Mardin’de yıllardan beridir Filistin’de işlenen katliama karşı durmak, işlenen soykırıma seslerini haykırmak adına Mardin Kudüs Platformu tarafından basın açıklaması düzenlendi.
İşgal rejimi tarafından yıllardan beridir Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistin esaret altında ve soykırıma maruz kalmakta.
İşlenen katliamı protesto etmek için Mardin Kudüs Platformu tarafından cuma namazı çıkışı Şakir Nuhoğlu Camiinde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını, Mardin Peygamber Sevdalıları Başkan Yardımcısı Mücahit Önen yaptı.
Önen, işgal rejiminin Filistin’de yıllardır soykırım yapmasına rağmen bir gün işgal saldırganlıkların biteceğini ve mazlumların ahı karşısında tarihin kirli sayfalarında lanetle anılacaklarını vurguladı.
“Zalimlerin akıttığı mazlum kanında boğulacağından asla tereddüt etmiyoruz”
Önen, şu ifadeleri kullandı:
“Soykırımcı israilin, başta Gazze şeridi olmak üzere, Batı Şeria ve Lübnan’a saldırıları 13 aydır devam etmektedir. Soykırımcı israilin vahşi saldırılarına karşı dünyanın dört bir yanında, vicdan ve adalet duygusuna sahip insanların ortaya koyduğu tepkileri ve protestoları yetersiz ama çok anlamlı ve değerli buluyoruz. Bu protesto ve tepkileri daha da çoğaltmak, büyütmek ve çeşitlendirmek zorundayız. Zira devletlerin resmi, pasif, yetersiz ve ürkek tutumlarına karşı sivil halkların daha aktif, daha etkin ve daha güçlü bir şekilde protesto ve karşı duruşlarını ortaya koyarak devletlerin bu tutumlarının kabul edilemez olduğunu haykırmaları gerekmektedir. Bizler de, Mardin olarak, daha güçlü ve daha etkin bir şekilde, Siyonist İsrail’in saldırganlık ve işgaline, ABD ve küresel şer odaklarının yandaşlığına ve İslam ülkelerinin acziyet ve zilletine karşı, mazlum Filistinlilerin yanında olduğumuzu ve onları asla yalnız bırakmayacağımızı haykırmak için buradayız. 7 Ekim 2023’ten bu yana sizlerin destek ve yardımlarıyla katil İsrail ve işbirlikçilerini lanetliyor ve mazlum Filistinlilerin haklı davalarını desteklediğimizin duruşunu sergiliyoruz. Zalimlerin akıttığı mazlum kanında boğulacağından asla tereddüt etmiyoruz. Her şeye rağmen, bütün olumsuz ve eşitsiz şartlara karşın, müstekbirlerin işgal ve saldırganlıkları bir gün bitecek ve mazlumların ahı karşısında tarihin kirli sayfalarında lanetle anılacaktır. Bizler de karamsarlık, ümitsizlik ve duyarsızlık girdabına kapılmadan daha derin bilinç, daha büyük cihad, daha sıkı dayanışma ve daha ciddi gayretler ile bu makus talihi yenmeye azmedeceğiz.”
Soykırımcı israilin Batı Şeria’yı ilhak etmek ve Güney Lübnan’ı insansızlaştırarak daha büyük insani ve hukuki suça cüret ettiğini belirten Önen, “Siyonist israil açıkça ve canice soykırım suçunu işlemeye devam ediyor. Siyonist israil Filistinlileri açlık, susuzluk ve salgın hastalıklara maruz bırakarak katliamlarına yeni bir boyut kazandırıyor. Soykırımcı israil, Batı Şeria’yı ilhak etmek ve Güney Lübnan’ı insansızlaştırarak daha büyük insani ve hukuki suça cüret ediyor. Başta ABD, İngiltere ve Almanya olmak üzere küresel emperyalist güçler, soykırımcı İsrail’in haksız ve hukuksuz saldırılarını ve işgalini hala destekleme suçuna devam etmektedir. israil, sadece Filistinlilerin, Lübnanlıların, Suriyelilerin değil, bütün bölge ülkelerinin güvenlik ve geleceklerini tehdit eden bir ejderhadır. israilin başta komşu ülkeler olmak üzere, aslında bütün bölge için, hatta dünya barışı ve güvenliği için büyük bir tehdit haline geldiği apaçık ortadadır.” şeklinde aktardı.
“İnsanlık suçu işlediği mahkemece tescilli israil ile diplomatik, ticari, askeri, akademik ve spor alanındaki tüm ilişkiler askıya alınmalı ve cezalandırılması için karar verilmelidir”
UCM tarafından Netenyahu ve Gallant için tutuklama kararına değinen Önen, “Bilindiği üzere dün itibariyle Uluslararası Ceza Mahkemesi, israil sözde başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama kararı verdi. Başta BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı olmak üzere bütün uluslararası kuruluşların, ülkelerin, Sivil Toplum örgütlerinin, aydınların, akademisyenlerin, siyasetçilerin ve gazetecilerin, Uluslararası Adalet Divanı tarafından tescillenen soykırımcı israile karşı daha etkin ve daha yaygın şekilde tepki vermek için çağrıda bulunuyoruz. Soykırım ve insanlık suçu işlediği mahkemece tescilli israil ile diplomatik, ticari, askeri, akademik ve spor alanındaki tüm ilişkiler askıya alınmalı ve cezalandırılması için karar verilmelidir. Bu vesileyle soykırımcı israilin ve işbirlikçi firmaların ürünlerine karşı daha sıkı bir şekilde boykota devam edilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. Son olarak Muhammed Mürsi’nin akabinde şehadet kervanına asil bir mücahit olarak katılan ve son nefesine kadar savaşarak şehadet şerbeti içen Şehid Yahya Sinvar’ı rahmet ve minnetle anıyoruz.” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)