Yusuf Tekçe, 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında, iş yerlerinde iş güvenliği hizmeti alma zorunluluğunun artık tüm işletmeleri kapsayacağını söyledi.
2025 yılı itibariyle tüm iş yerlerinin, tehlike sınıfı fark etmeksizin, iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunda olacağını belirten Tekçe, bu yeni düzenlemenin, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün her iş yerinde yerleşmesi adına önemli bir fırsat sunduğunu kaydetti.
"İş sağlığı ve güvenliği hizmeti zorunlu"
Yusuf Tekçe, özellikle az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için önemli bir değişikliğin yaşanacağını belirterek, "6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 2012 yılında yürürlüğe girdi. Ancak, özellikle az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ve kamu kurumları için iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu, çeşitli nedenlerle ertelendi. Bu erteleme, 31 Aralık 2024 itibariyle sona erdi ve artık az tehlikeli sınıftaki iş yerleri de dahil olmak üzere, tüm iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunlu hale geldi." diye konuştu.
"Belirli eğitimler almak gerekiyor"
Az tehlikeli sınıftaki ve çalışan sayısı 50'nin altında olan iş yerlerinde, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetini kendi bünyelerinde sağlayabileceklerini, ancak bunun için belirli eğitimleri almaları gerektiğini ifade eden Tekçe, "Eğer işveren eğitimi almadıysa veya kendi bünyesinde bir iş güvenliği uzmanı bulundurmak istemiyorsa, o zaman dışarıdan, yani Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) gibi bir yerden hizmet alması gerekiyor." dedi.
"Kamu kurumları için seçenekler sunuluyor"
Kamu kurumları için de benzer bir düzenleme bulunduğunu dile getiren Tekçe, "Kamu kurumları, kendi bünyelerindeki uzmanlardan, Çalışma Bakanlığı tarafından kurulacak ÇASMER birimlerinden ya da yine OSGB’lerden hizmet alabilecekler. Kamu kurumlarının iş güvenliği konusunda kendi düzenlemelerini yapabilmeleri için bu seçenekler sunuluyor." ifadelerini kullandı.
"Hizmeti temin etmeyenler ciddi sonuçlarla karşılaşabilir"
2025 yılı itibariyle, iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almadığı tespit edilirse, idari para cezalarının uygulanabileceğini belirten Tekçe, şöyle devam etti: "Bu nedenle işverenlerin, belirlenen tarihlerde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini temin etmeleri oldukça önemli. Zira hem çalışanların sağlığı açısından hem de hukuki açıdan ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durumla karşı karşıya kalabilirler."
"Bu zorunluluk, her işletmeyi kapsayacak"
İşverenlerin, bu yeni düzenlemelere uyum sağlamak için önceden hazırlık yapmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Tekçe, "Bu yeni düzenleme, özellikle marketler, bürolar, mağazalar ve eczaneler gibi az tehlikeli sınıftaki iş yerleri için oldukça önemli. Çünkü yıllardır sadece tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerleri iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorundaydı. Ancak artık bu zorunluluk, her işletmeyi kapsayacak şekilde genişliyor. Elbette bu, bazı işletmeler için ilave bir yükümlülük oluşturuyor, ancak aynı zamanda çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmasını sağlayacak." dedi.
"Bu hizmet, iş kazalarını azaltmayı hedefliyor"
A Sınıfı İSG Uzmanı Yusuf Tekçe, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin uzun vadede iş kazalarını azaltmaya, çalışanların sağlığını korumaya ve işletmelerin verimliliğini artırmaya katkı sağlayacağını ifade ederek şunları söyledi:
"İşverenlerin bazı endişeleri olabilir, ancak iş sağlığı ve güvenliği hizmeti, uzun vadede çalışanların sağlığını koruyarak, iş kazalarını azaltmayı hedefliyor. Bu da dolaylı olarak işletmelerin verimliliğini artırabilir. İş yerlerinde güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması, çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını artırabilir. Ayrıca, bu tür hizmetlerin alınması, yasal bir zorunluluk olduğu için işverenlerin cezai yaptırımlarla karşılaşmamaları adına da önem taşıyor. İşverenlerin, yeni düzenlemelere uyum sağlamaları için önceden hazırlık yapmaları çok önemli. Eğer eğitim alarak iş güvenliği hizmetini kendi bünyelerinde sağlamak istiyorlarsa, zaman kaybetmeden gerekli eğitimlere başlasınlar. Ayrıca, dışarıdan hizmet almak isteyen işyerleri, güvenilir OSGB’ler ile anlaşmalarını sağlamalılar. Bu geçiş süreci, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün her işyerinde yerleşmesi adına önemli bir fırsat." (İLKHA)
