HÜDA PAR, Suriye’de rejimin başkent Şam’da kontrolü kaybetmesinin ardından yaptığı açıklamada, “61 yıllık Baas rejiminin çöküşü, Suriye halkının haklı mücadelesinde tarihi bir dönüm noktasıdır. Suriye’nin yeni düzeninin israile karşı Filistin mücadelesin
HÜDA PAR, muhaliflerin Şam’da bazı noktaları ele geçirmesi ve rejim unsurların başkentten çekilmesinin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Golan Tepeleri de dâhil Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkın iradesine saygı göstermesi elzemdir”
Partinin X hesabından açıklama yapan HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, şunları kaydetti:
“61 yıllık Baas rejiminin çöküşü, Suriye halkının haklı mücadelesinde tarihi bir dönüm noktasıdır. Son aşamada ülkedeki yönetimin halkın iradesine kansız bir şekilde geçmesi de son derece önemlidir. Öncelikle bilinmelidir ki Suriye, bütün unsurları ve bütün farklılıkları ile Suriyelilerindir. Suriye’nin geleceğini belirleyecek olan da yalnızca Suriye halkı olmalıdır.
Uzun kaos sürecinden sonra ülkede huzurun, emniyetin, barışın ve birlikte yaşama kültürünün oluşturulması çok önemlidir.
Baas rejimi ilk günden beri ülkede sadece diktatörlük yapmıştır. Bu süre boyunca Suriye halkının başından katliam, baskı, işkence, sıkıyönetim, muhacerat ve zindan hiç eksik olmadı.
Suriye’de istikrarı tesis etmekle görevlendirilecek olan geçiş hükümetinde tüm tarafların adil bir şekilde temsil edilmesi Suriye halkının menfaatine olacaktır.
Bölgenin istikrarı için uluslararası tüm aktörlerin Golan Tepeleri de dâhil Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve halkın iradesine saygı göstermesi elzemdir. Hem Suriye hem de bölgemiz için sorumlu bir diplomasi ile ortak bir geleceğin inşası mümkündür.
Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı yeni bir anayasanın oluşturulması geçiş hükümetinin en önemli sorumluluğudur.”
“Kudüs’ün özgürlüğüne giden yolu açmasını diliyoruz”
HÜDA PAR, kurulacak olan bu geçiş hükümeti tarafından öncelikli olarak beklentilerini şöyle sıraladı:
“Ülkede huzur ve sükûnet tesis edilmelidir.
Ülkede yaşayan bütün tarafların adil bir şekilde temsil edileceği yeni bir anayasa komisyonu kurulmalı, bu komisyon işler hale getirilmeli ve makul bir süre içinde bu anayasanın oluşturulması sağlanmalıdır. Suriye toplumunun çoğunluğunun İslam inancına mensup olduğu gerçeğinden hareketle İslam hukuku ile İslam medeniyetine uygun bir anayasa oluşturulması öncelenmelidir.
13 yıldan beri devam eden iç savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalmış ve halen çeşitli ülkelerde muhacir olarak yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin emniyet içerisinde kendi memleketlerine dönebilmelerinin şartları oluşturulmalıdır.
Ülkede demografik yapının değiştirilmesine engel olunmalı, herkesin kendi memleketinde huzur içerisinde yaşaması sağlanmalıdır.
Birlik ve beraberliğin zedelenmesine, toplumun ve Suriyeli güçlerin birbirine düşürülüp kırdırılmasına fırsat verilmemelidir.
Yaşanan bütün bu gelişmelerin ülkede kardeşliği ve birlikte yaşama kültürünü tesis etmesini temenni ediyoruz. ABD’nin israil lehine şeytanca sinsi planlarını uygulamasına engel olunmalıdır. Bununla birlikte Suriye’nin yeni düzeninin israile karşı Filistin mücadelesini daha da güçlendirerek Kudüs’ün özgürlüğüne giden yolu açmasını diliyoruz.” (İLKHA)