1-7 Ekim "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle Mardin İl Müftüsü Enver Türkmen, camilerin ve din görevlilerinin toplum üzerindeki önemini vurguladı. Türkmen, camilerin sadece ibadet yeri değil, sosyal ve kültürel yaşamın merkezinde yer aldığ
Camiler ve Din Görevlileri Haftası, toplumda dinin ve ibadetin önemini vurgulamak amacıyla her yıl 1-7 Ekim’de kutlanıyor.
Mardin İl Müftüsü Enver Türkmen, bu yılki Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla İLKHA’ya aktardığı konuşmada camilerin İslam medeniyetinin en önemli yapı taşları olduğunu belirtti. Ayrıca Türkmen, camilerin yalnızca ibadet yeri olmanın ötesinde, toplumsal birliğin ve kardeşliğin pekiştiği mekânlar olduğunu ifade etti.
“Müslümanların yaşadıkları şehirlerde ilk icraatları camileri inşa etmektir”
İslam medeniyetinin temellerinin cami ve mescitlere dayandığını vurgulayan Türkmen, "Yüce Allah, Adem Aleyhisselam’ı dünyaya gönderdiğinde, ona ilk olarak Mekke’de Beytullah’ı inşa etmesini emretmiştir. Al-i İmran Suresi 96’ncı ayette, ‘Yeryüzünde insanlar için yapılan ilk mâbed, bütün insanlık için bir bereket kaynağı, bir hidâyet rehberi ve bir yönelme merkezi olan Mekke'deki Kâbe'dir' buyurmaktadır. Camiler, sadece ibadet edilen yerler değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin pekiştiği, kardeşliğin güçlendiği mekânlardır. Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın Medine’ye hicret eder etmez Mescid-i Nebevi’yi inşa etmesi, Müslümanların toplumsal yaşamındaki merkezi rolü bir kez daha gözler önüne seriyor. İslam toplumunun, inançları ve değerleri etrafında kenetlenerek nasıl bir araya geldiğini gösterir. Ayrıca, tarih boyunca Müslümanların yaşadıkları şehirlerde ilk icraatları camileri inşa ederek, bu sayede toplumsal ilişkileri ve maneviyatı güçlü kılmaktadırlar.” şeklinde aktardı.
Din görevlilerinin camilerin ruhunu oluşturduğunu ifade eden Türkmen, "Bir din görevlisi olmadan cami ruhsuz kalır. Aynı şekilde, cemaat de o caminin varlığı için elzemdir. Cemaatin, camileri manevi olarak imar etmesi en elzem konulardan biridir. Cami, bir toplumun kalbidir. Nasıl ki kalp, vücutta hayati öneme sahipse, cami de bir toplumun manevi ve sosyal hayatında benzer bir işlev taşır. Cami, insanları tövbe etmeye, namaz kılmaya ve pişmanlıklarını ifade etmeye yönlendirir." dedi.
İbadetin yalnızca camilerle sınırlı kalmaması gerektiğini dile getiren Müftü Türkmen, toplumsal yaşamda da İslam ahlakının ve değerlerinin yansıtılması gerektiğine dikkat çekti. "Ticaretimizi düzgün yapmalı, doğru olmalı, yalandan ve hileden kaçınmalıyız. İnsanların mallarına ve canlarına saygı göstermek suretiyle huzurlu bir toplum oluşturmalıyız. İslam, bireylerin sadece camide değil, hayatın her alanında doğru davranışlar sergilemelerini gerektirir. Ayrıca camiler, medeniyetimizin temel taşlarıdır ve bu nedenle toplumda büyük bir öneme sahiptir. Bugün, bu değerleri yaşatmak ve güçlendirmek için üzerimize düşen sorumlulukları unutmamalıyız.” ifadelerini kullandı.
Türkmen, Özellikle Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa’nın Allah’ın izniyle özgürlüğe kavuşacağını vurgulayarak, "Mescid-i Aksa, bizim için bir emanettir. Orası, Hazreti Peygamber, Hazreti Ömer ve Selahaddin Eyyübi gibi büyük şahsiyetlerin iz bıraktığı kutsal bir mekândır. Bu emaneti yeniden inşa etmek için hep birlikte çalışmalıyız. Bu emaneti inşallah Hazreti Muhammed Aleyhisselam, Hazreti Ömer ve Selahaddin Eyyübi döneminde fethe nail olduğu gibi yine hürriyetine kavuşacaktır. Oranın özgürlüğü, bizim özgürlüğümüzdür.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)