Ramazan ayında oruç tutan vatandaşlar dikkat! Oruç tutarken yapılan bazı hatalar orucun bozulmasına veya sevabının azalmasına neden olabiliyor. Peki bu hatalar neler? İşte oruç tutarken farkında olmadan yapılan 8 büyük hata...
11 ayın sultanı, bin aydan daha kıymetli olan Ramazan ayı, bolluk ve bereketiyle geldi. Bu mübarek ayda vatandaşlar oruç ibadetini yerine getiriyor.
İslam aleminde büyük bir önem taşıyan Ramazan ayında oruç tutmanın yanı sıra teravih namazları kılınıyor, tesbih çekiliyor.
Oruç tutarken farkında olmadan yapılan bazı hatalar hem sağlığı tehdit ediyor hem de ibadetin sevabını azaltıyor.
Eğer siz de bu hataları yapıyorsanız dikkat edin. Orucunuz boşa gitmesin. İşte oruç tutarken yapılan 8 büyük hata…
Ramazan ayında hemen hemen herkesin yaptığı hatalardan biri sahura kalkmamak. İftarda çok fazla yiyip sahura kalkmadan tekrar oruç tutmak, hem dinimizce hem de sağlık açısından uygun bir durum değildir. Sahurun fazileti için Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.” (Buhârî, Savm 20)
İmsak vakti oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlamasıyla okunmaktadır. Bu yüzden ezan başlayınca yemek ve içmeyi bırakmak gerekir. Ezan başladığında ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sorun yoktur.
Oruç tutmanın islamın 5 şartından biri olduğunu biliyoruz. Namaz da aynı şekilde islamın 5 şartından biridir. Farz bir ibadeti yerine getirmek için sahura kalkıp, diğer bir farzı da yerine getirmek için 15-20 dk daha beklemeden uyumak büyük bir nasipsizliktir.
Hz. Muhammed, sabah namazının 2 rekâtının dünya üzerindeki her şeyden daha hayırlı olduğunu söylüyor. Sabah namazını kaçıran insan, dünyaları kaçırır. Ramazan ayı gibi rahmetin, bereketin yağmur gibi yağdığı bir dönemde sabah namazından mahrum kalabilir mi insan? Unutmayalım ki Ramazan`ın hayrından mahrum olan her şeyden mahrum olur.
Diğer yandan uzun süre tok kalmak için sahurda çok fazla yiyoruz ve hemen sonrasında uyuyoruz. Bu durum mide rahatsızlıklarına sebebiyet verir.
Oruçluyken zamanın daha hızlı geçmesi için neredeyse herkes uyumayı tercih ediyor. Ancak bu durum sağlık açısından olumsuz bir durumdur.
Çünkü uyurken, vücudun metabolizma sistemi de kendini yavaşlatıyor. İftarla beraber gelen fazla besin alımıyla birden hızlıca çalışmaya başlayan vücut, beraberinde fazla kiloları da getiriyor. Ramazan, uyuma ayı değil aksine cehd ve mücadele ayıdır.
İftar sofraları fakir, yetim ve yoksullarla paylaşarak zenginleştirilmeli. Ramazan ayı paylaşma, fakirin-yoksulun elinden tutma bütün himmet ve gayretimizi bu yola harcama ayıdır.
Tüm dünyada sıkıntının, işsizliğin ve mağduriyetin arttığı son yıllarda kendinize bir iyilik yapın, paylaşmanın bereketi, kardeşliğin rahmetini kuşanın; Bereketli iftar ve sahur sofralarında mağdur ve yoksulların semaya kaldırdığı her elde, divana durduğu her dilde yeriniz olsun.
Ramazan ayında tuttuğumuz oruç açlıktan ibaret olmamalı. Ramazan ayında gıybetten, haramlardan ve yanlışlardan uzak durmalı; ibadete, dürüstlüğe ve takvaya yaklaşmalıyız.
Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim okumak ve hatim etmek Rasûlullah’ın (a.s) ve Hz. Cebrâil’in (a.s) amelinden ve Allah Rasûlünün (a.s) sünnetindendir.
Cebrâil (a.s) her Ramazan ayında Resûl-i Ekrem Efendimiz’e (a.s) gelir ve Kur’ân-ı Kerîm’in o âna kadar nâzil olan âyetlerini baştan sona, karşılıklı, mukabele tarzında okurlardı. Peygamber Efendimiz’in (a.s) vefât edeceği yılın Ramazan ayında Hazret-i Cebrâil (a.s) iki defa geldi ve Kur’ân-ı Kerîm’i baştan sona iki defa mukabele tarzında karşılıklı tilâvet buyurdular.
Dinen zengin olan kimselerin malının belirli bir kısmını yoksullara vermesi dinimizce farzdır. Eğer zekâtı vermezse fakirlerin hakkına geçmiş olur.