Kıdem tazminatında faiz hakkına dikkat
Fesih yasağının sona ermesiyle işten çıkarmalar yaygınlaştı. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın bu konuya ilişkin bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı:
Okurlarımızdan zaman zaman, kıdem tazminatının en geç ne kadar sürede ödenmesi gerektiği, işveren kıdem tazminatını zamanında ödemezse ne yapılması gerektiği şeklinde sorular geliyor. Konuyu Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin ocak ayında verdiği güncel bir kararı doğrultusunda ele alacağım.
EN YÜKSEK MEVDUAT FAİZİ
1475 Sayılı Eski İş Kanunu’nun yürürlükteki 14. maddesine göre, kıdem tazminatının zamanında peşin ödenmesi gerekir. Tazminatın zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder.
FAİZ HANGİ TARİHTEN BAŞLATILIR?
Yargıtay’a göre, gününde ödenmeyen kıdem tazminatı için faiz başlangıç tarihi fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez.
EMEKLİLİK BELGESİNİN İŞVERENE VERİLDİĞİ TARİHE DİKKAT!
Yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na veya bağlı bulunduğu sandığa başvurduğunu ve aylık bağlandığını belgelemesi zorunludur. Bu durumda faiz başlangıcı da belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılır. Böyle bir taksit ödemesi olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Çalışanların faizde hak kaybı yaşamamak için emekli aylığı bağlattıklarında işverene yazılı olarak bilgi vermeleri gerekir. İleride anlaşmazlık yaşanmaması için bu tür bildirimlerin kanıtlanacak şekilde yapılması gerekir. Bunun ille de noter aracılığı ile olması gerekmez. Whatsapp veya elektronik posta ile gönderilmesi de yazılı bildirimin zamanında yapıldığını kanıtlamaya yarar.
İŞE İADESİ KABUL EDİLMEYEN İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI
İşe iade davasını kazanan işçinin yasal süresi içinde başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olarak kabul ediliyor. Bu durumda, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcı da işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.
TAKSİTLE ÖDEMEYİ KABUL EDEN FAİZ HAKKINDAN VAZGEÇMİŞ SAYILIR
İşçinin kıdem tazminatının taksitler halinde ödenmesini kabul etmesi halinde, faiz hakkından vazgeçmiş sayılır. Taksitlerin zamanında ödenmesi durumunda faiz konusunda hak iddia edemez. Ancak, taksitlerden birinin veya bazılarının gününde ödenmemesi halinde kıdem tazminatının tamamı için faiz hakkı doğar. Bunun mahkemede talep edilmesi gerekir.
İşçinin taksitli ödemeyi kabul etmesi, taksitlerin gününde ödenmemesi halinde geçerliliğini yitirir. Taksitin gününde ödenmemesi halinde tüm kıdem tazminatı için, iş akdinin sona erdiği tarihten geçerli olarak faiz yürütülür.
EN YÜKSEK MEVDUAT FAİZİ NEDİR?
Kanuna göre, süresinde ödenmeyen kıdem tazminatı için en yüksek mevduat faizinin uygulanması gerekir. Kanunda bu konuda özel veya kamu bankası ayrımı yapılmıyor.
Bankalar mevduata uygulamayı düşündükleri ve fiilen uyguladıkları faizi her ay ayrı ayrı Merkez Bankası’na bildirmek zorundalar. Yargıtay, kıdem tazminatında, “fiilen uygulanan” faiz oranının dikkate alınmasını istiyor. Yargıtay’a göre, en yüksek faiz oranı bir yıllık vadeye uygulandığı için bu oranın dikkate alınması gerekiyor.
Merkez Bankası, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarını internet sitesinde aylık olarak yayımlıyor. Örneğin, bir yıl ve üzeri mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı bu yılın haziran ayında yüzde 20.97, mayıs ayında yüzde 20.94, nisan ayında yüzde 20.92 oldu
Kıdem tazminatı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmak zorundadır. Kıdem tazminatı uzun süre ödenmemişse izleyen yılların aynı aylarındaki faiz oranı dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.
Mahkeme kararlarında faiz oranı belirtilemiyor. Bu nedenle faiz oranının takibini alacaklı kişi veya avukatının yapması gerekir.