Mersin Limanı'nda, siyonist işgal rejiminin barbar saldırılarını tel'in edilerek devam eden ticarete tepki gösterildi.
Gökkuşağı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Mersin Limanı'nın da bir araya gelen yüzlerce kişi, "Soykırıma Liman Yok" sloganıyla basın açıklaması düzenledi.
Siyonist işgal rejimine silah taşıyan gemilerin Türkiye limanlarında olduğunu belirten Gökkuşağı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, üye ve gönüllüleriyle bir araya geldi.
Katil siyonist rejiminin barbar saldırıları tel'in edilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Tüm övgüler, Kur'an-ı Kerim’i bize kılavuz olarak gönderen, ayetlerini bilhassa 7 Ekim’den bu yana bizlerin gözleri önünde tecelli ettiren ;Alemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salat ve selam ise, bu dinin nasıl yaşanması gerektiğini bizlere öğreten;önderimiz, rehberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve selllemedir.
Şanlı Aksa Tufanı bir yılını doldururken, müminler cesaret ve sabır ile tüm küffara karşı direnişini sürdürmektedir. Bu süreçte şehid olan binlerce mümine Rabbimizden rahmet diliyoruz. Kadın, çocuk, yaşlı, basın mensubu, hastane, okul, cami, kilise gözetmeksizin insanların üzerine bomba yağdıran zalim Siyonistleri lanetliyor ve Rabbimizin hükmüne havale ediyoruz.
Bir yılı aşkındır israille ticaretini, siyasetini kesmeyen, onlara yaptırım uygulamayan, halkı küçük çaplı yapılan ticari kısıtlamalarla oyalamaya çalışan ama arka planda gemilerle onlara her türlü maddi desteği gösteren Türkiye Cumhuriyeti devletini ve hükümetini kınıyoruz. Her fırsatta israille ticaret Filistin'e ihanet diyen bizleri yalancılıkla itham ediyor; Ticaret Bakanlığından, israille ticaret durduruldu diyerek halkı kandırıyorsunuz. Hem de TÜİK verilerinde ve pek çok resmî belgede ticaretin devam ettiği apaçık ortadayken…
"israille ticaret, Filistin'e ihanet’"
Bugün burada bulunuş amacımız; her gün yüzlerce kardeşimizi katleden işgalci israile şimdiye kadar 246 tondan fazla mühimmat ve silah sevk eden Zım Lojistike ait geminin güzel Mersinimizin limanına demirlemiş olmasını protesto etmektir. Zım lojistiğe ait gemiler, israille ticaret yasağına rağmen, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Mersin limanlarına giriş yapabiliyor.28 Ekim yani bugün, limanda bulunan Zim Virginia adlı gemi ise doğrudan İsrail bayrağı taşımaktadır.Ayrıca önümüzdeki günlerde bu firmaya ait 15 geminin daha limanlarımıza uğraması beklenmektedir. Zım lojistik,2004 yılında İsrail hükümetine ait İsrail Corporation tarafından satın alınmıştır.Resmi verilere göre, İsrail’e demir çelik gönderimi yüzde 30.950 artmıştır. Bu artan ticaretin Filistine yapıldıgı iddiası ise tamamen gerçek dışıdır. Her yanı sarılmış, bir damla suya muhtaç bırakılmış insanlarla hangi demir çelik sevkiyatını planladınız? Bu gönderilen sevkiyatların doğrudan İsraile gittiği bir gerçektir. Bu gemi, Mersin’den Haifa limanına ekskavatör ve çelik taşımaktadır. Zım Ceosu Eli Glickman "Gemilerimiz İsrail hükümetinin ve İsrail savunma bakanlığının tüm ihtiyaçlarını dünyanın her yerinden karşılamaya devam edecek’’ diyen, zalimin büyük destekçi ve dostlarından birisi iken, bu gemilerin bizim limanlarımıza, bizim denizlerimize girişini kabul edemeyiz.
Dünyanın pek çok yerinde; Belçika, Kanada, Malezya, Avustralya gibi ülkelerde protesto edilen, ambargo uygulanan bu şirketin Türkiye limanlarını kullanmasını kabul edemeyiz.
Buradan tüm liman işçilerine ve işletmelerine çağrımızdır:
Zalimlere yük taşıyan gemilere kazan yakıtı, motor yağı ve diğer hizmetleri reddetmelerini istiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti devletine çağrımızdır:
İsrail’e yük taşıyan gemilerin limanlarımıza girişini ve karasularımızdaki tüm faaliyetlerini yasaklayarak Gazzenin ve Mescidi aksa nın kırmızı çizginiz oldugunu halkınıza gösterin.
"İşbirlikçi olma, direnişçi ol "
Vicdan sahibi sivil topluma ve insanlığa çağrımızdır: Bu zalimlere yük taşıyan limanları ve firmaları ifşa edin, yapılan ticareti belgeleri ile insanlara anlatın ve Filistin’e destek olun. Rabbimizin bize lutfettiği bu güzel topraklardaki limanları siyonizme kapattırmak için bu çağrımıza kulak verin. Bugün görmezden geldiğiniz, benim meselem değil dediğiniz şeyler, ahrette size büyük bir vebal olur. Hangi kişisel ya da siyasi çıkar bebeklerin kafasının kopmasından, insanların yanarak can vermesinden, yavrusunun parçalarını enkazdan toplayıp poşetlere koyan annelerin acısından daha kıymetli olabilir? Harekete geçmek için bu gözlerimiz daha hangi acıları görmeli?
Aynı çağı paylaştığımız bu insanların kanları tüm dünyayı sularken, bizler tarihin hangi tarafında yer alacağız?
Bizler alçak İsrail ağır bedeller ödeyip yeryüzünden silinene ve nehirden denize özgür bir Filistin’e kavuşana dek mücadelemize devam edeceğiz." (İLKHA)