10459,08%2,65
36,39% -0,04
39,33% 0,07
3412,54% -0,26
5534,48% -0,13
HÜDA PAR, yaptığı gündem değerlendirmesinde zorunlu eğitim ile Suriye'deki gelişmelere değindi.
Toplumların gelişiminde önemli bir adım olarak görülen zorunlu eğitim uygulamasının, beraberinde ciddi sorunlar getirdiği vurgulanan açıklamada, bugün gelinen noktada, zorunlu eğitimin yapısal sıkıntılarının göz ardı edilemeyecek boyuta ulaştığı belirtildi.
Açıklamada, "Öncelikle, zorunlu eğitim sistemi bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir yapıya sahiptir. Öğrenciler ve veliler, eğitim sürecinde kendi tercihlerine uygun alternatif yolları seçme hakkından büyük ölçüde mahrum bırakılmaktadır. Bu durum, farklı yeteneklere ve ilgi alanlarına sahip bireylerin aynı kalıba sokulmasına neden olmakta, alternatif eğitim modellerinin gelişimini de engellemektedir.” ifadelerine yer verildi.
"Zorunlu eğitim, gençlerimizin iş gücü piyasasına uygun beceriler edinmesini zorlaştırmakta"
Zorunlu eğitimin gençlerin iş gücü piyasasında yer edinmesini zorlaştırdığına değinilen açıklamanın devamında, “Öte yandan, zorunlu eğitimin standart ve tek tip bir müfredata dayalı olması, mesleki eğitimin geri plana itilmesine yol açmıştır. Akademik başarı odaklı bu yaklaşım, gençlerimizin iş gücü piyasasına uygun beceriler edinmesini zorlaştırmakta ve ara eleman ihtiyacını karşılamada yetersiz kalmaktadır. Diğer taraftan herhangi bir meslek sahibi olmayan vasıfsız gençlerimizin iş bulması zorlaşmaktadır.” denildi.
“Lise eğitimi zorunluluk kapsamından çıkarılırsa üniversite kapılarında yaşanan yığılmanın önüne geçilecek”
Okula gitmek istemeyen öğrencilerin okulda disiplinsizliğe neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Zorunluluk, eğitim ortamlarında verimi düşürmekte ve öğrenci-öğretmen ilişkilerini zedelemektedir. Bugün ülkemizde üniversite sınavına giren öğrenci sayısı 3 milyonu aşmış durumdadır. Oysa özellikle lise eğitimi zorunluluk kapsamından çıkarılsa hem üniversite kapılarında yaşanan yığılmanın önüne geçilecek hem de üniversite mezunu işsizler ordusuna yenilerinin eklenmesi engellenecektir. Eğitim sisteminin daha özgür, esnek ve bireysel yetenekleri öne çıkaran bir yapıya kavuşturulması gerekir.
“Suriye, işgalcilerin oluşturmuş olduğu tehdide karşı tek başına mücadele edebilecek durumda değil”
Suriye’de düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuç bildirgesine atıfta bulunulan değerlendirmede, “Suriye'de yaşanan gelişmeleri fırsata çevirmek isteyen terör rejiminin sözde başbakanı Netanyahu; ‘yeni rejim güçlerinin Şam'ın güneyindeki bölgeye girmesine izin vermeyeceğiz’ açıklamasında bulundu. 14 yıllık iç savaştan yeni kurtulan, ekonomisi ciddi anlamda zarar gören ve askeri kapasitesi işgalcilerce yok edilen Suriye, işgalcilerin oluşturmuş olduğu tehdide karşı tek başına mücadele edebilecek durumda değildir. Suriye’nin siyasi ve ekonomik olarak yeniden kalkınabilmesi için güvenlik tehditlerinin bertaraf edilmesi gerekir.” denildi.
“Suriye yönetimine askeri destek verilmeli, terör rejiminin işgali durdurulmalı”
Terör rejimine karşı Suriye yönetimine askeri destek verilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Bölge başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri, Suriye’nin geçiş sürecinden faydalanmak isteyen terör rejiminin işgal tehditlerine karşı Suriye yönetimine askeri destek vermeli, terör rejiminin işgali durdurulmalıdır. Suriye yönetimi ise istikrarın bir an önce sağlanması için emperyalistlerin planlarına karşı etnik, mezhebi ayrım gözetmeksizin her kesimin dâhil olduğu ve birlik içerisinde hareket edilen yeni siyasi süreci hızlandırmalıdır. Siyasi ve ekonomik inşanın tamamlanması, halkın refah seviyesinin yükseltilmesi ve Suriye'nin bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak güçlü bir devlet yapısına kavuşması hedeflenmelidir.” ifadelerine yer verildi. (İLKHA)