Son yıllarda canlıların yaşamını tehdit altında bırakan küresel iklim krizi, bu sene ayıları kış uykusuna yatırmadı.
Normal şartlarda Kasım-Aralık aylarında uykuya yatıp Mart ile Nisan aylarında uyanan ayılar, bu sene havaların mevsim sıcaklığının üstünde seyretmesinden ötürü kış uykusuna yatamadı. Uzmanlar bu durumu ayılar için bir tehdit olarak görüyor.
Ayıların kış uykusuna yatamamasının iki nedeni olduğunu belirten Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, iklim krizi ve sonbahar ayında yetersiz beslenme olduğunu ifade etti.
Küresel ısınma sebebiyle kış uykusuna yatamayan ayıların yerleşim merkezlerine inebileceğinin vurgusunu yapan Kılıç, “Ayılar, herkesin yakından bildiği gibi Türkiye’de de yaşayan nadide memeli türlerden biridir. Ülkemizde mevcut olan ayıların son dönemlerde kış uykularına yatmadığını görüyoruz. Burada önemli neden küresel ısınmadır. Küresel ısınma ayıların uyku problemini şu şekilde etkilemektedir; birincisi ülkemizde kar yağışı yok. Kar yağışı olmayınca hayvanın kış uykusuna yatma gibi bir problemi olmuyor. Bunu destekleyen diğer unsur da, eğer ayı sonbaharda yeterince beslenmemişse, vücut yağ depolamamışsa kış uykusuna hazır değil. Bu iki neden ile birlikte kış aylarında yatması gereken ayılar yatamıyor. Biz bunları yiyecek arama yerleri olarak çöplüklerde görüyoruz. Şehir çöplükleri bir bakımda ayılar için kurtarıcı durumda. Buralarda ayılar yiyecek bulup beslenebiliyor. Tabi bu zaman zarfında ayılar insanlarla da karşılaşabiliyor. Ama burada ayılardan ziyade bizim onların yaşam alanına girdiğimizi, habitatlarını olumsuz etkilediğimizi belirtmem lazım” dedi.
Ayı popülasyonunun olduğu yerlerin Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgeleri olduğunu belirten Kılıç, “Buralarda insanların özellikle kırsallarda dikkatli olması lazım. Çöplüklere yakın yerlerde bulunan evler varsa buralara kolluk kuvvetleri tarafından yardım istenilmesi lazım. Bu durumda tehdit altında olan diğer canlılar ise kümes hayvanlarıdır. Bundan ötürü o bölgede yerleşim alanı olan kişilerin dikkatli olması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, küresel iklim krizi ve insanın yaban hayatında canlıların habitatlarını etkilediğini söyleyen Kılıç, şöyle konuştu:
“Küresel iklim krizi ve insanın yaban hayatında canlıların habitatlarına fazla girmesi dolayısıyla burada tarım alanlarının genişlemesi, yerleşim yerlerinin artması ve sanayi tesislerinin doğal habitatlara girmesi dolayısıyla ayılarla daha çok karşılaşılmakta. Bu durumda ayılar daha yabani yerlere çekilmek durumunda kalacaklar. Oralarda da yiyecek bulamayınca da bu sefer insanlarla da karşı karşıya gelecekler. Maalesef bu yönüyle de ayılar için bir tehdit söz konusu. İnsan kaynaklı bu tehditler devam ettiği müddetçe ayı sayıları gittikçe azalacak, nadide türler arasına girme veya yok olma ile karşılaşabileceğiz. Bu konuda koruma alanlarının genişletilmesi önerilir. İnsanların bu konuda bilgili olması lazım.”
Son olarak küresel iklim krizinin sadece hayvanları değil de insanları da tehdit altına bıraktığının vurgusunu yapan Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Küresel iklim krizi yalnızca ayılarla insanları karşı karşıya getirmiyor. Pek çok sorun bulunmakta. Bunun da üstesinden gelebilmek yine insanlara kalmış bir şey. Bizim bir an evvel daha fazla yenilenebilir enerji dediğimiz güneş enerjisine ve rüzgar enerjisine dönmemiz lazım. Bunun dışında doğal hayatı korumak için koruma alanlarını büyütmemiz gerek. Yaban hayvanlarının yaşam alanlarında çok fazla tehdit bulunmaktadır. Bu konularda daha dikkat etmek gerekiyor. İlgililerin, bilim insanlarının uyarıları dikkate alınması gerekiyor” diye konuştu.
[gallery ids=',75629,75630']