Diyarbakır'da düzenlenen Alimler Buluşmasına katılan HÜDA PAR Genel Sekreteri Hüseyin Yılmaz, ümmetin lidersiz kaldığı durumda, peygamberlerin varisi olan alimlerin sorumluluk üslenmesi gerektiğini belirtti.
Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), Türkiye başta olmak üzere birçok İslam ülkesinden seçkin ulemanın katılımıyla 9'uncu Alimler Buluşması'nı Diyarbakır'da düzenledi. Programa katılan HÜDA PAR Genel Sekreteri Yılmaz, alimlerin sorumluluklarına dikkat çekerek ümmete liderlik yapmaları gerektiğini söyledi.
"Bu program, İslam ümmetinin uyanması ve siyasilerin bu konuda uyarılması açısından önemli bir etkinliktir." diyen Yılmaz, programı düzenledikleri için İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkür etti.
İslam alimlerinin görev ve sorumluluklarına dikkat çeken Yılmaz, "Malumunuz, İslam ümmeti başsız ve lidersiz. İslam ülkelerinin liderlerinin birçoğu, farklı sebeplerden dolayı siyonizm ve onların destekçileri olan ABD ile karşı karşıya gelmekten korkuyor. Bunun sebebi, bazen ülkenin milli çıkarları, bazen ise siyasi iktidar kaygılarıdır. İslam ülkelerinin liderleri bu durumda iken, İTTİHADUL ULEMA gibi organizasyonlar ve İslam alimleri güzel etkinlikler yapıyor. Ümmetin lidersiz kaldığı durumlarda, peygamberlerin varisi olan alimler bu sorumluluğu üstlenmelidir. Ümmeti bir araya getirmek, toparlamak, dağılan ve birbirleriyle çekişen ümmeti tekrar vahdete eriştirmek, aynı çatı altında bir araya getirmek İslam alimlerinin görevidir." dedi.
"Filistin'deki katliam, Müslümanlar ve İslam âlemi için büyük bir utançtır"
"Mezhebi, meşrebi, fıkhı bir tarafa bırakarak Gazze'deki soykırımı durdurmaya odaklanmamız lazım." diyen Yılmaz, "2 milyar Müslüman, 8 milyon siyonist ile baş edemiyor ya da dağınıklıkları nedeniyle bir şeyler yapamıyorlar. Filistin'deki katliam, Müslümanlar ve İslam âlemi için büyük bir utançtır. Farklı coğrafyalardan gelen farklı alimler bu programda buluştu. Devletleri arasında sıkıntılar yaşayan İslam alimlerinin bir araya gelmesi sonucunda verilen mesajlar, ümmetin birlik ve beraberliğini, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu için neler yapılabileceği gibi konular oldu. Bunu da unutmamak lazım; ileri atılmakta ve mücadelede izzet, lakin korkaklıkta ve geri adım atmakta ise ar vardır. Şu an İslam ümmeti bu utancı yaşıyor; bu programa gelen alimler ve bu topluluk, tam olarak bize Müslümanların ileri atılması ve sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor. Halk olarak boykot ediyoruz, ambargo uyguluyoruz, yürüyüşler ve etkinlikler düzenliyoruz ve bunu parti, topluluk, STK dahilinde yapıyoruz, lakin yeterli olmuyor. Bu konuda kanaat getirdik ki siyonizm ve israil sadece güçten anlar. Güç ve kuvvet olmazsa bu zulüm devam edecektir. Bu programda verilmek istenen mesajlardan biri, İslam ülkeleri liderlerinin bir araya gelmesi, güç birliği yapması; sıradan vatandaşlar gibi boykot kararı almaması, aynı zamanda askeri, silah gücü ve ordularını seferber etmesidir. Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: 'Doğudaki Müslümanın ayağına diken batsa, batıdaki Müslüman bunun acısını hissetmedikçe gerçek manada iman etmiş olamaz.' Ayağına diken batmasını bırakın, bebekler, çocuklar, yaşlılar ve gençler paramparça oluyor ve evleri başlarına yıkılıyor. 40 bin insanın çoğunluğu kadınlar ve masum insanlar; fakat Müslümanlar olarak seyrediyoruz. Bu durum bizim için utançtır." ifadelerini kullandı.
Yılmaz son olarak şunları kaydetti: "Bu açıdan, bu tür etkinlikler, sorumluluğumuzu hatırlatma konusunda önemlidir. Alimler, bulundukları ülkelerin liderlerine baskı yaparak Filistin'deki bu zulmün bitmesi için güçlerini ortaya koymaları konusunda baskı yapmalıdır. Ancak bu şekilde çözüm bulunabilir. Rabbim hayırlara vesile kılsın, Gazze'deki zulmün sona ermesi için bir adım kılsın." (İLKHA)