Gaziantep Ticaret Odası (GTO) bünyesinde faaliyet gösteren Gaziantep AB Bilgi Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anlamlı bir etkinlikle kutladı.
Gaziantep AB Bilgi Merkezi organizasyonunda düzenlenen “Kültür & Sanatta Kadın ve Sivil Toplumun Gücü” etkinliğinde Oyuncu Ceyda Düvenci ve toplumsal cinsiyet eşitliği savunucusu Yanındayız Derneği Kurucu Üyesi, Oyuncu Mert Fırat’ın kültür ve sanatta toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine keyifli söyleşisi ardından Devlet Opera & Balesi Caz ve Müzikal Sanatçısı Zeynep Burcu Altınel’in canlı performansı alkışlar eşliğinde takip edildi.
GTO konferans salonunda gerçekleşen ve 400’den fazla kişinin katıldığı etkinlikte salon tamamen doldu. GTO üyelerinin yoğun ilgisine sahne olan etkinlikte konuşarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünya üzerindeki her şey kadının eseridir” sözüne vurgu yapan GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, “Kadının kendi varlığı başlı başına bir sanat eseri oluşturulmasından gelen üretkenliği, hassasiyeti, estetiği, düşünme biçimi kadını hem bir sanat eseri hem yaşamın en üretken sanatçısı hem de sanat eserlerinin en büyük ilham kaynağı yapıyor” dedi.
“Cinsiyet ayrımcılığı için gerekçe olamaz”
Konuşmasının devamında kadın ve erkeğin genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikler bakımından farklı olduğunu söyleyen fakat bunun aile, istihdam, ekonomi, hukuk, eğitim, politika, sanat ve yaşamın hiçbir anında cinsiyet ayrımcılığı yapılması için bir gerekçe olamayacağını vurgulayan Yıldırım, “Öyle güzel bir şekilde var olmuşuz ki birbirimizi tamamlar, dengeler nitelikteyiz. İşte bu dengeye, bu tamamlayıcılığa odaklanmalıyız Yani biyolojik cinsiyet özelliklerimizdeki eşitsizliği toplumsal cinsiyet noktasında fırsata çevirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“İşe kendi kapımızın önünü süpürmekle başlamalıyız”
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda herkesin bireysel sorumlulukları olduğunu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sadece bir kadın meselesi olmadığını belirten Başkan Yıldırım, “Şikayet ettiğimiz durumlar için bir şey yapmamız, adım atmamız gerek. Cinsiyet eşitliğinin konuşulduğu, kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin olmadığı, kadınların pozitif ayrımcılığa ihtiyaç duymadığı bir dünya istiyorsak işe kendi kapımızın önünü süpürmekle başlamalıyız. Yani çocuklarımızı yetiştirme şeklimizi gözden geçirmeliyiz. İnanıyorum ki; biyolojik farklılıkları, toplumsal eşitsizlik haline getirmeyecek bir yetiştirme tarzını benimsemek en azından gelecek nesillerde bu sorunun çözümünü destekleyecektir” diye ekledi.
Yıldırım’ın konuşması ardından toplumsal cinsiyet eşitliği savunucusu Yanındayız Derneği Kurucu Üyesi, Oyuncu Mert Fırat, her alanda olduğu gibi sivil toplumda ve iş hayatında kadının varlığının önemine dikkat çekti.
İçinde bulunduğu tüm STK’lar ve şirketlerde kadın çalışan sayısının yüzde 50 üzerinde olduğunun altını çizen Fırat, “Kadının iş gücündeki varlığına göz yuman şirketler ilerleyen süreçte yaptırıma dahi maruz kalabilir” dedi.
Kültür ve sanatta toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine gerçekleşen söyleşide Oyuncu Ceyda Düvenci ise manevi ve fiziksel şiddete dikkat çekerek, “Hayatınızda hiç kimsenin size manevi ya da bedensel şiddet uygulamasına izin vermeyin. Hiç kimse size kelimeleriyle de bedeniyle de zarar veremez. Önce cümlelerimizi, sonra sinirimizi kustuğumuz kelimelerimizi, sonra da gerçek sevginin içinde herhangi bir şiddet olmadığını önce kendimize sonra evlatlarımıza hatırlatırsak bir sene sonra bile farklı şeyler konuşuyor olacağız” diye konuştu.