9638,05%3,64
37,98% 0,02
41,11% 0,12
3691,54% 0,38
5959,51% -0,06
Kadir Gecesi'nin tek başına zaman olarak değil içerisinde yaşanan olayın o geceye değer kattığını dile getiren Müftü Bekiroğlu, o gece ibadetle geçirilmese tek başına kişiyi zaman olarak değerli kılmayacağına vurgu yaptı.
"Bin aydan daha hayırlı olan bir gecedir"
Müftü Bekiroğlu, "Önümüzdeki çarşamba gününü Perşembeye bağlayan gece, Rabbim nasip ederse Kadir Gecesini idrak edeceğiz. Kadir Gecesi, Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle, bin aydan daha hayırlı olan bir gecedir. Bu geceyi inşallah Rabbim (Celle Celaluhu) nasip ederse idrak edeceğiz. Bu geceyle alakalı bilmemiz gereken, konuşmamız gereken tabii çok önemli hususlar var. Kadir Gecesi dediğimiz zaman Kadir suresinde, Rabbimiz (Celle Celaluhu) ifade ediyor 'Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.' Ama bin aydan hayırlı olmasının hikmeti ne? Ya da Kadir Gecesi kelime anlamı itibariyle baktığımız zaman Kadr'u kıymet bilmek, değer vermek anlamında gelince ne kastediliyor? Ayet-i kerimenin hemen başını aldığımız zaman anlamış olacağız. 'Biz O'nu Kadir Gecesinde indirdik.' Dolayısıyla Kadir Gecesi'nin bizlere vermek istediği mesaj bakımından baktığımız zaman, değer bakımından baktığımız zaman Kadir suresi çerçevesinde bize üç çok önemli mesajı veriyor." dedi.
Rabbimizin kadrini bilmek, aynı zamanda Kur'an'ın kadrini bilmek anlamına geliyor"
"Değerini bilmek, kadrini bilmek, kıymetini bilmek anlamından hareket edecek olursak, birincisi Rabbimizin hakkıyla kadrini ve değerini bilmek. Allah'a iman etmişiz. Bu inancımızın gerçek anlamda değerini biliyor muyuz?" şeklinde konuşan Müftü Bekiroğlu şöyle devam etti.
"Bunu düşünmek, bunun üzerinde fikir yürütmek. Çünkü Cenab-ı Allah'ın kadrini bilmek, hakkıyla kadrini bilmek de aynı zamanda nereden geçiyor? Kur'an-ı Kerim'in kadrini bilmekten geçiyor ki, ikinci önemli husus da bu. Kur'an-ı Kerim'in kadrini bildiğimiz takdirde Rabbimizin kadrini, onu da hakkıyla yerine getirdiğimiz takdirde de Kadir Gecesi'nin kadrini, değerini, hakkını vermiş olacağız. Bu önemli hususlardan üçüncüsü ise, bu geceyle alakalı dua ve istiğfarda bulunmak, Peygamber Efendimizin (Sallallahu aleyhivessellem) tavsiyesi. Şimdi bu üç konuyu bir kısaca açıklamak istiyorum. Rabbimizin kadrini bilmek, aynı zamanda Kur'an'ın kadrini bilmek anlamına geliyor. Peki, Kur'an'ın kadrini niçin bileceğiz? Cenab-ı Allah aslında Kadir Gecesi'ni, Ramazanı, Kur'an-ı Kerim'in indirilmesi dolayısıyla değerli olduğunu söylüyor bize. Yani zamanı değerli yapan şey, onun içerisinde meydana gelen hadiselerdir. Bu hadiseler o zamana değer katar, o zamanı önemli yapar, kıymetli yapar. Peygamber Efendimize (Sallallahu aleyhivessellem) Peygamberlik geldiği zaman kıymetli, değerli. Peygamber Efendimizin (Sallallahu aleyhivessellem) doğduğu zaman kıymetli, değerli. Niye? Oradaki zaman değerli değil aslında. Orada Peygamber Efendimizin dünyaya teşrifi bizim için değerli. Aynen bunun gibi Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlanması, bu indirildiği zamanın Kadir Gecesi ve Ramazan ayında olması ramazan ayını ve Kadir gecesini bizim için değerli ve kıymetli kılıyor. Cenab-ı Allah'ta bundan dolayı o gecenin bin aydan daha kıymetli olduğunu bizlere ifade ediyor."
"Kur'an-ı Kerim bizleri asli hüviyetimize döndürüyor"
Kur'an-ı Kerim'in önemine değinen Müftü Bekiroğlu, "Dolaysıyla bir kitap ki O indiği zaman bütün hayatın akışını değiştiriyor, bütün tarihin akışını değiştiriyor. Cahiliye toplumunu asr-ı saadet toplumuna dönüştürüyor. İnsanları öldüren kin, nefret, düşmanlık bütün bunları yavaş yavaş ortadan kaldıran bir kitabın indirildiği bir zamandır, Kadir Gecesi. Dolaysıyla o kitap bizim için kıymetlidir. Gerçekleştirdiği büyük devrimden dolayı bizim için kıymetlidir Kur'an-ı Kerim. Dönüştürdüğü o hayatlardan dolayı bizim için kıymetlidir. Bizim de O'na o değeri ve kıymeti vermemiz lazımdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim bizleri asli hüviyetimize döndürüyor, ya da buna dönmeye bizi davet ediyor. Bozulmuş, değişmiş, inhirafa uğramış, ifrat ve tefrite girmiş kişiliğimizi, benliğimizi dönüştürüp, asli olan hüviyetimize, bir anlamda günümüz tabiriyle fabrika ayarlarına geri dönmemize vesile olan bir kitap. Hidayet rehberi Kur'an-ı Kerim, Kadir Gecesi'ni değerli yapan en önemli şeylerden birisi bu." ifadelerini kullandı.
"Müslümanların tefrikaya düşmesi rahmete engeldir"
Müslümanların birliğinin, kardeşliğinin çok önemli olduğuna değinen Müftü Bekiroğlu, "İkincisi zamanın değeri kendisinden kaynaklanmaz. Bu gecenin kıymeti o gecede yapılacak eylemlerimizle alakalı. Yani biz o gecede herhangi bir ibadetle meşgul olmazsak, herhangi bir Rabbimizin rızasını kazanacağımız, celbedeceğimiz bir şeyle meşgul olmazsak, o gece herhangi bir değer ifade etmez. Hatta burada önemli bir husus, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhivessellem) son on gecenin bizim için değerli olduğunu ifade ediyor. Sahabe-i kirama 'Ben o gecenin hangi gece olduğunu sizlere bildirmek üzere çıkmıştım. Fakat iki kişinin kendi aralarındaki münakaşalarından, tartışmalarından dolayı o geceyi açıklamadım.' diye ifade ediyor. Burada dikkat çekmemiz gereken nokta Müslümanların birbirleriyle tartışması, birbirleriyle tefrikaya düşmesi, birbirlerine düşmanlık gözetmesi Allah'ın rahmetinin inmesine engeldir. Buradan şuraya gelmek istiyorum, Müslümanlar birbirlerine kardeş gibi davranmak zorunda, bir vücudun azaları gibi davranmak zorundadır. Bunu yapmadığımız takdirde Rabbimizin bizim üzerimizdeki rahmetini, merhametini kaldırmış oluyoruz." şeklinde konuştu.
"Müslümanların kardeşlik bağlarını güçlü tutmaları gerekiyor"
Gazze'de yaşananları Müslümanların dağınıklığından kaynaklandığına vurgu yapan Müftü Bekiroğlu, "Bir parantez açacak olursak, bugün Gazze'de yaşananlar bizim birlik noktasında, Müslüman kardeşliği noktasında ne kadar gerilerde olduğumuzun, ne kadar kötü durumda olduğumuzun en büyük göstergesi. Ve biz bu birliği temin etmediğimiz sürece de Cenab-ı Allah'ın rahmeti, Cenab-ı Allah'ın bizlere olan merhameti bir anlamda kısıtlı kalacaktır. Bunun için de bütün dünya Müslümanların, hatta bütün insanların kurtuluşu için de Müslümanların kardeşlik bilinçlerini, kardeşlik bağlarını güçlü tutmaları gerekiyor. Bu da tabii sözde olmaz, pratikte bunu göstermemiz ve uygulamamız gerekiyor." dedi.
'Allah'ım sen affedicisin, affı seversin, beni de affet'
"Kadir Gecesi'nde bolca dua edilmesi gerektiğini dile getiren Müftü Bekiroğlu, "Üçüncü husus, dua ve istiğfardır. Bu gecenin değerini, bu gecenin kıymetini en güzel şekilde ifade edecek olan eylem, Cenab-ı Allah'a yalvarmak, dua etmek ve istiğfarda bulunmak. Peygamber Efendimize (Sallallahu aleyhivessellem) hitaben, Hazreti Ayşe validemiz, 'Ben o geceye erişirsem ne yapayım.' diye Peygamber Efendimize soruyor, Efendimiz buyuruyor ki şu duayı yap Ya Ayşe, 'Allah'ım sen affedicisin, affı seversin, beni de affet.' duasını çokça tekrar eyle diye Hazreti Ayşe validemize ifade ediyor. Dolayısıyla biz de bu gecede elimizden geldiğince hem kendimiz için, hem ailemiz için, hem yakınlarımız için, memleketimiz için ve bütün dünya Müslümanları için, bütün insanlık için çokça duada bulunmamız lazım. Biz gücümüzün yettiğince Rabbimize yalvaracağız, yakaracağız, inşallah duaları kabul eden, ona karşılık veren Rabbimiz dualarımızı karşılıksız bırakmayacaktır. Kadir Gecesini tüm İslam alemine, memleketimize ve husussan Gazze'de zulüm altında olan kardeşlerimizin zulümden kurtuluşlarına ve özgürlüklerine vesile olması temennisiyle tebrik ediyorum. Rabbim (Celle Celaluhu) bir daha ki Kadir Gecesi'ni özgür bir Filistin'de, özgür bir Kudüs'te, özgür bir Gazze'de idrak etmeyi nasip eylesin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)