10746,98%0,04
40,59% 0,02
47,10% 1,43
4394,42% 2,22
7018,29% 1,30
Malatya'nın Battalgazi ilçesi Yıldıztepe Mahallesi sakinleri, yerleşim alanına kurulan ve mühürlenmesine rağmen yeniden faaliyete geçen beton santralinin önünde toplanarak tepkilerini dile getirdi.
"İki aydan beri tam bir zulme dönüştü"
Mahalle halkı adına açıklama yapan Yıldıztepe Mahalle Muhtarı Bayram Alışık, "Burada iki ay öncesine kadar bir sorun halinde devam eden ama iki aydan beri tam bir zulme dönüşen konuyu kamuoyuyla paylaşma, ilgili mercilere iletme adına bizlere aracı oldunuz. Bundan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Arkamızda bulunan HCK isimli beton santrali geçen sene eylül ayında buraya kuruldu. İlk kurulurken, bizim mahalledeki 27'inci bölge diye isimlendirilen rezerv alan için kurulduğunu zannettik. Fakat daha sonra anladık ki burası, karşı taraftaki Tandoğan bölgesindeki yaklaşık 400 konutluk rezerv alan için kurulmuş." dedi.
"Belediyenin altyapısı üzerine kuruldu"
Muhtar Alışık, "Santral, belediyenin atık su gideri ve içme suyu şebekesi üzerine kurulmuştu. Kışın çamurunda, kanalizasyon ve su sorunuyla aylarca uğraştık. Bütün şikayetlere rağmen 'Vatandaşlar için evler yapılıyor, biraz da biz zahmete katlanalım' dedik. Sabrettik. Orası bittikten sonra santralin işi bitti diye düşündük ama üretime devam etti." İfadelerini kullandı.
"40-45 derecelik sıcaklarda toz, duman içinde nefes alınamıyor. Hastalar, çocuklar, yaşlılar etkileniyor"
"Sonradan öğrendik ki Malet'in oradaki TOKİ alanına ve Fahri Kayahan bölgesine beton taşımaya başlamışlar." Diyerek devam eden Alışık, "40-45 derecelik sıcaklarda vatandaş camını, penceresini açamıyor. Toz, duman içinde nefes alınamıyor. Hastalar, çocuklar, yaşlılar etkileniyor. Uyarılarımıza rağmen toz-duman sorunu çözülmedi. Yollarımızda asfalt kalmadı. Millet illAllah etti. Vatandaşlar 'Artık toplanacağız oraya, ya bizi vursunlar, böyle öleceğimize öyle ölelim' dediler." şeklinde konuştu.
"Valilik devreye girdi, ceza yazıldı, mühürlendi ancak bir hafta sonra tekrar faaliyete başladı"
Alışık, "Durumu gece saat 23.00'te Sayın Valimize (Seddar Yavuz) bildirdim. Kendisi talimat verdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri geldi, incelediler. 'Burası sivil yerleşim alanı içinde, yasaya aykırı' dediler. Ayrıca 'Aşırı toz, duman çıkarıyor, sağlığa zararlı' dediler. 668 bin lira ceza yazıldı. Mühürlenip tahliye edilmesine karar verildi. Belgeler kaymakamlığa ulaştı. Battalgazi Belediyesi zabıta ekipleri gelip burayı mühürledi. Mühürleme sırasında oradaydım. Şantiye yetkilileri, 'Siz mühürleyebilirsiniz, biz bir saat sonra açarız' dediler. 'Bizim bakanlıkta adamlarımız var, biz burayı açtıracağız' dediler. Ben inanmadım ama bir hafta içinde burası tekrar aynı şartlarda faaliyete başladı. Ben eminim ki Çevre Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum'un bundan haberi yok. Ama bakanlıkta kim bunlara dostluk ediyor, bilmiyorum. Bu durumu çözmek milletvekillerimize ve bakanımıza düşer." dedi.
"Bir firma para kazanacak diye burada yaşayan binlerce insanın sağlığını hiçe sayamaz!
Bu sorunun artık Malatya bürokrasisini aştığını belirten Alışık, "Tüm milletvekillerimizle görüştüm. 'Basın açıklaması yapın, doğal hakkınız' dedi. Bir firma para kazanacak diye burada yaşayan binlerce insanın sağlığını hiçe sayamaz. Tek kullanım yolumuz olan İtimat Sokak'ta asfalt kalmadı. Büyükşehir Belediyesine dedik ki 'Gelin burayı asfalt edin.' Onlar da 'Santrali kapatın ki asfalt yapalım.' dedi. 60-70 tonluk araçlar girip çıkıyor. Asfalt bir saat dayanmıyor." diye kaydetti.
"Bu zulme sessiz kalmayın. Bir sonraki toplanmada olumsuzluk yaşanırsa sorumlusu biz değiliz"
Son olarak Alışık, "Bakanımızın kendi sözüdür: Beton santralleri rezerv alan içinde ya da TOKİ bölgesinde ya da yerleşimden uzak yerde kurulur. Bizim rezerv alanda da santral var, ama usule uygun olduğu için şikayetimiz yok. Bu santral işi bittikten sonra mahallemizle ilgisi kalmadı ama hâlâ faaliyette. 'Ben ticaretime devam ederim, sizin sağlığınız beni ilgilendirmez' diyemez. Sayın vekillerime sesleniyorum: Ya burayı kapatın ya tahliye edin. Artık vatandaşı durduramıyorum. İkinci bir toplamada olumsuzluk yaşanırsa bundan sorumlu değiliz; devletin kurumlarıdır, yetkilileridir." dedi.
"Yetkililer ilgilenmiyorsa kim ilgilenecek?"
Mahalle sakini Sunay Dabağcılar ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Toprağı döküyorlar, sonra kepçeyle eliyorlar. Camı kapatsam bile evin içi toz dolu. Ben hastayım, nefes darlığım var, sinir hastasıyım, kalp hastasıyım. Adamlar benimle dalga geçiyor. 'Ne yaparsan yap, ben yapacağım' diyor. Taş alıp camını kıracaktım neredeyse. Pis su kapımın önüne bırakılıyor, lağım suyu. Kepçe geçiyor, çamur, çocuklar okula gidemiyor. Ya biz adam mı öldürelim yani. Başka çaremiz kalmadı. Vali ilgilenmiyorsa, belediye ilgilenmiyorsa kim ilgilenecek?"
"Ankara'dan nasıl bozulabiliyor?"
Mahalle sakini Ahmet Aydemir de "Buradaki kaymakamlık ve valilik kararını Ankara nasıl bozabiliyor? Bir tane kanun yok mu? Kim buna izin verdi? Kim bunun altına imza attı? Bu çok garip bir olay. Kanun tek değil mi? Uygulaması gereken bir kanun yok mu? Ankara'dan bu nasıl bozulabiliyor, bunu da çok merak ediyoruz." diye sordu. (İLKHA)