• BIST 100

    9398,53%1,29
  • DOLAR

    38,75% 0,36
  • EURO

    43,69% 0,38
  • GRAM ALTIN

    4150,24% 1,14
  • Ç. ALTIN

    6711,63% -0,27

Prof. Dr. Çelik: Üç ayları en güzel şekilde değerlendirmeliyiz

GÜNDEM 10.01.2025 17:07:54 0
Prof. Dr. Çelik: Üç ayları en güzel şekilde değerlendirmeliyiz

Bazı mekanları diğer mekanlara göre kıymetli kalan Allah'ın bazı zamanları da diğer zamanlardan daha kıymetli kıldığına değinen Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çelik, bu zamanların en güzel şekilde değerlendirilmesi

Çelik, Recep, Şaban ve Ramazan ayları, mübarek olarak kabul edildiğini ve bu ayların gelmesi ile birlikte İslam aleminde manevi olarak bir canlanma başladığına dikkati çekti.

 Recep ile başlayan manevi uyanışın Ramazan ile iyice yükseldiğini ve Ramazan'ın son günleri içerisindeki Kadir Gecesi ile birlikte zirveye taşındığına vurgu yaptı.

Çelik, üç aylardaki ibadetlerle ilgili olarak, "Allah (cc) bütün zamanların ve mekânların sahibi olmasına rağmen bunlar içerisinden bazılarını diğerlerinden daha faziletli ve özel kılabilir. Bütün mekânlar O’nun olmasına rağmen Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksa gibi yerleri daha özellikli kılmıştır. Bu mekânlarda yapılan ibadetler, diğer mescit ve mekânlarda yapılan ibadetlere göre daha faziletlidir. Bütün gün ve ayların sahibi olmasına rağmen günler içerisinden cuma gününü, aylar içerisinden de Recep, Şaban ve Ramazan Aylarını daha mübarek kılmıştır. Üç aylar içerisinden de Ramazan ayını diğerlerine göre daha faziletli kılmıştır. Bir mekânın, bir gecenin, bir günün veya bir ayın daha mübarek olması o zaman ve mekânlarda yapılan ibadet ve iyiliklerin sevabının daha fazla olması, yapılan iyiliklere daha fazla karşılığın verilmesi demektir. Yapılan dualara daha fazla icabet edilmesi demektir. İçerisinde bulunmuş olduğumuz bu mübarek aylarda ve zamanlarda neler yapabiliriz? Neler yapmamız gerekir? Veya neler yapsak bu zamanları daha iyi değerlendirmiş oluruz?" dedi.

Çelik, üç aylarda Müslümanların en güzel şekilde istifade edebilmesi için yapılması gerekenleri maddeler halinde sıraladı.

"Takva Eğitimi"

Takvalı olmanın önemine değinen Çelik, "'Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara: 183), “(Ahiret için) Azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvâdır.' ayet-i kerimelerinde ifade edildiği gibi takvamızı artırmaya yönelik bir yola girmeliyiz. Takva, insanın günahları terk etmesi, Allah’ın emirlerini yerine getirmesidir. Büyük küçük bütün günahları terk ederek gücünün yettiği ölçüde Allah’ın emirlerini yerine getirmesidir. Onun için bu aylarda yapmamız gereken en önemli şey takva eğitimi olmalıdır." dedi.  

"Tevbe ve istiğfarı artırmalıyız"

Çelik, "Tevbe insanın günahlarından pişman olup onu terk etmesi ve bir daha onu işlememeye azmetmesidir. İstiğfar ise işlemiş olduğu günahtan dolayı Allah’tan affını istemesidir.Bu aylarda yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi de daha önceden işlemekte olduğumuz günahları terk etmektir. İnsan günahları terk etmediği müddetçe yaptığı veya yapacağı ibadetlerden de zevk alamaz. İbadetler toprağa ekilen bir fideye veya atılan tohumlara, günahlar ise, o tarlada biten yabani otlara benzer. Yabani otları temizlemediğimiz müddetçe ekmiş olduğumuz ürünlerden gereken verimi alamayız. Yabani otlar dikmiş olduğumuz ekinleri veya fideleri boğarak onların gelişmelerini engeller. Eğer o tarladan gerekli verimi almak istiyorsak yabani otları temizlememiz şarttır. Günahlarda bunun gibidir. İbadetlerimizden gerekli verimi almamızı engeller. İbadetlerimizden tat almak istiyor isek, günahları terk etmek zorundayız. Onları terk ettiğimizde ibadetlerimizden gereken zevki ve verimi almaya başlarız. Bu aylarda tutacağımız oruçlar bizleri hızlıca günahlardan uzaklaştıracaktır. Oruç öyle bir ibadet ki insan bazı helalleri dahi terk ettirmektedir. Normal zamanda helal olan yeme içme gibi şeyler oruçlu iken yasak hale gelmektedir. Bazı hellaleri dahi terk ettiren oruç, haramları daha kolay terk ettirecektir. Onun için günahlardan korunmanın en iyi yolu oruç tutmaktır." ifadelerini kullandı.

"İbadetlere yoğunlaşmalıyız"

Namazın bizleri yanlış davranışlardan uzaklaştırarak ahlakımızı güzelleştireceğine değinen Çelik, "Oruç kendisi bir ibadet olduğu gibi diğer ibadetlerin yapılmasına da en güzel aracılardan birisidir. Recep ayının girmesi ile başlayan ibadetlere yöneliş Şaban ayı ile artacak ve Ramazan ayında zirveye ulaşacaktır. Bir taraftan günahlardan temizlenirken diğer taraftan da ibadetlerimiz artarak devam edecektir. Sırtımızdaki günah yükünü attıkça ibadetlere meylimiz daha da artacaktır. Yapılan ibadetler bir taraftan imanımızın kuvvetlenmesini sağlarken diğer taraftan da ahlakımızın güzelleşmesini sağlayacaktır. 'Namazı dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.' ayet-i kerimesinde de buyrulduğu gibi namaz insanı birçok yanlışlardan uzaklaştırır. Onun için bu aylarda tutacağımız oruç bizleri günahlardan uzaklaştırıp namaz gibi Allah’ın emirlerini daha kolay yapmamızı sağlarken, kılacağımız namazlar da bizleri yanlış davranışlardan uzaklaştırarak ahlakımızı güzelleştirecektir." şeklinde konuştu.

"İyiliklerimiz artırmalıyız"

Bu aylarda cömertliğin arttırılması gerektiğine değinen Çelik, "Rasûlüllah (sas) insanların en fazla cömert olanı idi. Onun bu cömertliği Ramazan ayı girip Cebrail ile karşılaştığında daha da artardı. Cebrâil (as) Ramazan ayı çıkıncaya kadar her gece Resûlullah (s.a.v.) ile buluşur, Resûlullah ona Kur'an'ı arzeder/ okurdu. Resûllüllah Efendimiz, Cebrâil ile buluşunca insanlara rahmet getiren rüzgârdan daha cömert ve daha faydalı olurdu. Hazreti Peygamber Efendimiz, her zaman cömertti ama Ramazan ayında ayrı bir cömertti. Bizler de bu aylarda iyiliklerimizi daha fazla artırmalıyız. Allah’ın bize nasip ettiği maddi güzelliklerimizi insanlarla paylaşmalıyız. 'İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır.' hadisi şerifinde de buyrulduğu gibi insanlara karşı faydalı olmak ve onların ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak, yapmamız gereken en önemli şeylerdendir. Bir Müslüman her zaman çevresine faydalı olandır veya olmaya çalışandır. Üç aylarda ise, bu özelliğimizi daha da artırmalıyız." dedi.

"Helalden kazanıp helale harcamalıyız"

Helal rızıkla beslenmenin öneminin altını çizen Çelik, "Her şeyin hesabı bir iken malın hesabı ikidir. Allah (cc) bizlere vermiş olduğu beden, sağlık, zaman gibi nimetleri ne şekilde kullandığımızı soracakken malın hesabı farklı olacaktır. Malını nerden kazandın, nereye harcadın? şeklinde olacaktır. Onun için helalden kazanıp helale harcamak çok önemlidir. 'Gıdalar insanı geldikleri yere çağırır.' derler. Yani haram ile beslenen bir beden günahlara, günah işlemeye meyyal olurken helal ile beslenen beden ise helallere eğilimlidir. Onun için helal ve temiz olan gıdalar ile beslenmek çok önemlidir. Bu aylar içerisinde yapmamız gereken şeylerden birisi de kazancımızı hesaba çekmektir. Kazanç yollarımızı gözden geçirerek içerisine haram katmamaya dikkat etmek gereklidir. Daha önceden rızkımıza haram karışmış ise onlardan kurtulmalıyız." ifadelerini kullandı.

"Maddi harcamalarımızı artırmalıyız"

Bu aylarda sadakaların arttırılması gerektiğini kaydeden Çelik, "Başta zekât ve sadaka olmak üzere mali görevlerimizi eksiksiz şekilde yerine getirmeliyiz. Sadece farz olan zekâta vermekle yetinmemeli onun yanında nafile hükmünde sadaka türünden harcamalarımızı çoğaltmalıyız. Dünyada biriktirdiklerimizin değil hayır yolunda kullandıklarımızın bize ait olacağı bilinciyle hareket etmeliyiz. Evimizi ve soframızı ihtiyaç sahiplerine açmalı, iftar sofralarında onları ağırlamalıyız. İftar verirken daha ziyade en muhtaç kimseleri tercih etmeliyiz. Sofralarımız zengin ve varlıklı kimselerin ağırlandığı bir sofra değil de gerçek gariban, miskin ve yetimlerin ağırlandığı bir sofra olmalıdır.  Mümkün olduğunca çok sayıda ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek için gayret göstermeliyiz. Abdullah b. Amr'dan (ra) rivayet edildiğine göre, bir adam Resûlullah'a, 'İslâm'da hangi davranış daha hayırlıdır?' diye sorunca Hazreti Peygamber, '(Başkalarına) yemek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermen.' buyurmuştu. Bu hadisi şerifte de ifade edildiği gibi insanlarla maddi ve sosyal ilişkilerimizi sıkı tutmalıyız. Yemek yedirmek ve maddi ikramlarda bulunmak onların kalplerine ulaşmamız için bir kapı aralayacaktır. Sosyal ilişkilerimizin başlangıcı olan selam ile de aramızdaki muhabbet köprüsü kurulacaktır." şeklinde konuştu.

"Kur'an ile meşguliyetimizi artırmalıyız"

Kur'an-ı Kerim'in maddi ve manevi dertlere şifa olduğunu söyleyen Çelik,  "Kur'an-ı Kerim çok yönlü bir kitaptır. Hem bir hayat rehberi hem de bir ibadet kitabıdır. Hem içerisindeki hükümler ile hayatımızdaki düzeni sağlarken hem de bizlere sunmuş olduğu ilkeler ile düzenli bir hayat yaşamamızı sağlar. Maddi ve manevi dertlerimize şifadır. Hem dünyamıza hitap eder hem de ahiretimizi dizayn eder. Onun için her zaman ve her yerde okunur. Onun ilkeleri ne kadar hayatımıza uyarlanırsa hayatımız o kadar güzelleşir. Hazreti Peygamber de hayatının her noktasında Kur’an okumuş ve hayatına uyarlamıştır. Yeri gelmiş onula insanlar arasındaki davaları çözmüş, yeri gelmiş hastalıların iyileşmesi için şifa niyeti ile okumuştur. Yeri gelmiş geceleri kalkarak ibadet niyetiyle ondan bölümler okumuş, yeri gelmiş ashabına okutmuş ve kendisi dinlemiştir. Onun ashabı da aynen O’nun yolundan giderek aynı yöntemi uygulamıştır. Bizler de Resullah (sas)’ın yöntemini hayatımıza uyarlayarak her daim Kur'an ile meşgul olmalıyız. Üç aylarında bu meşguliyetimizi daha da artırarak devam ettirmeliyiz." dedi.

"Nefis muhasebesi yapmalı"

 "Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın." Ayatini hayırlatan Çelik şöyle devam etti:

"Ayet-i kerimesinde de ifade edildiği gibi insan sık sık iman ve amel muhasebesi yapmalıdır. Ahirette hesaba çekilmeden önce kendimizi burada hesaba çekmeliyiz. Kendimizi ve amellerimiz ne kadar gözden geçirir isek o kadar güzel olacaktır. Kendimizi muhasebe etmeden neleri doğru neleri yanlış yaptığımızı çoğu zaman bilemeyebiliriz. Onun için kendimizi ve amellerimizi ara ara hesaba çekmek, eksiklerimizi görerek onları telafi etmek en önemi şeylerden birisidir. Üç aylarını da bu durum için bir vesile kılarak kendimizi ve amellerimizi hesaba çekmeliyiz. Geçmişten ibret alarak, bugünü yaşayarak yarınlara yatırım yapmalıyız. Hayatımızı çekin yaparak eksikliklerimizi tespit edip, onların telafi edilmesi yönünde adımlar atmalıyız."

"Dualarımızı artırmalıyız"

Çelik, "Başta Recep, Şaban ve Ramazan ayları da diğer aylara göre duaların daha fazla kabul edilebileceği aylardır. Bizlerde bu aylar içerisinde dualarımızı artırmaya çalışmalıyız. Rabbimizden bol bol istemeliyiz. O’nu reddetmeden vereceğine inanarak ısrarcı olmalıyız." dedi.

Çelik, "Dua, kul ile Allah arasında olan iletişim şekillerinden birisidir. Kul halini Allah’a arz eder Allah’ta onun duasına icabet eder. Allah, gerekleri yerine getirilerek yapılan her duayı kabul eder. Fakat her zaman ve her yerde yapılan duaların kabul olma durumları bir değildir. Bazı zamanlarda veya bazı mekânlarda yapılan duaları daha çok kabul edilir. Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî veya Mescid-i Aksâ’da yapılan dualar ile diğer mekânlarda yapılan duanın kabul olma durumu aynı değildir. Cuma günü ile diğer günler de bir değildir. Hatta Cuma günü içerisinde duaların asla reddedilmeyeceği bir saatten bahsedilir. Günün saatleri de aynı değildir. Seher vaktinde yapılan dualar diğer vakitlere yapılan dualara nazaran daha fazla kabul edilir. Yakup (as)’ın oğulları, kardeşleri Yusuf (as)’ı kuyuya atmışlardı. Uzun yıllar sonra hadise aydınlanmış ve Yusuf (as) ile karşılaşmışlardı. Hatalarını itiraf etmiş ve babaları Yakup (as)’dan da affedilmeleri için Allah’a istiğfarda bulunmasını istemişlerdir. Yakup (as) da, 'Sizin için Rabbimden ilerde bağışlanma dileyeceğim.' şeklinde söylemişti. Yakup (as) hemen istiğfar etmek yerine ileriki bir zamanda istiğfarda bulunacağını söylemişti. Yakup (as)’ın 'ileride' demesinin hikmeti, duaların kabul edilebileceği bir zamanı işaret etmek için olduğu söylenir. Yani duaların en fazla kabul edilebileceği bir zaman diliminde size dua edeceğim demişti." ifadelerini kullandı.

"Ailemize yönelik çalışmalarımızı artırmalıyız"

Ailenin önemine değinen Çelik, "Çocuklarımızın nafakasını helalinden temin etmek asli görevlerimizden olduğu gibi onların manevi olarak beslenmelerini sağlamak ta asli görevlerimizdendir. Bu mübarek ayları bir taraftan kendimizin manevi anlamda beslenmesi için bir fırsata çevirirken diğer taraftan aynı şeyi eşimiz ve çocuklarımız için de yapmalıyız. Onların maddi anlamda beslenmelerini sağlarken manevi olarak ta beslemenin yollarını ve yöntemlerini geliştirmeliyiz. Çocuklarımızın ellerinden tutarak onları camiye götürmeli, üç aylarının girişini veya o aylarda olan kandil gecelerini gönüllerine yerleştirmeye çalışmalıyız. Regaib Kandili, Miraç Kandili veya Beraat Kandili gibi gecelerde onlara hediyeler almalıyız. Diğer zamanlarda yapmadığımız bazı etkinlikleri ve ikramları bu ay ve gecelerde yaparak bu zamanların özellikli olduğunu onlara hissettirmeliyiz. Ailecek özel iftarlar hazırlayarak evlerimizde farklı bir manevi hava oluşturabiliriz. Veya bu gün ve gecelere özel olmak üzere farklı iftar etkinlikleri düzenleyebiliriz. Bu şekilde çocuklarımızın gönlünde ve zihninde olumlu düşünceler oluşturabiliriz." şeklinde konuştu.

"Sıla-i rahime (akrabalık ilişkilerine) önem vermeliyiz"

Akrabaların korunup gözetilmesi gerektiğine değinen Çelik, "Bu aylar içerisinde yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi de en yakından başlayarak akrabalarımızı ziyaret etmeliyiz. Bu ziyaretleri tek olarak değil de eşimiz ve çocuklarımız ile birlikte yapmalıyız. Bu şekilde hem akrabalık bağlarını kuvvetlendirmiş oluruz hem de çocuklarımıza akrabalarımızın kimler olduğunu ve onlarla bağlarımızın kopmamasının gerektiğini öğretmiş oluruz. Başta anne ve babalarımız olmak üzere akrabalarımız ile ortak iftarlar başta olmak üzere bazı sosyal faaliyetlerde bulunmalıyız." dedi.

"Hasta ve yaşlıları ziyaret etmeliyiz"

Son olarak Çelik, "Hasta ve yaşlılar rahmet kaynaklarımızdan birisidirler. Evlerimizde onların bulunması evler için birer rahmettir. Yaşlılar toplumdan dışlanacak kimseler değil, yarınlara güvenle açılabilmemiz için tecrübelerinden ve dualarından yararlanabileceğimiz kimselerdir. Onun için onlarla bağımızı koparmamalı, belli aralıklarla ziyaret etmeliyiz. Üç aylarında bu ziyaretimizi daha da artırmalıyız. Bu ziyaretleri de tek olarak değil ailecek yapmalıyız. Bu şekilde hem çocuklarımıza bu güzel davranışı kazandırmış oluruz hem de onların hayata bakışlarında yeni ufukların açılmasına sebep olabiliriz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Büyükelçi atamaları Resmi Gazete'de

İzmir açıklarında düzensiz göçmen operasyonu

Patpat diye tabir edilen tarım aracı devrildi: 6 yaralı

Ankara'da sağanak ve fırtına etkisi

Pakistan: israil yapımı 77 SİHA'yı düşürdük

Kızıl Meydan'da 80. Yıl kutlamaları

Altında yeni rekorlar bekleniyor mu? Yoksa sırada düzeltme mi var?

Sivas'ta 15 yaşındaki öğrencinin akranlarınca darp edildiği olayda tutuklama

Samsun'da 213 kişi tavuktan zehirlendi

Macron ve Tusk, yeni bir savunma anlaşması imzaladı.

Mardin'de görenlerde merak uyandıran tavuk yumurtası

Gazze’de on binlerce çocuk açlık nedeniyle ölüm tehlikesi altında

Filistin'e destek verdiği için ABD'de gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk serbest bırakıldı

Almanya'da yeni göçmen kararı

Serinlemek için Kezer Çayı'na giren çocuk hayatını kaybetti

Ensarullah: Ben Gurion Havalimanı'nı hipersonik füzeyle hedef aldık

İngiltere, Rusya'ya şimdiye kadarki en büyük yaptırım paketini açıkladı

Van'da uyuşturucu operasyonu: 63 gözaltı

Balıkesir'de 3,1 büyüklüğünde deprem

Panama: ABD ile askeri anlaşma yeniden müzakere edilmeyecek

Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen "Aile Sempozyumu" sapkın grupların saldırısına uğradı

Ordu'da trafik kazası: 5 yaralı

Tahmazoğlu: Kurban Bayramı'nda fahiş fiyat artışlarına asla müsaade etmeyeceğiz

HÜDA PAR Milletvekili Dinç: Çalışan annelerin çalışma saatleri esnetilmeli

Siyaset Bilimci Özyaramış: Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim nükleer bir savaşa dönüşebilir

Ağrı'da 8 kilogram uyuşturucu ele geçirildi

Güven: Konser adı altında düzenlenen etkinlikler, gençlerin ahlaki değerlerinden sapmasına yol açıyor

Dr. Kemal Sağlam Ankara'da Gazze için tek kişilik eylem düzenledi

İran, 11 Mayıs'ta Umman'da ABD ile görüşme yapmayı kabul etti

Batman'da kayıp büyükbaş hayvanlar bulunarak sahibine teslim edildi

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ