HÜDA PAR Midyat Gençlik Kolları tarafından düzenlenen bisiklet yürüyüşü ve basın açıklamasıyla, Gazze'deki soykırım ve işgale dikkat çekildi.
"Rotamız Gazze" parolasıyla, Gençlik Haftası etkinlikleri kapsamında Hür Gençlik Midyat olarak Gazze'deki siyonist işgalci terör şebekesinin yaptığı zulmü tel'in için Cumhuriyet Bulvarında 5 kilometrelik yürüyüş gerçekleştiren onlarca bisikletli ve motosikletli genç, sloganlarla HAMAS'a ve Gazze halkına desteklerini haykırdı.
Yürüyüşe gençlerin yanı sıra halktan da destek ve katılım sağlandığı görüldü.
Onlarca genç, bisiklet turunda sık sık; 'HAMAS'a Selam Direnişe Devam', 'Kahrolsun israil', 'Dişe diş, Kana Kan, İntikam! İntikam!', sloganları atarak siyonist işgalci terör rejimini ve işbirlikçilerini tel'in ettiler.
Yürüyüşün ardından Midyat Kuyumcular Çarşısı'nda toplanan kalabalık, Hür Gençlik tarafından yapılan basın açıklamasına katıldı.
Etkinliğe HÜDA PAR Midyat ilçe Başkanı İsa Altunkaynak, yönetim kurulu üyeleri ve gençler katıldı.
HÜDA PAR Gençlik Kolları adına basın açıklamasını Yusuf Arbağ okudu.
"Yahya Sinvar’ın şehadeti de Müslümanlar için ders niteliğindedir"
Arbağ, "Hamas Lideri Yahya Sinvar, Gazze’de siyonist terör örgütüne karşı en ön safta savaşırken şehid oldu. Rabbimiz şehadetini mübarek, makamını âli eylesin. Yahya Sinvar’ın tünellerde saklandığı, kaçmaya hazırlandığı, esirlerden kendine canlı kalkan yaptığı şeklindeki siyonistlerin yalanlarını da yerle bir etmiş, savaşın en ön safında inancı ve halkının özgürlüğü için canını vermiştir. Yahya Sinvar’ın esaret altında ve mücadeleyle geçen hayatı gibi şehadeti de Müslümanlar için ders niteliğindedir. Evlatlarının kanının Gazzeli bir bebeğin kanından daha değerli olmadığını söyleyen Şehid Lider İsmail Heniyye gibi Yahya Sinvar da kanını halkı ve Müslümanların onuru için akıtmıştır. Siyonist rejimin saldırıları karşısında bir dağ gibi sarsılmadan duran, her bir liderini/komutanını şehid verdikten sonra ancak azmi ve cesareti bilenen direnişin yiğit evlatlarını selamlıyor ve başta Yahya Sinvar olmak üzere tüm direnişçi kardeşlerimizin şehadetini tebrik ediyoruz. Hamas Lideri Yahya Sinvar’ın şehadeti münasebetiyle İslami Direniş Hareketi Hamas'a ve mazlum Filistinli kardeşlerimize ve tüm İslam ümmetine başsağlığı ve taziye dileklerimizi iletiyoruz." dedi.
"Dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olmaktayız"
Gazze’nin, kadın ve çocuk mezarlığına dönüştürüldüğünü belirten Arbağ, "Dünya tarihinde ender rastlanan zulümlere şahit olmaktayız. Kahraman ve mazlum bir millet pervasızca yok edilmek istenmektedir. Gazze'de 42 binden fazla kardeşimiz katledilmiştir. Bu katledilenlerin üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. 17 binden fazla çocuk toprağın kara bağrına bırakılmıştır. Gazze, kadın ve çocuk mezarlığına dönüştürülmüştür. Gazze'de 350 bin konut yıkılmış, 2 milyon insan zorla yerinden edilmiştir. Yüzlerce cami, onlarca hastane, yüzlerce okul ve birçok kamu binası yerle bir edilmiştir. Gazzelli kardeşlerimiz çadır kentlere mecbur bırakılmıştır. Kana, gözyaşına doymayan sinyonist rejim, çadır kentlere de saldırmaktadır. Evleri barkları yıkılan bir halkın çilesine tüm dünya seyirci kalmaktadır. İnsanlığın bittiği noktadayız." ifadelerini kullandı.
"8 milyarlık insanlık alemi bu zulme karşı kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır"
Bir halkın kıtlık, açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlik içerisinde yok edilmek istendiğini hatırlatan Arbağ, "Zalimlerin zulmüne karşı 2 milyarlık İslam alemi sessiz kalmaya devam etmektedir. 8 milyarlık insanlık alemi bu zulme karşı kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır. Gazze'de sınır kapıları işgal edilmiştir. İnsani kriz her geçen gün derinleşmektedir. Bir halk kıtlık, açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlik içerisinde yok edilmek istenmektedir. Gazze'deki su kaynaklarının yüzde 70'i, fırınların yüzde 75'i tahrip olmuştur. Sağlık merkezlerinin yüzde 95'i kısmen veya tamamen zarar görmüştür. Temiz su kaynaklarına ulaşmak neredeyse mümkün değildir. Açlık ve kıtlık her geçen gün derinleşmektedir. Gazze'de Hepatit, çocuk felci ve dizanteri gibi hastalıklar ürkütücü boyutlara ulaşmaktadır." diye belirtti.
"Lübnan'a yapılan bu saldırı, Lübnan ile de sınırlı kalmayacaktır"
Siyonist işgal rejiminin, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışında da sürdürdüğünü söyleyen Arbağ, "Lübnan'a yönelik sistematik saldırılar, işgalin Gazze ile sınırlı kalmadığını göstermektedir. İşgal rejimi, Lübnan'a yönelik saldırılarında toplu katliamlar yapmaktadır. Siyonistler, Gazze'de olduğu gibi Lübnan'da da yerleşim yerlerini bombalamaktadır. Lübnan'a yapılan bu saldırı, Lübnan ile de sınırlı kalmayacaktır. Tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır. Birleşmiş milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve birçok kurum işlevini yitirmiştir. Bu sessizlik nereye kadar sürecektir. Küfür devam eder anacak zulüm devam edemez. Bu zulme karşı bölgesel müdahale gücü oluşturulmalıdır. Siyonist işgali durduracak somut adımlar atılmalıdır. Devletler ve sistemler insanlar gibi doğar, büyür ve ölürler. Barış ve adaleti tesis edemeyen devletler ve sistemler yok olmaya mahkûmdur." ifadelerini kullandı.
"Gazze direnişiyle ABD ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı kırılmıştır"
Gazze direnişinin, siyonistlerin şahsında ABD ve Avrupa ülkelerine karşı yapıldığını belirten Arbağ, "Gazze'de yaşanan soykırım, yeni bir sistemin zaruri olduğunu göstermektedir. Bir avuç kahraman mücahidin direnişi bizlere bunun müjdesini vermektedir. Filistin direnişi bölgesel gücün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalıdır. Gazze'de yaşanan soykırım 3. dünya savaşını aratmayacak niteliktedir. Birinci ve ikinci dünya savaşında kullanılmayan silahlar Gazze'de kullanılmaktadır. Gazze direnişi, Siyonistlerin şahsında ABD ve Avrupa ülkelerine karşı yapılmaktadır. Bu direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir. Siyonist rejimin varlığına karşı HAMAS'ın varlığı korunmalıdır. Gazze halkının istiklal ve istikbali gözetilmelidir. Çanakkale'de düşmana karşı savaşan Gazze halkına olan vefa borcu ödenmeli, tarihi sorumluluklar yerine getirilmelidir. Kardeş Gazze halkı ile tarihi, kültürel, vicdani ve insani gönül bağımızın olduğu unutulmamalıdır." dedi.
"Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak Kudüs İttifakı kurmalıdır"
Yaşanan zulme karşı sessiz kalınmaması gerektiğini ve boykot devam edilmesi gerektiğini hatırlatan Arbağ, "Türkiye ve bölge ülkeleri güç birliği yaparak "Kudüs İttifakı" kurmalıdır. Ordular harekete geçirilmelidir. Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur; siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz. Üçüncü ülkeler üzerinden Siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz. Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletlerin ve uluslararası alanda bu yönde başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz. HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz. Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmasını talep ediyoruz. Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atınız. Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz. Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun." diye konuştu.
Etkinlik, Gazze'nin kurtuluşu ve siyonistlerin mağlup ve helak olması için Abdulsamet Gökçe’nin yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)