• BIST 100

    11347,70%0,30
  • DOLAR

    40,83% 0,12
  • EURO

    47,84% 0,95
  • GRAM ALTIN

    4431,67% 0,84
  • Ç. ALTIN

    7119,18% 0,73

Manifaturacılarda çırak bulamama ve gelenek kaybı endişesi sürüyor

25 Ağustos 2025, Pazartesi 03:48
25 Ağustos 2025, Pazartesi 03:48
Manifaturacılarda çırak bulamama ve gelenek kaybı endişesi sürüyor
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Şanlıurfa’da 30 ile 55 yıldır esnaflık yapan Mustafa Aslan ve Osman Aynur, yöresel kumaş ve manifatura geleneğini sürdürürken hazır giyimin yaygınlaşması ve çırak yetişmemesi nedeniyle mesleklerinin giderek zayıfladığını dile getirdi.

Şanlıurfa'nın tarihini ve kültürünü yansıtan çarşılarda yıllardır tezgâh başında duran esnaf hem geçmişin zorluklarını hem de bugünün sıkıntılarını dile getirdi.

Şanlıurfa'nın tarihi çarşısında ayakta kalmaya çalışan esnaf, mesleklerini sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir hizmet ve kültür aktarımı olarak görüyor.

Ancak günümüzde işlerin eskisi kadar canlı olmadığını, park sıkıntısı, hazır giyim ve çıraklık sisteminin yok olması gibi sorunların mesleklerini zayıflattığını vurguluyor.

Osman Aynur

"Şu anda kaliteye değil markaya rağbet gösteriliyor"

Hazır giyim ve el emeğinin arasındaki farklılıklardan bahseden Osman Aynur, "55 yıldır bu işi yapıyorum. Ortaokul 1. sınıftayken okuldan ayrıldım. Babam dedi ki: 'Daha da okula gitme, dükkânda kal.' Ben burada kaldım, tam 55 yıldır bu çarşıda esnaf olarak manifatura, tekstil üzerine devam ediyorum. Esnaflığın en güzel tarafı her zaman cebinde para olmasıdır. Kimseye muhtaç olmuyorsun. Ama bu aralar işlerin kısıtlılığı esnafı zor durumda bırakıyor. Çeklerin, senetlerin aksaması, işlerin az olması sıkıntı oluyor. Yoksa esnaflık iyidir. Daha önceden dikim, metre işi daha fazlaydı. Sonradan bu hazır kumaşlar çıktığında, hazır dikimler çıkana kadar bize rağbet azaldı. Dikim pahalı oldu, terziler yetişemez oldu. Onun için manifatura işi azaldı. Yani eski işimiz kalmadı. Eskiden işlemeler çoktu. Mesela Urfa'da 4-5 tane yorgancı vardı. Onlara biz kumaş veriyorduk, onlar da işleme yapıyorlardı. Şimdi o kumaşların yerini pikeler aldı, battaniyeler aldı. Böyle basit şeyler aldı. Onları yapan yok artık, kimse talep etmiyor. Artık bu tür eski el emekleri kalktı. Bizim örf ve âdetlerimizde giyim çok farklıydı, güzel kumaşlar giyinirdik. Nerede iyisi varsa, nerede güzeli varsa en iyi terzilerde diktirilirdi. Örnek verelim: Siz gidin bir hazır takım alın, isterseniz markalı ürün olsun. Ama bir yandan da terzide diktirin. Terzide dikilen çok farklı olur. El emeği, göz nurudur. Onun giyimi, onun kullanışı, onun uzun ömürlü olması… Çamaşır makinesine attığında ceketi yıkayabilirsin ama hazır aldığında yıkayamazsın, kuru temizleme yaparsın. Dikim çok özenlidir, önemlidir ve pahalıdır. Her zaman kıymetlidir. Şu anda kaliteye değil de markaya daha çok rağbet gösteriliyor." şeklinde konuştu.

"El emeği kalkıyor, çırak yetişmiyor"

Markaya duyulan yanlış güven, gençlerin işsizliği ve çırak yetişmemesi durumunun sıkıntılarını anlatan Aynur, "Marka dediğin zaman bazı marka ürünler kaliteli mal çıkarmıyor. İsimleri duyulmuş diye kalitesiz malı kaliteli diye satıyorlar. İnsanlar çok farklı olmuş. Tekstilciler, üreticiler, esnaflar işin kaçamağına, basitine, daha çok para kazanmaya yöneliyorlar. Mesela iyi kumaş, marka iyidir ama bütün markalar güzel mal çıkarmıyor. İsimleri var diye satıyorlar. Yetkililerden de şöyle bir talebimiz var: Esnafa çeşitli alternatifler sunulursa iyi olur. Esnaflık gittikçe zayıflıyor, ölüyor. El emeği kalkıyor, çırak yetişmiyor. Kimse çırak olmuyor artık. Eskiden çırak vardı, okul okumazdı. Adam ilkokuldayken çıkardı, giderdi sanayiye ya da terziye veya berbere, bir sanat erbabına giderdi. Kalaycı veya bakırcıya giderdi. Kendi kendini yetiştirirdi. İleride bir dükkân açardı, evini geçindirirdi. Şimdi o yok. Okul 12 sene olmuş. Orayı bitiren artık çıraklık yapmaz ki. Bu defa üniversiteye gitmek istiyor. Üniversiteyi de kazanamıyor. Kazansa ne yapacak? Okulu bitirse ne yapacak? Eline bir şey geçmiyor. Sokaklarda dolaşıyorlar, asgarî ücretle iş bulmaya çalışıyorlar ama bulamıyorlar. Onun için eski düzene dönmemiz lazım. Mesela ilkokulu bitiren diplomasını alsın. Niye 9-10 sene okul okusun ki? 5 sene sonra adamın kafası neye yatıyorsa ona göre bir yol çizer, ona göre hayatını idame ettirir." ifadelerini kullandı.

Mustafa Aslan

"Bu işin güzel tarafı milleti mutlu etmek"

Mesleğe başladığı yıllardan bahseden Mustafa Aslan, "30 yıldır bu işi yapıyorum. Bu mesleğe tesadüfen girdim. İş arayışındaydım, bizim kırsal kesime hitap edecek bir iş olması gerekiyordu. O vesileyle bu işe girdim. Bu işin güzel tarafı milleti mutlu etmek, milletle diyalog kurmak, milletin işini görmek. Normalde bir insan önce kendisini düşünür ama ben bu işi yaparken dedim ki: 'En azından biraz millete hizmet edeyim.' Ben bu şekilde yürüttüğüm için işimi Allah'ın yardımı da oldu bana. Tamam, benim kazancım da önemliydi ama dedim ki: 'İşimi severek yapayım ve millete katkı sunayım.' istedim. İlk dükkânı açtığım yıllarda başımı kaşıyacak vaktim olmuyordu. Yemek molası bile veremiyorduk, 12 saat hiç durmadan çalışıyorduk. Burada metre elimden düşmüyordu." diye konuştu.

"Geleneklerimizi, kültürümüzü unutmamamız gerekiyor"

Gelenek ve kültürün önemine değinen Aslan, "Bizim burada yöresel kıyafetler var, biz daha çok kırsal kesime hitap ediyoruz. Bazen merkezde oturan insanlar da geliyor. İl dışından da gelen müşterilerimiz oluyor. Bizim bu ışıltılı yöresel kumaşlarımızı görünce hoşlarına gidiyor. Bu meslek ileride de varlığını sürdürebilir çünkü ilgi azalmıyor. Geleneklerimizi, kültürümüzü unutmamamız gerekiyor. Bu konuda büyüklere çok iş düşüyor. Çocuklara geleneklerimizi, kültürlerimizi tanıtıp sürekli anlatmaları lazım. Bu mesleği de gençlere tavsiye ediyorum. Bereketli bir iştir. Aynı zamanda ben işimi de sahipleniyorum. Gelen müşterim için ürünleri tanıtıyorum. Tanıtırken metre ile ölçüyorum, isteği doğrultusunda bütün bu uğraşımın ardından soruyorlar. Özellikle dışarı illerden gelen müşteriler: 'Bu kadar ölçüm yapıyorsun, ölçüm için de ayrıca para almıyor musun?' diyorlar. 'Almıyorum.' dediğimde şaşırıyorlar. Bizim niyetimiz müşteriyi kazanmak, müşteriyi memnun etmek. Bazen de bakıyoruz iyi niyetimizi kullanıyorlar. Örneğin şimdi de birileri geldi; 9 bin liralık alışveriş yaptı, bin lira verdi gitti. Bilincindeyiz, herkes bir değil. Düşüncesiz insan da var, düşünceli insan da. Elhamdülillah her türlü iş devam ediyor." dedi.

"Park sorunundan dolayı insanlar buraya gelemiyor"

Park sorunundan dolayı çarşı esnafının sorun yaşadığını, kimi müşterilerin bu yüzden dükkana gelemediğini anlatan Aslan, "Ama burada son olarak eklemek istediğim, Şanlıurfa'nın en kadim çarşısı burasıdır. Bu çarşımızda park sorunu var. Esnaflar, müşteriler, turistler sıkıntı yaşıyor. Burası Şanlıurfa'nın geleneğini, kültürünü yansıtan bir yer, Şanlıurfa'nın tarihini gösteriyor. Ama maalesef park sorunundan dolayı insanlar buraya gelemiyor. Biz de geleneksel ürünler satıyoruz ama bu park sorunları gibi sıkıntılardan dolayı farklı illere gidiyorlar veya farklı semtlerdeki dükkânlara gidiyorlar mecburiyetten. Bir de eskiden bizim işimiz çok canlıyken şu anda değil. Bizim burada imkânlar yok. Hatta çoğu zaman müşteri bizi arıyor: 'Ben gelmek istedim ama park sıkıntısı olduğundan dolayı size gelemedim diyor." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)

Batman Medya Mensupları Derneği: Gazze'de gerçekler susturulamaz

"Mardin Samancılık" yaz-kış saman tedarikini sürdürüyor

El Cezire, Gazze’de kameramanlarının ve diğer gazetecilerin şehit edilmesini kınadı

Şanlıurfa’da uyuşturucu operasyonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat'ta Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümü kutlamalarına katıldı

Batman'da afet hazırlık çalıştayı yapıldı

Mersin’de çocuklar “Hayat Namazla Güzeldir” dedi

Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı'na katılan Rus yüzücü kayboldu

Aksa Tufanı'nda mücahitlerle çatışmaya giren işgal polisi intihar etti

Aile Danışmanı Terzi: Diziler insanı hayal dünyasında yaşatıyor

58 yıl sonra bir ilk: Suriye lideri Şara BM Genel Kurulunda konuşacak

Solhan'da sel felaketinden etkilenen afetzedeler için çalışma başlatıldı

Kışın çamur, yazın toz: 3 kilometrelik yol yıllardır onarılmıyor

Şanlıurfa’da kesintiler ve yüksek faturalar vatandaşı isyan ettirdi

Manifaturacılarda çırak bulamama ve gelenek kaybı endişesi sürüyor

Kayıt parası talep eden okul müdürlerine sıfır tolerans

Gazze'de şehit sayısı 62 bin 744'e yükseldi

Şanlıurfa’da otomobilin çarptığı çocuk ağır yaralandı

Diyarbakır'da 8 katlı binada korkutan yangın: 3 itfaiyeci dumandan etkilendi

Siirt’te zabıta ekipleri 325 iş yerini denetledi: 13 iş yerine para cezası kesildi

Putin ve Pezeşkian nükleer program ve ABD ilişkilerini ele aldı

Bursa’da yaban kedisi foto kapanla görüntülendi

İslami Cihad: Han Yunus’taki hastane saldırısı insanlığa karşı işlenmiş bir suç

HAMAS'tan 5'i gazeteci 19 kişinin hastanede şehit edilmesine tepki

Konya'da baba ve oğlu silahlı saldırıda hayatını kaybetti

Ağrı Dağı zirvesinde Ebu Ubeyde'nin posterini ve Tevhid Bayrağı açtılar

Malatya'da devrilen iş makinesinin altında kalan operatör öldü

Batman'da tekstil çalışanlarına madde bağımlılığı eğitimi

İşgal rejimi Filistinlileri Gazze'den Güney Sudan'a göç ettirmeye çalışıyor

Battalgazi'de Arslantepe ve kadın odaklı çalıştay düzenlendi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Batman Medya Mensupları Derneği: Gazze'de gerçekler susturulamaz

"Mardin Samancılık" yaz-kış saman tedarikini sürdürüyor

El Cezire, Gazze’de kameramanlarının ve diğer gazetecilerin şehit edilmesini kınadı

Şanlıurfa’da uyuşturucu operasyonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat'ta Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümü kutlamalarına katıldı

Batman'da afet hazırlık çalıştayı yapıldı

Mersin’de çocuklar “Hayat Namazla Güzeldir” dedi