Mardin ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Enes Güneş, gün geçtikçe ahlaki yozlaşmanın arttığı, manevi atmosferin yerini popüler kültüre bıraktığı modern çağda gençlerin edinmesi gereken hayat tarzı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İLKHA’ya önemli açıklamalarda bulunan Güneş, gençlerin dijital çağda Hazret-i Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sünneti ve yüce kitap Kur’an-ı Kerim’i tam anlamıyla okuyamadığı gibi anlayamadığından da ahlaki yozlaşmanın daha çok arttığını kaydetti.
“Gençler, popüler olmak adına sınırları zorlayan davranışlar sergileyebilmektedir”
Ahlaki yozlaşmanın gençlerin hayat tarzındaki etkilerine değinen Güneş, “Ahlaki yozlaşma, gençlerin hayatına baktığımız zaman hayat tarzında en çok davranış biçimlerinde ve değer algılarında kendini göstermektedir. Saygı, sorumluluk, edep gibi geleneksel ve dini değerler zayıflarken; bireysellik ve gösteriş ön plana çıkmaktadır. Sosyal medyanın da etkisiyle gençler, çoğu zaman sahte hayatlara özenmekte, popüler olmak adına sınırları zorlayan davranışlar sergileyebilmektedir. Maalesef, helal–haram hassasiyetinde azalma ve aile bağlarının zayıflaması ahlaki yozlaşmanın somut örnekleridir. Bizler Mardin ÖNDER İmam hatipliler Derneği olarak, gençlerimizin ahlaki ve manevi yönden güçlü bireyler olarak yetişmesi için çalışmalar yürütüyor, onları hem medeniyet değerlerimizle hem de çağın gerekleriyle donatmaya gayret ediyoruz.” şeklinde ifade etti.
Popüler kültürün gençlerin değer yargılarını hızlıca etkilediğini belirten Güneş, “Popüler kültür, gençlerin değer yargılarını hızla etkilemekte ve dönüştürmektedir. Sosyal medya, dizi ve müzik gibi araçlar aracılığıyla dayatılan bireyci, tüketim odaklı yaşam tarzları; sabır, kanaat, saygı ve sorumluluk gibi geleneksel değerleri gölgede bırakmaktadır. Şöhret ve maddi başarı, ilim ve ahlakın önüne geçmektedir. Bizler Mardin ÖNDER İmam Hatipliler Derneği olarak, gençlerimizin milli ve manevi kimliğini koruyarak çağın gereklerini yakalayabilmesi için eğitim, rehberlik ve kültürel faaliyetler yürütüyoruz.” dedi.
“Manevi yönde tatmin olmayan birey, iç huzurunu dış etkenlerde aramaya başlar”
Güneş, manevi boşluğun beraberinde getirdiği sorunlara dikkat çekerek, “Manevi boşluk, bireyin hayatta bir amaç ve anlam duygusunu yitirmesiyle başlar ve bu durum birçok sorunu beraberinde getirir. Özellikle gençlerde kimlik bunalımı, yalnızlık, depresyon ve aidiyetsizlik gibi duygular ortaya çıkar. Bu boşluk zamanla madde bağımlılığı, sosyal ilişkilerde kopukluk ve hatta suça eğilim gibi ciddi problemlere yol açabilir. Manevi tatmin olmadığında birey, iç huzurunu dış etkenlerde aramaya başlar ki bu da sağlıksız davranışlara zemin hazırlar. Bu konuda bir diğer önemli husus ise manevi boşluk ki yalnızca dinsel inanç eksikliğinden değil, genel olarak insanın yaşamına anlam katamamasından kaynaklanır. Bu nedenle maneviyat, hem dini hem de felsefi ve insani boyutlarıyla bir bütün olarak ele alınmalıdır.” ifadelerini kaydetti.
Aile ve okulun, gençlere manevi anlamda destek sağlaması gerektiğini kaydeden Güneş, “Aile ve okul, gençlerin değer dünyasının inşasında en temel iki kurumdur. Aile sevgi ve iletişim temelli bir rehberlik sunmalı; çocuklarına sadece maddi değil, manevi anlamda da destek olmalıdır. Ev ortamı; saygının, merhametin ve inancın yaşandığı bir eğitim yuvası haline gelmelidir. Okul ise sadece akademik bilgi veren bir yer değil, karakter eğitiminin de merkezidir. Öğrencilere ahlaki ilkeler, sorumluluk bilinci ve toplumsal duyarlılık kazandırılmalı; öğretmenler de bu süreçte rol model olmalıdır. Bizler aile-okul iş birliğini güçlendirecek seminerler, değerler eğitimi programları ve sosyal projeler düzenleyerek gençlerimizin sağlam bir kimlik ve kişilikle yetişmesine katkı sunmayı amaçlıyoruz.” ifadelerin vurguladı.
Güneş, İslami içeriklerin dijital mecralarda görünürlüğünün sınırlı olduğunu belirterek, “Bugün dijital mecralar, özellikle gençler için en çok vakit geçirilen alanlar hâline geldi. İslami içeriklerin bu alanlardaki varlığı her ne kadar artsa da, görünürlük ve etki açısından henüz yeterli seviyede değil. Gençlerin ilgisini çekecek şekilde, çağın diline uygun ve kaliteli içeriklerin sayısı oldukça sınırlı. Dijital dünyada genellikle tüketim kültürünü öne çıkaran içerikler daha fazla ilgi görürken, İslami içerikler bu yarışta geri planda kalabiliyor. Bu nedenle, İslam’ın evrensel mesajını dijital çağın gereklerine uygun bir üslupla gençlere ulaştırmak ve bu alanda daha fazla üretim, iş birliği ve bilinçli teknoloji kullanımı sağlamak önceliğimiz olmalıdır.” dedi.
“Peygamberimizin hayatını tam anlayamadığından İslami çerçeveden uzaklaşıyor”
Maneviyatın güçlenmesi ve ahlaki yozlaşmanın önüne geçilmesi için Hazret-i Muhammed’in rol model olarak hayata tatbik edilmesi gerektiğini vurgulayan Güneş, “Gençlerimiz, maalesef şu anda sosyal medyanın etkisiyle İslami çerçeveden biraz uzaklaşıyor. Bunun da sebebi Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın hayatını tam anlamıyla okuyamıyor ve anlayamıyor olmamızdır. Genelde bizlere küçükken Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın mucizevî yönleri anlatılırdı. Bunlar her ne kadar önemli olsa da Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın eğitime verdiği önemi, ahlaka verdiği önemi, ticarete verdiği önemi, büyüklerine, küçüklerine verdiği önemi, bunları ekstradan gençlerimize anlatırsak, Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ı o zaman rol model olarak hayatlarını aktarmalarına büyük bir yardımcı olacaktır. İnşallah bu konuda bizler de çalışmalar yürüteceğiz.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)
