10149,86%0,74
35,32% -0,14
36,80% 0,88
3004,15% 0,13
4852,18% -0,14
Okul öncesi eğitim kurumlarının kabul gördüğü 4-6 yaş grubunun İslami ve kültürel değerlere uygun şekilde yetiştirilmesi hususunda tavsiyelerini paylaşan İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkan Yardımcısı Davut Yazgil, çocuk eğitiminde önceliğin İslam ahlakı ve
Okul öncesi eğitimde nelere dikkat edilmesi, ebeveynlerin kreş seçiminde önceliklerinin neler olması gerektiği, ev ortamında verilebilecek eğitim türleri hakkında konuşan İdeal Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Davut Yazgil, verilecek eğitimin çocuğun fıtratıyla uyumlu olması hususunu hatırlatarak öğretmen ve ebeveynin davranış ve yaklaşımlarının önemli olduğunun altını çizdi.
"Çocuğun ilk ortamının İslami olmasını istiyoruz"
Eğitim ilk olarak ailede başladığını ve çocuğun ilk öğretmeninin anne ile babası olduğunu vurgulayan Yazgil, "Çocuk 3 yaşından itibaren artık dışarıya ilgi duymaya başlar ve dışarıdaki herhangi bir sosyal ortama girmek istiyor. Kısmen evde sıkılmaya başlıyor ve ebeveynden yeni ortamlar ister. Dolayısıyla çocuğu yeni bir ortama verirken evladının fıtratına uygun ortamların seçilmesi lazım." dedi.
Kreş seçiminde öncelenmesi gereken hususlara değinen Yazgil, "Öğretmen hepimiz için birer ekoldür. Her çocuk için ilk öğretmen mutlaka kendisi için bir etki bırakmış ve onun açısından bir ekol olmuştur. Dolayısıyla çocuğun ilk ortamının İslami bir ortam olmasını istiyoruz. Yani çocuğa bir ortam veya öğretmen seçerken velilerin daha çok buna dikkat etmesi lazım. Ortam, çocuğun fıtratına uygun mu? Kur'an ve sünnet çizgisinde bir eğitim veriliyor mu? Eğitmenin bakış açısı, çocuğa yaklaşımı Kur'an ve sünnet çizgisinde mi? bunlara dikkat edilmesi lazım. Bu vesileyle özellikle 3 yaşından itibaren çocuğunu herhangi bir kuruma göndermek isteyen velilerimiz bu hassasiyetlere dikkat ederek ve göz önüne alarak göndermesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
"Kur'an ve sünnet çerçevesinde eğitimler veriyoruz"
İdeal Eğitim Vakfı olarak Kur'an ve sünnet çizgisinde bir nesil hedeflediklerini ve bunu yaparken de eğitimlerini İslam kültür ve medeniyeti gölgesinde şekillendirdiklerinin altını çizen Yazgil, şunları söyledi:
"Mesela eğitimlerimiz içerisinde adaplar diye bir dersimiz var. Adap denilince aklımıza küçük yaştaki çocuklarımız gelse de aslında bu adaplar herkes için önemlidir. Komşuluk hakkında trafikteki işleyişe kadar herkesin bir adap ve kurala uyması gerekir. En güzel adaplar da İslami adaplardır. Tuvalet adabından misafirliğe, komşuluğa, giyinmeye ve sosyal hayatta karşılaşılabilecek tüm adaplara kadar Kur'an ve sünnet çerçevesinde eğitimler veriyoruz. Bu şekilde inşallah hedeflediğimiz Kur'an ve sünnet çizgisindeki nesli de yetiştirmiş olacağız."
Kreşlerde uygulanan müfredat içeriğinin önemli olduğunu söyleyen Yazgil, idareciliğini yürüttüğü İkra Çocuk Kültür Merkezinden bahsederek "Müfredatımızdan bahsetmeden önce ebeveyn olarak çocuğumuzun Kur'an-ı Kerim okumasını, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vasselam ile sahabelerinin hayatını öğrenmesini ve örnek almasını ve toplum içerisinde İslami adaplara uymasını istiyoruz. Bizlerde müfredat olarak çocuklarımıza Kur'an-ı Kerim, seviyelerine göre adap, siyer ve fıkıh eğitimleri veriyor; becerilerine yönelik motor gelişimi, el becerileri, fiziksel gelişimlerini ele alacak şekilde çalışmalarımız var. Yani çocuk burada sadece bazı kısa süre ve duaları ezberleyip gitmiyor. Bu ezberlerle beraber motor ve beyin anlamında da gelişmiş oluyor. Çünkü bu ezberlerin yanında dil eğitimleri de veriyoruz." şeklinde konuştu.
"Her eğitim seti uygulanmamalı, subliminal mesajlar içerebilir"
Kreş gibi eğitim merkezlerine çocuklarını gönderemeyen veya imkanı olmayan velilerin müracaat etmeleri durumunda gerek müfredat ve gerekse çocuk eğitimi alanlarında kendilerine yardımcı olabileceklerini söyleyen Yazgil, "Aileler eğitim ve müfredat konusunda bize sorabilir, yardımcı olabiliriz veya internette çocuk eğitim setlerinden istifade edebilirler. Fakat bizim burada hassas olduğumuz noktalardan biri, her eğitim setini uygulayamıyoruz. Öncelikle o setin incelenmesi, İslam kültür ve medeniyetine uygunluğu araştırılması lazım. Nihayetinde bu setlerde subliminal mesajlar verilebiliyor. Bundan dolayı velilerin buna dikkat etmesi lazım." diye belirtti.
Eğitimin kesinlikle parayla endekslenemeyeceğini sözlerine ekleyen Yazgil, "Yani eğitimde para çok önemli değil. Eğer çevrenizde Allah rızası için çocuk eğitimine gönül vermiş kimseleri bulduğunuzda bu tür insanlara çocuklarınızı teslim edebilirsiniz. Veya müfredatlara ulaşmanızda yüklü miktarlarda paraya gerek yok. İdeal Eğitim Vakfı olarak bu konuda müfredatlara ulaşmak isteyen bizlere başvurabilir. Bir fotokopi kağıdıyla bile ev içerisinde çok güzel etkinlikler yapılabilir. Pahalı setler alarak çocuğu eğitmektense imkânı olmayan veliler bize veya bu tür kurumlara başvurduklarında mutlaka kendilerine yardımcı olacaklardır. 'Param yok' diye çocuğu bu eğitimden mahrum bıraktım diye bir bahane olamaz, ebeveyn için bunu kabul etmiyoruz." ifadelerine yer verdi.
"Ev ortamı ile kreş eğitimi birbirini tamamlayan unsurlardır"
Özellikle 3 yaş grubundan sonra çocukların ev ortamındaki her şeyi gözlemleyebildiğini, bazen 2 buçuk yaşındaki çocuğun dahi anne babasıyla beraber namaz kılabildiğini hatırlatan Yazgil, ev ortamında namazı gören her çocuğun bunu taklit edebileceğini fakat namazda gevşek davranan bir ebeveynin aynı konuda çocuktan bir hassasiyet bekleyemeyeceğini hatırlattı.
Yazgil, "Çocuklar kreşlerde gördüğü eğitim sonrasında ev ortamındaki durumuna bizler çok önem veriyoruz. Mesela çocuklar burada her gün öğle namazını cemaatle kılıyor ve evde de en az bir vakit namazın cemaatle kılınması gerekmektedir ki çocukta cemaatle namaz bir aşinalık sağlamış olsun. Yine burada selamlaşma adabını öğreniyoruz. Çocuklar her sınıfa girdiğinde arkadaşlarına selam vermektedir. Ebeveynlerin de ev ortamında veya içeri girdiklerinde çocuklara veya eşine selam vermeleri, ev içerisinde selamı yaymalarını önermekteyiz. Çocuklar burada bir şeyler öğrenip eve gittiğinde bunun tekrarı olmadığında çocuk hem eğitimden soğumuş olur hem de geride kalmış olur. Dolayısıyla birbirimizi tamamlıyoruz. Çünkü öğretmenin örnek olduğu kadar anne baba da çocuk için bir örnektir." dedi. (İLKHA)