15-16 Şubat tarihlerinde HÜDA PAR tarafından Diyarbakır'da gerçekleştirilecek olan "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal, "Cumhuriyet ile birlikte anadil ciddi bir mesele olarak karşımıza çıktı. Kürt dili tamamen görünmez kılınmaya, Kürt kimliği görünmez kılınmaya, yok sayılmaya çalışıldı. Sadece Kürtlerle alakalı da değil genel olarak Türkiye coğrafyasındaki diğer halklarla ilgili problemlerin hak temelinde, anayasal ve hukuki temelde tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer ortada bir hak varsa bunun silahlı bir örgütle müzakere konusu edilmemeli." diye konuştu.
"Kürt meselesinin cumhuriyet ile birlikte ele alınıp hukuki zeminde tartışılmalı"
HÜDA PAR tarafından gerçekleştirilecek olan çalıştayı önemli bulduklarını ve orada bir sunum gerçekleştireceğini belirten Kartal, "Bu sunumda, Kürt meselesinin anayasal ve hukuki emelde tartışılmasını amaçlıyorum. Bu temellerde çözüm önerileri sunmayı planlıyorum. Bu mesele köklü bir mesele ve neredeyse cumhuriyet tarihi ile eşdeğer ciddi başlıklar var. Bunu daha ileri de götürebiliriz ama daha özelde cumhuriyet ile birlikte olan kısmı meselenin bu boyuta gelmesinin sebebi olarak görülebilir. Çünkü cumhuriyet ile birlikte anadil ciddi bir mesele olarak karşımıza çıktı. Kürt dili tamamen görünmez kılınmaya, Kürt kimliği görünmez kılınmaya, yok sayılmaya çalışıldı. Aynı zamanda Kürtlerin kadim kurumları, özellikle İslami kurumlar yasaklanarak dine, kültüre dair geleneğin yaşatılmasının önüne geçildi. Saydığımız bu başlıklar bağlamında gerek toplumsal gerekse siyasi anlamda çok ciddi problemler ortaya çıktı. Bu da doğal olarak bu meselenin cumhuriyet ile birlikte ele alınması gerektiğini önümüze çıkarıyor. Cumhuriyetin anayasal, hukuki zemini içerisinde tartışılması icap ediyor." şeklinde konuştu.
"Temel haklarla ilgili tartışmaların silahlı bir örgütle müzakere edilmesini doğru bulmuyoruz"
Kartal, "Kürt meselesi tartışılırken gündeme gelen anadil gibi, kadim kurumların tekrar inşa edilmesi gibi, tevhidi tedrisattan kaynaklanan bazı sıkıntılar gibi, ki bu sadece Kürtlerle alakalı da değil genel olarak Türkiye coğrafyasındaki diğer halklarla ilgili problemlerin hak temelinde, anayasal ve hukuki temelde tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunların herhangi bir silahlı örgütle silah bırakmanın müzakere konusu yapılamayacağını düşünüyoruz. Bunların da ötesinde tüm toplumu ilgilendiren ve hak bağlamında ele alınması gereken bir müzakere konusu yapılmaması gereken başlıklar olduğunu düşünüyoruz. Çünkü eğer ortada bir hak varsa bunun almak ve vermek meselesi olmaktan çıkması gerekir. Meseleyi bu çerçevede ele alıyoruz ve temel haklarla ilgili tartışmaların silahlı bir örgütle müzakere edilmesini de doğru bulmuyoruz." dedi. (İLKHA)
