Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güney banliyölerinde ve ülkenin çeşitli bölgelerinde, Hizbullah ve Emel Hareketi yanlıları perşembe gecesi geç saatlerde kitlesel protestolar düzenledi. Gösteriler, Lübnan hükümetinin, tüm silahlı güçlerin yalnızca devlet kontrolünde olmasını öngören ve ABD'nin hazırladığı belge doğrultusunda, orduya silahsızlandırma planı hazırlama görevi vermesi üzerine patlak verdi.

Beyrut'un Dahiye bölgesinde yüzlerce gösterici araçlarla ve motosikletlerle konvoylar oluşturarak yolları kapattı. Sarı ve yeşil bayraklar eşliğinde atılan sloganlarda, hükümetin "Amerikan dayatmalarına" boyun eğdiği ve direnişin hedef alındığı vurgulandı.

Lübnan'ın güneyi ve doğusundaki bazı bölgelerde de benzer gösteriler düzenlendi. Bazı yerlerde göstericiler lastik yakarak yolları trafiğe kapattı.

Söz konusu gerilim, Lübnan hükümetinin önceki gün yaptığı oturumda, geçen yıl Kasım ayında siyonist rejim ile Hizbullah arasında yaşanan savaşın ardından imzalanan "düşmanlıkların durdurulması" anlaşmasını kalıcılaştırma amacıyla hazırlanan Amerikan belgesinin hedeflerini kabul etmesiyle tırmandı.

ABD'li temsilci Tom Barrack tarafından sunulan belge, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasını ve Lübnan ordusunun güneydeki kontrolünü genişletmesini hedefliyor. Hükümet, belgeye bağlı dört maddenin takvimlendirilmesini, ağustos sonuna kadar Lübnan ordusunun sunacağı plan sonrasına erteledi.

Ancak Hizbullah ve Emel'e yakın bakanlar, toplantının bu gündem maddesi üzerine gelmesi üzerine kabineyi terk etti. Lübnan Enformasyon Bakanı bu gelişmenin "hükümet içi uzlaşıyı bozmadığını" savunsa da siyasi çatlak kamuoyuna yansıdı.

"Hükümet siyonist rejime ve ABD'ye teslim oldu"

Parlamento'daki Hizbullah bloğu yaptığı açıklamada, Başbakan Necib Mikati'nin Amerikan önerisine sahip çıkmasını "bakanlar kurulu bildirisinde verdiği taahhütlere ihanet" olarak değerlendirdi. Açıklamada, bu adımın ABD ve siyonist rejim eksenli bir projeye teslimiyet anlamına geldiği vurgulandı.

Hizbullah ise daha önce defalarca, "direnişin silahlarının pazarlık konusu edilemeyeceğini ve hiçbir şartta teslim edilmeyeceğini" ilan etmişti. Hareket, ABD'nin dayattığı planın asıl hedefinin, Lübnan'ı savunmasız hale getirmek ve siyonist rejimin çıkarlarını korumak olduğunu savunuyor.

Lübnan'da halk, bu planı doğrudan ABD-siyonist rejim dayatması olarak değerlendiriyor. (İLKHA)