10005,88%0,45
35,37% 0,13
36,42% 0,23
3018,07% -0,09
4870,41% 0,26
Kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek için dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken uzmanlar, A, C, E ve D vitaminleri ile çinko, selenyum, omega-3 yağ asitleri ve probiyotiklerin bağışıklık sistemini desteklediğini vurgularken, su alımına da özen göste
Kış aylarında bağışıklık sistemi, soğuk hava ve artan enfeksiyon riskleri nedeniyle daha fazla korunmaya ihtiyaç duyar. Bu dönemde dengeli ve sağlıklı beslenmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek için son derece önemlidir.
Ayrıca, su tüketimi, vücuttan toksinlerin atılmasına ve enfeksiyonlarla mücadeleye yardımcı olduğu için kış aylarında özellikle artırılmalıdır.
Konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Diyetisyen Züleyha Yörük, kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için dengeli ve yeterli beslenmenin büyük önem taşıdığını belirtti.
Yörük, su alımının da ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
"Bağışıklık sistemini güçlendiren bazı vitamin ve mineraller mevcuttur"
Kış aylarında yeterli ve dengeli beslenmenin, bağışıklık sistemini koruyabilmek adına çok önemli olduğunu kaydeden Yörük, "Bağışıklık sistemini güçlendiren bazı vitamin ve mineraller mevcuttur. Antioksidan vitaminler dediğimiz A, C, E ve D vitamini vardır. Bunun dışında çinko, selenyum, demir gibi mineraller; omega-3 yağ asitleri, probiyotikler çok önemlidir. A vitamini, anti-inflamasyon vitamini olarak da bilinmektedir. Sarı-turuncu sebzeler dediğimiz bal kabağı, tatlı patates, havuç gibi sebzeler; bunun dışında lahana, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler de bulunmaktadır. E vitamini de antioksidan bir vitamindir. Solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada ve alerjik hastalıkların gelişim riskini azaltmada önemlidir. E vitamini, bitkisel yağlarda, fındık gibi yağlı tohumlarda, ıspanak ve brokolide mevcuttur. C vitamini de antioksidan bir vitamindir ve vücut fonksiyonlarının korunmasında etkilidir. C vitamini, kuşburnu, nar, bunun dışında limon, portakal, mandalina gibi turunçgillerde; ayrıca yeşil ve kırmızı biber, lahana, ıspanak, brokoli gibi yeşil yapraklı sebzelerde mevcuttur." dedi.
"Demir eksikliğinde bağışıklık fonksiyonları bozulmaktadır"
Kış aylarında dışarıda daha az zaman geçirmeye bağlı olarak güneşe daha az maruziyet olduğunu belirten Yörük, "D vitamini çok önemlidir. Bu sebeple de D vitamini içeren besinlerin tüketimine biraz daha ağırlık vermemiz gerekmektedir. D vitamini kaynakları da yumurta sarısı, yoğurt, süt gibi ürünlerdir. Biyokimyasal tahlillerde herhangi bir D vitamini eksikliği görülüyorsa, mutlaka bir hekim kontrolünde takviye de kullanılmasını önermekteyiz. Bu vitaminlerin haricinde bazı önemli mineraller de vardır. Çinko ve selenyum, doğuştan gelen bağışıklık hücrelerinin işlevini devam ettirebilmesi adına çok önemlidir. Çinko, kırmızı et, tavuk eti, hindi eti, kabak çekirdeği, susam, mercimek gibi kuru baklagillerde bulunur. Selenyum yine aynı şekilde tavuk ve hindi etinde, deniz ürünlerinde, soğan ve sarımsakta bulunur. Demir de önemli bir mineraldir, çünkü demir eksikliğinde bağışıklık fonksiyonları bozulmaktadır. Bu yüzden demir içeren kırmızı et, kuru baklagiller, kuru üzüm gibi kuru meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, mor lahana, pancar gibi sebzelerin tüketimine ağırlık verebiliriz." diye belirtti.
"Ne kadar güçlü bir bağırsak florası, o kadar güçlü bir bağışıklık sistemi demektir"
Omega-3 yağ asitlerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Yörük, "Çünkü vücutta antienflamatuar etkisi göstermektedir. Omega-3 yağ asitlerini balık ürünlerinden, chia tohumundan, keten tohumundan, cevizden alabiliriz. Bağırsak florası da bağışıklık sistemiyle birebir etkileşim halindedir. Ne kadar güçlü bir bağırsak florası, o kadar güçlü bir bağışıklık sistemi demektir. Bu noktada probiyotik ve prebiyotik dediğimiz besinler ön plana çıkmaktadır. Probiyotik, yararlı bakterileri içeren yoğurt, kefir, turşu, sirke gibi fermente ürünlerdir. Prebiyotik dediğimiz, yararlı bakterilerin besini diyebileceğimiz muz, soğan, sarımsak, pırasa gibi besinlerin tüketimine yine bolca yer verebiliriz kış sürecinde." şeklinde konuştu.
"Özel hastalık durumunda bitki çayları ve baharatların kullanımında diyetisyene danışın"
Kış döneminde bağışıklıkları güçlendirmek adına bazı baharat ve bitki çaylarından da destek alınabileceğini ifade eden Yörük, "Zerdeçal baharatı yine çok önemlidir. Vücutta antienflamatuar etkili olduğu için, içerdiği kurkumin maddesinden dolayı, ve bu zerdeçalın etkisinin artması adına da karabiberle beraber tüketilmesini öneriyoruz. Zencefil de aynı şekilde öksürük ve soğuk algınlığı durumlarında tüketilebilir. Bitkiler de antiviral bileşikler içermektedir. Yeşil çay, ateşin etken maddesinden dolayı antiinflamatuar etkilidir. Adaçayı antimikrobiyel etkilidir. Öksürük ve soğuk algınlığı durumlarında ıhlamur ve ekinezya tercih edebiliriz. Bunun haricinde solunum yolu enfeksiyonlarında kekik çayı, karanfil çayı, meyan kökü, papatya tüketebiliriz. Zeytin yaprağı çayı, biberiye çayı, kuşburnu çayı, nane çayı bunlardan da yine destek alabiliriz. Bitki çayları ve baharatların özellikle bir hastalık durumu var mı, kullanılan bir ilaç var mı, gebelik durumu var mı gibi durumlarda dikkatli kullanılması önerilmektedir. Çünkü bazen öneriler değişebilmekte. O yüzden mutlaka diyetisyeninize danışmanızı tavsiye ediyoruz. Ayrıca bağışıklık sistemini modüle eden bal ve çörek otuna da yine beslenmemizde yer verebiliriz." ifade etti.
"Savunma sistemi bakteri ve enfeksiyonların vücuttan uzaklaştırılması için su çok önemlidir"
Kış aylarında özellikle su tüketiminin çok azaldığına dikkati çeken Yörük, sözlerini şöyle tamamladı:
"Su konusu da çok önemlidir. Su aslında hem savunma sistemimiz için çok önemli hem de bakteri ve enfeksiyonların vücuttan uzaklaştırılabilmesi adına çok önemlidir. Bu yüzden kilogram başına otuz, otuz beş mililitre kadar su tüketmesini öneriyoruz." diye konuştu. (İLKHA)