Türkiye genelinde yaşanan yüksek sıcaklıklardan dolayı, sulak alanların kuruması nedeniyle, Diyarbakır’da 300’den fazla kuş türünün ciddi risk altında olduğu belirtildi.
Son yıllarda yaşanan küresel ısınmalardan dolayı biyoçeşitlilikte çok ciddi değişiklerin olduğunun söyleyen Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, yaşayan canlı popülasyonunda ciddi azalmaların meydana geldiğini ve bu azalmaların önüne geçilebilmesi için avcılığın yasaklanması gerektiğini söyledi. Kılıç, eğer bunun önüne geçilemezse önümüzdeki yıllarda bu hayvanları resimlerde görüleceğini ifade etti.
Son dönemlerde yaşanan küresel ısınmaya bağlı iklim krizinin her geçen gün daha da şiddetlendiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “İlimizde ve çevre illerde de aynı şekilde bunu hissediyoruz. Biyoçeşitlilik açısından da çok ciddi değişiklikler var. Diyarbakır farklı kuş türlerini, farklı memecik, böcek türlerini ve diğer hayvan türlerini barındırıyor. Bunlarda da maalesef olumsuz gelişmeler var. Çevredeki pek çok gölet küçük göller derelerde yaşayan türlerimiz yoğun olarak Dicle Vadisine, Dicle Nehrine ve hala su barındıran göletlere yoğunlaştılar. Bu yoğunlaşma beraberinde başka sorunları da getiriyor. Rekabet çok ciddi. Hem türler arasında hem de tür içinde güçlü olanlar hayatta kalabiliyor. Bu durumda bütün hayvan türlerinde azalma meydana geliyor. Her geçen gün bunu daha fazla hissediyoruz. Aynı zamanda türü oluşturan popülasyondaki birey sayısında da azalma var. Türe ait birey sayısı da azalınca, muhtemelen önümüzdeki yıllarda ya burayı benimsemeyecekler ya da gelmeyecekler. Dolayısıyla biz yalnızca bu hayvanları resimlerde göreceğiz” dedi.
Özellikle Diyarbakır çevresi ve diğer illerde, hayvanların çoğunlukla sulak alanlara toplandığını belirten Prof. Kılıç, avcılığın olmaması gerektiğini vurguladı. Kılıç, 'Özellikle suları kirletmememiz gerekiyor. Bizim doğada hayvanları rahatsız edecek yerlerden uzak durmamız gerekiyor. Bu yaşadığımız süreç sadece Diyarbakır özelinde değil Türkiye genelinde yaşanan bir olay. O yüzden insanlarımızın duyarlı olması lazım. Biyoçeşitlilik bizim için bir zenginliktir. Bunun yaşatılması inşaların koruma çabasıyla gerçekleşiyor” diye konuştu.
Diyarbakır il genelinde yaklaşık 300’den fazla kuş türünün olduğunu ve bu hayvanların yoğun olarak toplanmasından dolayı ciddi hastalıkların oluştuğunu belirten Prof. Kılıç, “Memelilerden yana büyük bir çeşitlilik var. Bunun Anadolu’nun pek çok yerinde olduğunu biliyoruz, ama yeterince araştırılmamış. Bu kuraklıkla birlikte göç unsuru da var. Hayvanlar uygun yerlere toplanıyorlar. Bu hayvanlar yoğun olarak toplandığı zaman da, bunlar içerisinde pandemi dediğimiz salgın hastalıkların da yayılma riski var. Yani hayvanlar büyük bir risk altında. Bu yalnızca kuşlar, memeliler için değil diğer türler içinde tehlike. Küresel iklim krizi devam ettiği sürece bu hayvanlar azalacaktır, bu hayvanların sayısının ne kadar azalabileceğinin tahmin etmek kuraklığın şiddetine ve insanların buna yaklaşımına bağlıdır” şeklinde konuştu.