarak Allah'ın yarattığı dil üzerinden hep ötekileştirdiklerini ve bunun da etki–tepkiye neden olarak yıllarca güvenlik sorunları oluşturduğunu hatırlatan Aslan, "HÜDA PAR olarak yeri geldikçe her platformda ötekileştirmenin bölücü olduğunu; kucaklaşmanın, empatinin ve karşılıklı saygının bizi güçlendirdiğini, güçlendireceğini ifade etmekten çekinmedik. Gerek parti programımızda gerekse de Kürt meselesiyle alakalı gerçekleştirdiğimiz seminer ve çalıştaylarda, ana dilin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini ifade ettik. Geçtiğimiz şubat ayında yapılan Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı Sonuç Bildirgesinde; Kürtçe anayasal güvenceye kavuşturulmalı, anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılması, Anayasada Kürtlerin yokluğu değil, varlığı güvence altına alınması gerektiği vurgulandı. Özellikle ana dilin kullanımı ve eğitimiyle ilgili bütün engellerin ortadan kaldırılmasını ifade ederken, aslında dilin canlılığını korumak ve gelecek nesillere bunu kurallarıyla aktarabilmek için diğer sosyal katmanlara ve özellikle sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Sivil toplum ve özel eğitim merkezlerinin, sohbet ve ders dili olarak Kürtçeye önemli zaman ayırmaları ve bunu programlarına dâhil etmeleri son derece önemlidir. Bugün burada Kürd Dil Hareketi HEZKURD'ın yaptığı bu program bu anlamda çok kıymetli ve değerlidir. Kürtlerin bireysel ve toplumsal haklarının tanınması, güvence altına alınması, barışın ve adaletin sağlanması ve güçlü, ortak bir geleceğin inşası için tüm taraflar gecikmeksizin sorumluluk almalıdır. Özellikle dil ile ilgili bütün engellere son verilmelidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)