HAMAS hareketinin liderlerinden Mahmud Mardavi, dün akşam açıklamada, hareketin Shiri Bibas’ın cenazesini teslim ettiğini belirtti. Ancak Uluslararası Kızılhaç Komitesi, işgal makamlarına yeni bir cenaze teslim edildiğini doğrularken, bunun Shiri Bibas’a ait olup olmadığını tespit edemediklerini vurguladı.

Bu açıklama, siyonist siyasi ve medya çevrelerinde saatler süren tartışma ve gerilimi sonlandırdı. Zira işgal ordusu, Perşembe günü ateşkes anlaşması kapsamında HAMAS'tan teslim aldığı dört cenazeden birinin kimliği belirsiz olduğunu ve Shiri Bibas’a ait olmadığını duyurmuştu.

Dün gece işgal ordusuna bağlı radyo, Kızılhaç’ın Tel Aviv’e, HAMAS’ın teslim ettiği cenazenin Shiri Bibas’a ait olduğunu bildirdiğini açıklamıştı. Bugün yapılan açıklamada ise cenazenin kimliğinin kesin olarak belirlendiği ve Shiri Bibas’ın esirken çocuklarıyla birlikte öldüğü ifade edildi.

7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı Operasyonu sırasında kaçırıldığı bölge olan "Nir Oz Kibbutzu" da, bugün yaptığı açıklamayla Shiri Bibas’ın öldüğünü doğruladı.

Bibas ailesi ise bir açıklama yaparak Cuma günü Kızılhaç aracılığıyla işgale teslim edilen cenazenin Shiri Bibas’a ait olduğunu belirtti. Aile açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Adli tıp enstitüsünde yapılan kimlik tespitinin ardından, bu sabah korktuğumuz haberi aldık. Shiri, esaret altında öldürüldü ve şimdi çocuklarına, eşine, kız kardeşine ve tüm ailesine geri döndü."

Öte yandan, HAMAS Hareketi dün yaptığı açıklamada, Gazze Anlaşması’na uymamak veya elinde cenaze tutmak gibi bir niyetlerinin olmadığını vurguladı. HAMAS ayrıca, işgalci rejimin Filistinli bir kadına ait olduğunu iddia ettiği cenazenin geri iade edilmesini talep etti.

HAMAS, siyonist bombardımanlarının Bibas ailesinin ve diğer Filistinlilerin bulunduğu yeri hedef almasının olası bir hata ya da karışıklığa neden olmuş olabileceğini belirterek, siyonistlerin iddialarını ciddiyetle inceleyeceklerini ve soruşturmanın sonuçlarını açıkça duyuracaklarını ifade etti. (İLKHA)