Koronavirüs salgını etkileriyle, bahar aylarında önce tamamen duran, sonrasında normalleşme süreci ile toparlanmaya başlayan otomotiv sektörü, yaz aylarında kendisini buldu. Özellikle iç pazardaki talep patlaması ile birlikte satışlar bekleninin üzerinde gelişirken, üretim anlamında da otomotiv sanayisi normale döndü. Avrupa’nın da yavaş yavaş toparlanma sürecine girmesi ile birlikte ihracata yönelik üretimde de artış yaşayan otomotiv ana ve yan sanayisi kriz günlerini geride bıraktı.
GECE GÜNDÜZ ÜRETİM
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) açıklanan son veriler üzerinden otomotiv sektöründeki güncel gelişmeler ile yıl sonu öngörülerini paylaştı. Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, “2020 yılı, adeta ölümü neredeyse görmeye yakın bir dönemden geçip ondan sonra sıtma, sonra da iyileştiğimiz bir dönem oldu. Daha mutluyuz, keyifliyiz. Eylül ayında beklenti çok yüksek. Sektörde hemen hemen her şirkette inanılmaz derecede yoğunluk var. Sektörün kimi oyuncuları 3 vardiyaya tekrar döndü ve gece gündüz üretim yapıyor. Bazılarında fazla mesai bile söz konusu olmaya başladı” yorumunda bulundu.
EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI
Başkan Yardımcısı Kemal Yazıcı ise yaptığı değerlendirmede, “Sektör şu anda geleceği daha iyi görüyor ve yüksek tempo ile çalışıyor. En kötü günler geride kaldı diyebiliriz. Üretim tarafında, kendi üyelerimiz üzerinden OEM’lerin üretim tahminlerine bakıyoruz. Orada gördüğümüz kadarıyla eylül, ekim, kasım ve aralık dönemi doluluk açısından yüzde 90 ila 92 arasında değişiyor. Yani, sektörün kapasite kullanımı çok iyi bir seviyeye geliyor. Avrupa tarafında da pazar bu haliyle devam eder, pandemide ikinci dalga veya yeni bir problemle karşılaşmazsak yılın son 4 aylık bölümü çok iyi olacak” dedi.
7 MİLYAR DOLAR KAYIP
Yazıcı, “2020 yılı ihracat hedefimizi ana sanayi ve tedarik sanayi toplam 32 milyar dolar olarak belirlemiştik. Pandemi sonrası 2020 yılı beklentimiz 25 milyar dolar civarında. Yani koronavirüs etkisinin yarattığı toplamda 7 milyar dolarlık bir kayıp öngörüyoruz. Bunu Baran Çelik de birkaç ay önce dile getirmişti. 2019 yılında yapılan ihracatın yüzde 66’sı ana sanayi ve yüzde 34 oranı ise tedarik sanayi tarafından gerçekleştirilmişti, 2020 yılı içinde bu oran kullanılabilir. Sektör geneline baktığımızda ise tedarik sanayicilerinin ihracatta ana sanayiye göre kaybı daha az” diye konuştu.
‘TOGG’UN VARLIĞI ÇALIŞMALARI HIZLANDIRACAK’
Yazıcı: “Otomotiv sektörünün toplam kilogram ihracat değeri 7 dolar, tedarik sanayisinin 4.5 dolar. Sektör olarak kilogram başına ihracat tutarında ülke ortalamasının üzerindeyiz ama daha teknolojik ürünleri üretmek ve bu değeri önümüzdeki yıllar daha da artırmak istiyoruz. TAYSAD üyelerinin bir kısmı elektrikli araçlara özgü olan Li-ion Akü, hücre, Akü Yönetim Sistemi, elektrik motoru, invertör, konvertör, araç şarj ünitesi gibi parçalar üzerinde çalışıyorlar. Yeni teknolojilerin önemini biliyor ve yeni parça ve sistemler üzerinde çalışıyoruz. TOGG’un varlığı ve yerli teknolojileri kullanma yolundaki beyan ve iradesi bizim bu çalışmalarımızı destekleyecek ve hızlandıracaktır. Diğer OEM’ler de artık elektrikli veya hibrit araçlara özgü parçaları kullanmaya başladılar. Hibrit araçlar şu anda 2 büyük OEM tarafından Türkiye’den birçok ülkeye ihraç ediliyor.”
‘VW YATIRIMI İÇİN 2-3 YIL BEKLEMEK GEREK’
Volkswagen’in Türkiye yatırımının iptali ile ilgili de görüş bildiren Alper Kanca, “Rakamlara bakıyorsunuz bu sene inanılmaz bir düşüş var Avrupa’da. Önümüzde 1-2 sene boyunca Avrupa’daki otomotiv imalatçıları için kayıp. Yani bir insanın ya da bir şirketin bu dönemde yatırım yapması çok yüksek bir ihtimal değil. Dünyada 2020 yılında 20 milyon araç eksik üretilecek ve bunun yaklaşık 4 milyon aracı VW üretiminden gidecek. Pandemi sonrası Fabrikalarında 4 milyon araç kapasitesi ortaya çıkan bir firmanın 300 bin araç kapasiteli yeni bir fabrika yatırımı yapması çok gerçekçi değil. Toparlanma süreci en az 2-3 yıl sürecektir. Yeni yatırım ihtiyacı doğduğunda kim daha rekabetçi kim daha fazla avantaj yaratır diye incelenecektir ve bu noktada Türkiye kazanacaktır” şeklinde konuştu.