• BIST 100

    10637,33%0,68
  • DOLAR

    42,33% 0,21
  • EURO

    49,19% 0,14
  • GRAM ALTIN

    5565,17% 0,26
  • Ç. ALTIN

    9220,38% 0,00

HÜDA PAR Milletvekili Dinç, gençlerin kışlasız bedelli askerlik ve öğrenci affı taleplerini dile getirdi

25 Ekim 2024, Cuma 19:08
25 Ekim 2024, Cuma 19:08
HÜDA PAR Milletvekili Dinç, gençlerin kışlasız bedelli askerlik ve öğrenci affı taleplerini dile getirdi
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Gazze’de yaşanan soykırım ve Türkiye'de yaşanan bazı mağduriyetleri dile getirdi.

TBMM’de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Gazze’de yaşanan soykırım, Türkiye’de yaşanan ilaç yokluğu, üniversite öğrencilerinin azami süre ve af talebi ve kışlasız bedelli askerlik konularını gündeme taşıdı.

Gazze'de yaşanan soykırımı her platformda dile getirmeye devam edeceklerini belirten Dinç, Gazzeli Tala'nın hikâyesini anlatarak konuşmasına başladı:

"Gazzeli Tala, ailesiyle birlikte evdeyken işgalci israil tarafından evleri bombalanıyor. Bu bombalamada Tala'nın ailesinden 15 kişi şehid oluyor. Bombalamaya maruz kalan bedenler paramparça olduğu için Tala'nın babası, yeğenini kızı Tala zannederek defnediyor. Bir kaç gün sonra kendi yıkılmış, evinin yanından geçen baba enkazdan bir ses işitiyor ve bu sesi iyice dinlemeye başlayınca bir de bakıyor ki kendi kızı Tala'ya ait. 4 gün geçmesine rağmen kızı Tala enkaz altında yaşıyormuş. Baba Tala'yı oradan çıkarttı, Tala yaşıyor. Filistin konusunda duyarlı olan dünyanın birçok yerinden gelen gençlerle bir araya geldik. 'Filistin için ne yapabiliriz?' diye müzakereler yapıldı, konuşmalar yapıldı. Bu toplantı vesilesiyle kızımız Tala'yla bir araya geldim. Elhamdülillah sapasağlam bir şekilde hayatta. Böylesi bir travma yaşayan bu minnacık yavruyu düşünün, bu küçücük yüreklere ne acılar yükleniyor? Tala gibi binlerce kızımız belki enkazlar altında can verdi."

"Gazze'ye doğrultulan namlu Ankara'ya doğrultulmuştur"

"Şu anda Gazze'nin kuzeyinde bir vahşet, bir soykırım var." sözleriyle konuşmasına devam eden Dinç, Gazze'ye doğrultulan namlunun aynı zamanda Ankara'ya da doğrultulduğunu ifade etti.

Dinç, "Şu anda Gazze'nin kuzeyinde bir vahşet, bir soykırım var. Öyle bir soykırım ki oraya hiçbir gazeteci giremiyor. Buraya yardımlara ulaşamıyor ve şu an bin kişiye varan insanın can verdiği katliamların yaşandığı iddiaları var. Bu soykırım olduğu gibi devam ediyor. Burada belki bu konuları anlatmamız; vicdan sahibi insanların harekete geçmesi, vicdan sahibi ülkelerin idarecilerinin bu noktada harekete geçmesini bekliyoruz. Aslında Gazze'ye doğrultulan namlu Ankara'ya doğrultulmuştur. Bunu bu şekilde okumak lazım. Evet, o ateş bugün bizim ülkemize de sıçramıştır. Bugün TUSAŞ'a yapılmış saldırı işgalci israilden, Amerika'dan ve küresel güçlerden bağımsız olduğunu kimse iddia edemez. Bu vesileyle TUSAŞ'a yapılan saldırıda beş vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralanan kardeşlerime de Rabbimden acil şifalar diliyorum." ifadelerini kullandı.

"Savunma sanayisi kadar ilaç sanayisi de önemlidir, kendi ilaçlarımızı üretmek zorundayız"

Basın toplantısına ilaç yokluğu ve ilaç stokçuluğu sorunlarını dile getirerek devam eden Dinç, yerli ilaç üretimi ile ilgili sorunlara köklü çözüm bulunabileceğini şu ifadelerle aktardı:

"İlaçlara ne zaman zam yapılacaksa özellikle zam beklentisi olduğu dönemlerde piyasadan bir şekilde ilaçlar çekiliyor ve ilaç yokluğu dediğimiz sorun yaşanıyor. Maalesef hastalar reçetesini alıp eczane eczane dolaşarak kendi ilacına ulaşmaya çalışıyor. İlaçların fiyatı sabit kurla belirleniyor. Normalde 17,54 olarak belirleniyordu ama Euro biliyorsunuz güncel fiyatı 37'nin üstünde, iki gün önce bir artışa gidildi, 21,67'ye yükseltildi. Ancak şu an bir nebze de olsa ilaç yokluğuna bir çözüm bulunmuş olabilir. Ancak yine de köklü bir çözüm değildir. Firmaların ve ecza depolarının ilaç fiyatlarında zam beklentisi olunca stok yaptıklarına dair ciddi iddialar var. Bunların yaşanmaması için köklü çözüm olarak yerli ilaç üretmemiz gerekiyor. Sürekli dışa bağımlı olursak ilaç yokluğunu da yaşarız ve hastalarımız da ilaçsız kalır. En az savunma sanayisi kadar ilaç sanayisi de önemlidir ve kendi ilaçlarımızı üretmek zorundayız."

Kendisi de eczacı olan Dinç, stokçuluğun önüne geçmek için "İlaç Takip Sistemi" kontrol edilerek kimlerin stok yaptığının tespit edilebildiğini aktararak yetkilileri, bu konuda denetimleri sıklaştırmaya ve ceza-i müeyyideler uygulamaya davet etti.

"Tüm öğrencilerimizi kapsayacak bir af sistemi tekrardan belirlenmeli"

Öğrenci affı ve azami sürede kapsayıcılık konusunda öğrencilerin sorunlarını dile getiren Dinç, yetkililere seslendi:

"2014'te YÖK tarafından üniversite okuyan öğrencilerin mezuniyetlerine yönelik azami bir süre belirlendi. 2 yıllık ön lisans okuyan öğrencilere 4 yıllık, 4 yıllık okuyan öğrencilere ise 7 yıllık bir azami süre ve 6 yıllık lisans programında okuyan öğrencilere de 9 yıllık azami süre belirlendi. Bu sürede mezun olamayan öğrenciler okuldan atıldı. Üniversiteyle ilişkileri kesildi. Bu üniversite öğrencilerimiz 12 yıllık zorunlu eğitim gördüler. 1-2 yıl dershane süreciyle birlikte ortalama 20 yıllık bir eğitim serüveni yaşadılar. Ciddi bir çaba sonrası üniversiteye yerleştiler. Ancak bu azami süreye takılarak bu öğrenciler birden üniversiteyle ilişkileri kesiliyor ve bu konuda ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Bu öğrencilerimiz bir 15 Temmuz darbesi, pandemi ve deprem yaşadı. Bu azami süreler belirlenirken akademik takvim göz önünde bulundurularak adil bir şekilde tekrardan revize edilmelidir.

2022 yılında 5 Temmuz'dan önce mezun olan öğrencilere yönelik bir af çıkarıldı ancak öğrencilerimizin çoğu bu aftan yararlanamadı. Bu konuda akademik takvime göre bir azami süre tekrardan revize edilmeli bir öğrenci affı tekrardan çıkarılmalı ve bu kapsamlı bir af olmalı. Sadece belirli lisansta okuyan öğrencilerimizi değil; tıpta okuyan, diş hekimliğinde okuyan, mühendislikte okuyan veya tüm öğrencilerimizi kapsayacak bir af sistemi tekrardan belirlenmeli ve öğrencilerimizin bu mağduriyeti giderilmeli. Öğrenci kardeşlerimizin bu mağduriyeti giderilene kadar bu konuda sesleri olmaya devam edeceğiz."

"Bedelli askerler için kışla şartı kaldırılsın bunun yerine arama kurtarma veya acil yardım eğitimleri verilsin"

Son olarak "Kışlasız Bedeli Askerlik" talepleri de gündeme taşıyan Dinç, "Bedeli askerlik 2018'de bir yasayla kanunlaştı. Bedelli askerlik için 28 gün kışla zorunluluğu getirildi. Bu 28 günlük kışla zorunluluğu ciddi bir şekilde yine gençlerimizi mağdur ediyor. Sonuçta çoğu gençler; aile kurmuş, yuva kurmuş, özel sektörlerde çalışıyor, bakmakla yükümlü olduğu aileleri var. Bu 28 günlük kışla zorunluluğundan dolayı büyük bir mağduriyet yaşanıyor. Bu konuda gençlerimizin talebi 28 günlük kışla zorunluluğunun kalkmasıdır. Kaldı ki 28 günlük askeri eğitimde ne kadar sağlıklı bir eğitim almış oluyorlar. 28 günlük kışla eğitiminin yerine bir eğitim sistemi geliştirilebilir, farklı bir uygulamaya geçilebilir. Nasıl bir uygulama? 6 Şubat'ta ülke olarak büyük bir felaket yaşadık. Özellikle arama ve kurtarma ekiplerinin önemini hepimiz gördük. Bu 28 günlük kışla eğitiminin yerine gençlerimize arama kurtarma eğitimi veya acil yardım eğitimleri verilebilir. Ayrıca bedelli olarak ödenen ücretlerin daha fazlası, 28 günlük kışla eğitimi süreçte yapılan masraflara harcanıyor. Kamuda tasarrufun konuşulduğu bu dönemde bedelli olarak askerlik hizmetini uygulayan gençlerimiz kışlaya gitmeyerek ayrıca bir tasarruf uygulanmış olur." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)

Doğu Ukrayna'da Rusya'nın roket saldırısı: 3 ölü, çok sayıda yaralı

DMM, "Afgan, Iraklı ve Suriyeli suçluların Türkiye’ye gönderildiği" iddialarını yalanladı

Her yıl yaklaşık 150 bin bebek prematüre doğuyor!

BM Güvenlik Konseyi Gazze için oylamaya gidiyor: Washington–Moskova gerilimi sürüyor

Ekonomist Çiftçi: Altın uzun vadede yatırımcısını koruyor

Yetimler Vakfı'ndan Diyarbakır'da yetim çocuklara kışlık giysi yardımı

Batmanlı öğrenciler yöresel lezzetleri fuarın yıldızı yaptı

İşgalcilerden Batı Şeria'da ev baskınları

Umut Kervanı’ndan Doğubayazıt’taki ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı

Diyarbakır'ın yüksek kesimlerine mevsimin ilk karı düştü

Akciğer kanseri riskini artıran faktörler

Kış öncesi kombi ve petek temizliği tasarrufun anahtarı

İşgalciler Doğu Gazze'yi hedef aldı: Hava ve topçu saldırılarında evler yıkıldı

BESO Başkanı Çiftçi'den ASRİAD Batman Şubesine ziyaret

Şanlıurfa'da onlarca elektrik panosu kullanılamaz hale geldi

Ekvadorlular referandumda yabancı askeri üsleri reddetti

Gazze'de hepatit salgını krize dönüştü: 70 bin vaka ve önlem yok

Brüksel'de binlerce kişi siyonist rejime karşı askeri yaptırım talep etti

Gazze'den Afrika'ya gizemli uçuşlar: İnsan ticareti şüphesi

Siyonist rejimden Lübnan'a İHA saldırısı: Bir şehit

Altın fiyatlarında düşüş eğilimi sürüyor

Döviz kurları haftaya nasıl başladı?

Ülke genelinde yağış beklenmiyor, sıcaklıklar yükseliyor

Filistin direniş grupları: ABD'nin "Gazze'ye uluslararası güç" planı yeni bir işgal girişimi

Kabine bugün yoğun gündemle toplanıyor

Katil Netanyahu'dan 7 Ekim için gayriresmî soruşturma hamlesi

Fas'ta Gazze ve Sudan için dayanışma çağrısı

Ateşkese rağmen siyonist saldırı: Bir şehit, çok sayıda yaralı

Balıkesir'de 4 büyüklüğünde deprem

Zonguldak’ta çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Doğu Ukrayna'da Rusya'nın roket saldırısı: 3 ölü, çok sayıda yaralı

DMM, "Afgan, Iraklı ve Suriyeli suçluların Türkiye’ye gönderildiği" iddialarını yalanladı

Her yıl yaklaşık 150 bin bebek prematüre doğuyor!

BM Güvenlik Konseyi Gazze için oylamaya gidiyor: Washington–Moskova gerilimi sürüyor

Ekonomist Çiftçi: Altın uzun vadede yatırımcısını koruyor

Yetimler Vakfı'ndan Diyarbakır'da yetim çocuklara kışlık giysi yardımı

Batmanlı öğrenciler yöresel lezzetleri fuarın yıldızı yaptı