10075,20%1,14
35,36% 0,13
36,47% 0,39
2999,46% -0,71
4874,55% 0,35
Gaziantep'in Yavuzeli ilçesine bağlı Karabey köyü ve Süleymanobası köyü arasındaki mera alanına maden ocağı kurulacak olmasına tepki gösteren köy halkı, mera ve ormanın yok olmasını istemediklerini belirttiler.
Ormanlık alanın kendilerine atalarından kaldığını ve ormanın korunması için kendi imkanlarıyla bekçi tuttuklarını dile getiren köylüler, mera ve ormanın yok olmasını istemediklerini söylediler.
"Ormana gözümüz gibi bakıyoruz"
Karabey köyü Muhtarı Ali Kaya, "Bize atalarımızdan kalan bu ormana, gözümüz gibi bakıyoruz. Mera alanı da iki köyün ortak mera alanıdır. 10 bin küçükbaş hayvanımızı otlattığımız bu alana bir firma zorla gelip girecek. Bu alan, rant için bir firmaya satılmıştır. Köylüleri hiçe sayıp bir şahsı tutuyorlar. Biz bu orman için her türlü fedakarlıkta bulunuyoruz. Karabey ve Süleymanobası köylerinde, 4 bin 5 bin kişi yaşıyor. Bu alan iki köyün ortak alanıdır. Bizim devletimizden ricamız bu firmayı durdurmalarıdır." şeklinde konuştu.
"Depremde insanlarımız köylere kaçtı"
Süleymanobası köyü sakinlerinden Mehmet Güzel, "Benim köyüm ile Karabey köyü arası 1 kilometredir. Benim köyün hayvanları ile Karabey köyünün hayvanları bu ortak alanda otlamaktadırlar. Bu her iki köyün geçimi, büyük oranda hayvancılık iledir. Bu iki köy de hayvanlarını, otlamaları için bu gördüğünüz ormanlık alana bırakırlar. Daha önce bir deprem yaşadık, şehirdeki insanlarımızın hepsi köylere kaçtı. Burada mucur ocağı açıldığında her gün depremi yaşayacağız. Anne karnındaki çocuk dahi bu dinamitten etkilenecek. Karabey Cami'nin kapısını kapatıp anons yapmamız engelleniyor. Niye anons etmeyelim? Köy halkının haberi olmasın sabah saat 06.30'da burada askerler getirildi. Keskin nişancı, zırhlı araç, TOMA vard. 200 asker bura getirildi. Bunun anlamı nedir? Bize, Tarım ve Orman Bakanı gelsin bir açıklama yapsın. Kendi ağızlarından neyin ne olduğunu duyalım." dedi.
"Kendi mücadelemizle bu ormanlık alanı oluşturduk"
Süleymanobası köyü yaşlılarından Mehmet Elmas, "Bu ormanı korumak için çok kişinin kalbini kırdım. Çünkü o zaman kömür yoktu, ormandan ağaçlar kesiliyordu. Buna izin vermedim. Kendi mücadelemizle bu ormanı yetiştirdik. Nasıl oluyor ormanlık alan özel bir şirkete teslim ediliyor. Devletin denetimi yok mu? Gelip bakmıyor mu? Bugün ormanımız talan olacak. Bu kadar nüfusumuz mağdur olacak. Bize yer bulsunlar gidelim, kendileri otursun. Nereye gideceğiz. Bizi burada köle olarak çalıştıracaklar. Vatandaşımızın geçim kaynağını kesecekler." ifadelerini kullandı.
"Zenginlik böyle mi olur"
Köylünün görmezden gelindiğine vurgu yapan Mustafa Demirbaş, "Biz cebimizden ödeme yaparak, devletin bir kuruş katkısı olmadan bekçi tuttuk, bu ormanı koruduk. Burada yeraltı sularımız var, hepsi yok olacak. 40-50 senelik fıstık, zeytine bakın. Bunun bir ranta feda edilmesi, yazık olur. Orman müdürlüğüne 16 Aralık'ta dilekçe veriliyor 20 Aralık'ta sonuç alınıyor. Ben elektrik için senelerce uğraşıyorum. Zenginlik böyle mi olur, bu halkı düşünmüyor mu bunlar." dedi.
Karabey köyü sakinlerinden Mehmet Demirbaş, "Yıllarca bu dağı koruduk. En son korucu da benim. Bu orman giderse 4 köy mağdur olacak, tüm hayvanlarını satmaları gerekecek. Buna bir çare bulunmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)