• BIST 100

    9147,32%1,28
  • DOLAR

    34,54% 0,24
  • EURO

    36,46% 0,34
  • GRAM ALTIN

    2961,34% 0,90
  • Ç. ALTIN

    4965,45% 0,74

İslami Cihad'dan Balfour Deklarasyonu açıklaması: Bu topraklardan vazgeçmeyeceğiz

GÜNDEM 2.11.2024 15:01:13 0
İslami Cihad

Filistin İslami Cihad Hareketi, Balfour Deklarasyonu'nun yıldönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada "Baskı ve zulüm ne kadar artarsa artsın bu topraklardan vazgeçmeyeceğiz. Sürgün ve toprak gaspı çabaları, kararlılığımızı daha da güçlendirecektir." ifade

Filistin toprakları üzerinde siyonist rejimin kurulmasına, işgal ve katliamlara yol açan “Balfour Deklarasyonu”nun üzerinden tam 107 yıl geçti.

Filistin İslami Cihad Hareketi, Balfour Deklarasyonu'nun yıldönümü münasebetiyle yazılı bir açıklama yayımladı.

Balfour Deklarasyonu'nun etkisi hafızamızdan silinmedi

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Bugün, 1917 yılında yayımlanan meşum Balfour Deklarasyonu'nun yıl dönümüdür. Bu deklarasyon, sahip olmadığı bir hakla, kendisine ait olmayan bir toprakta başkasına sözde bir hak tanıdı.

Bu zalim deklarasyon, uzun bir baskı ve saldırı sürecinin ilk adımıydı. Filistin topraklarının istila edilmesine ve halkının yok edilmesine dayanan bir sömürgeciliğe kapı açtı. İngiltere, bu deklarasyonla devam eden tarihsel adaletsizliğin kapılarını aralayarak Filistin halkının yaşadığı acıların başlıca sorumlularından biri oldu. Siyonist yapının kurulmasını destekleyerek ona siyasi koruma sağladı ve on yıllar boyunca baskı ve etnik temizlik yapmasına olanak tanıdı. Bugün dahi, İngiltere, Filistin halkının yaşadığı zulüm ve sürgünden ahlaki, siyasi ve hukuki olarak sorumludur. Meşum Balfour Deklarasyonu'nun etkisi hafızamızdan silinmedi, her işlenen işgal suçu ile daha da derinleşiyor.

Gazze ve Lübnan'daki saldırılar sistematik bir yok etme savaşı

Bugün, bu suçtan yüz yılı aşkın bir süre sonra, halkımız daha da acımasız bir gerçeklikle yüzleşmektedir. İşgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı bir yok etme savaşı yürütmekte, Filistin halkının iradesini kırmayı, topraklarını ellerinden almayı ve özgürlüğünden yoksun bırakmayı amaçlamaktadır. Gazze'de çocuklara, kadınlara ve yaşlılara yönelik işlenen sürekli katliamlar, evlerin sakinlerinin üzerine yıkılması ve iki milyondan fazla Filistinlinin kuşatma altında tutulması tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilmektedir. Ancak, bu açık suçların boyutuna rağmen, uluslararası toplumun utanç verici sessizliği işgale bu saldırgan planlarını sürdürmesi için yeşil ışık yakmaktadır. israilin Gazze ve Lübnan'daki eylemleri yalnızca askeri saldırılar değil, aynı zamanda sistematik bir yok etme savaşı ve halkı topraklarından sürme ve göç ettirme planıdır. Bu plan, Nekbe'den bu yana hiç durmadan devam etmektedir.

ABD ve Batılı güçlerin işgalcilere verdiği destek

Bu trajediyi daha da derinleştiren şey, başta ABD olmak üzere bazı Batılı güçlerin verdiği sürekli destektir. Bu ülkeler, siyonist yapıya silah sağlayarak ve uluslararası arenada siyasi koruma sunarak onu sürekli olarak cezasız bırakmakta ve hesap vermekten kurtarmaktadır. Bu sınırsız destek, işgale Filistinlilere karşı saldırılarını ve katliamlarını sürdürme olanağı tanımakta, Filistin halkının ve tüm bölge halklarının hayatlarının ve haklarının bu devletlerin siyasi gündemlerinde hiçbir yeri olmadığını açıkça göstermektedir. Bu utanç verici ittifak, işgalin destekçileriyle birlikte, ulusumuzun acılarının temel kaynağıdır. Bunun bedelini kanımız ve geleceğimizle ödüyoruz.

Direniş dili dışındaki yaklaşım gerçek dışı bir yaklaşımdır

Bu durum, işgalin uluslararası kurumlara meydan okuması ışığında daha da ağırlaşmaktadır. İşgal güçleri, UNRWA'yı topraklarımızda yasaklamaya karar vererek Filistinli mültecilerin haklarını silme amacını gütmektedir. İşgalin, başta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olmak üzere uluslararası kurumlara saldırması ve Güney Lübnan'daki UNIFIL kuvvetlerine ateş açması, bu yapıya direniş dili dışında bir dille karşı koymanın gerçek dışı bir yaklaşım olduğunu kanıtlamaktadır.

Filistin'in her bir karış toprağına sahip çıktığını vurguluyoruz

Bu vesileyle, Filistin halkının topraklarına kök saldığını, denizinden nehrine kadar tüm Filistin'in her bir karış toprağına sahip çıktığını vurguluyoruz. Baskı ve zulüm ne kadar artarsa artsın bu topraklardan vazgeçmeyeceğiz. Sürgün ve toprak gaspı çabaları, bu işgale karşı direnme ve onu püskürtme kararlılığımızı daha da güçlendirecektir.

Direnişin şartlarının arkasında duruyoruz

Bu bağlamda, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırının durdurulmasına ilişkin direnişin şartlarının arkasında durduğumuzu belirtiyoruz. Bunlar, ateşkesin sağlanması, işgal güçlerinin özellikle Netzarim ve Selahaddin eksenleri ile Refah Sınır Kapısı'ndan olmak üzere Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, Gazze'nin kuzeyindeki sakinlerin evlerine ve çiftliklerine dönmesi, halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak için insani yardımların ve gerekli malzemelerin bölgeye ulaştırılması, esir değişimi anlaşmasına varılması ve işgal güçlerinin yıktığı yerlerin yeniden inşasını içermektedir.

Filistin halkı, direnmeye devam edecektir

Balfour Deklarasyonu'nun yıl dönümünde dünyaya, halkımıza karşı süregelen tarihsel adaletsizliğin boyutlarını anlaması ve bu zalim işgali durdurma sorumluluğunu üstlenmesi çağrısında bulunuyoruz. Filistin halkı, toprağı ve tarihi üzerindeki meşru hakkıyla, özgürlüğüne kavuşana ve topraklarına dönene kadar direnmeye devam edecektir.

Dünyadaki tüm özgür insanları Filistin halkının yanında durmaya davet ediyoruz

Dünyadaki tüm özgür insanları bu adaletsizliğe karşı kararlı bir duruş sergilemeye ve savunmasız Filistin halkının yanında durmaya davet ediyoruz. Filistin direnişi, tüm mücadele aşamalarında haklarından vazgeçmeyeceğini ve haklarını yok sayan hiçbir girişim karşısında geri adım atmayacağını kanıtlamıştır. Filistin halkı, adalet sağlanana ve topraklarına kavuşana kadar onurlu ve dirençli bir şekilde var olmaya devam edecektir. (İLKHA)


İşgalin Lübnan'a yönelik saldırıları sürerken onlarca şehit ve yaralı var

Bakan Memişoğlu: Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir?

ABD, Rusya'ya yönelik yaptırım listesini genişletti

Malatya 159 yıl hapis cezası bulunan şahıs yakalandı

Malatya'da "torbacı" operasyonu: 6 tutuklama

Bakan Tunç: UCM'nin Netanyahu kararı gecikmiş ancak olumlu bir karar

Yazar Turan: Kudüs, cihan hakimiyetinin simgesidir

İstifa eden MHP'li vekillerle ilgili iddialara DMM'den yalanlama

Endonezya, çevrimiçi kumarla bağlantılı 7 binden fazla b hesabını dondurdu  

Putin: Balistik füzelerimizi önleyebilecek hava savunma sistemi yok!

Bakan Fidan: UCM'nin kararı umut verici

Kassam, 15 işgal askerini etkisiz hale getirdi

Fas'ta askeri uçak kazasında 2 kişi öldü

Bakan Tekin Spor Bilimleri Kongresi'ne katıldı

Cevdet Yılmaz: Netanyahu ve çetesinin hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır

Bozcaada ve Gökçeada'ya yarınki bazı seferler iptal

HAMAS: UCM'nin Netanyahu kararı tarihsel emsal teşkil ediyor

Filistin ile İspanya arasında 4 mutabakat zaptı imzalandı

HAKSİAD'dan asgari ücret açıklaması

BAE ve ABD'li dışişleri bakanları Gazze'de ateşkesi görüştü

Vali Yavuz: Şu anda 37 alanda inşaat faaliyetlerimiz devam ediyor

HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi

Hırvatistan, Bayraktar TB2 satın alacak

HÜDA PAR Milletvekili Dinç: Kadın Doğum Hastanelerinde teşviklerle kadın doktor sayısı artırılmalı

ABD düzenleyicileri Google'a Chrome tarayıcısını satmasını istiyor

Aşırı yağış sebebiyle İstanbul'a inemeyen uçaklar Bursa'ya indi

"Dünyada İslamofobi yoktur, judaizmofobi vardır"

Kurtaran: STK fuarındaki tanışma ve yardımlaşma ümmet ruhunu doğuracak

İşgalci Netanyahu ve Gallant için tutuklama emri çıkarıldı

Dışişleri, işgalin hastane saldırısını kınadı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku