• BIST 100

    9390,51%1,20
  • DOLAR

    38,74% 0,39
  • EURO

    43,40% 0,27
  • GRAM ALTIN

    4146,90% 1,06
  • Ç. ALTIN

    6711,63% -0,27

Prof. Dr. İrvan: Afet haberciliğinde yanlış veya eksik bilgi paylaşımı olumsuz etkilere neden olabiliyor

SAĞLIK 7.05.2025 14:16:34 0
Prof. Dr. İrvan: Afet haberciliğinde yanlış veya eksik bilgi paylaşımı olumsuz etkilere neden olabiliyor

Deprem gibi afet durumlarında medyanın sorumluluğunun arttığını belirten Prof. Dr. Süleyman İrvan, medyadan hem yeterince hızlı olması hem de teyitsiz bilgiler aktarmamasının beklendiğine dikkat çekti.

Deprem haberciliğinde, ‘haberi hızlı ver ama doğru ver’ şeklinde özetlenebilecek bir yayıncılık anlayışının oturtulması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Süleyman İrvan, özellikle deprem gibi afet durumlarında medyanın hız ve doğruluk dengesini koruyarak toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmelerinin önemine dair açıklamalarda bulundu.

Deprem gibi afetlerde medyanın sorumluluğu daha çok artıyor 

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, medyada sorunlu habercilik pratikleri görüldüğünü hatırlatan İrvan, “Bu haberler ile sosyal medya paylaşımları konusunda Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak bir ‘Deprem Haberciliği Rehberi’ oluşturmuştuk. Bu rehberde de vurguladığımız gibi, deprem gibi afetlerde medyanın sorumluluğu daha çok artıyor.” dedi.

Bir deprem meydana geldiğinde insanların bir an önce ne olup bittiğini öğrenmeye çalıştığını aktaran İrvan, “Bu nedenle medyanın son dakika haberciliğinde hem yeterince hızlı olması hem de teyitsiz bilgiler aktarmaması beklenir. Bu ikisi arasındaki dengeyi kurabildiği oranda medya başarılı olacaktır. Deprem haberciliğinde, ‘haberi hızlı ver ama doğru ver’ şeklinde özetleyebileceğimiz bir yayıncılık anlayışını oturtmamız gerekir.” şeklinde konuştu.

Hız anlayışını teyide dayalı habercilik anlayışıyla değiştirmek kolay değil!

Doğruluk ve hız arasında denge kurarken, doğruluktan ödün vermemenin ilkesel olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Maalesef günümüzde habercilik pratiği büyük oranda sosyal medya platformları üzerinden yürüyor ve sosyal medyanın birinci ilkesi hız. Aynı şekilde, internet üzerinden yayın yapan haber siteleri de hıza dayalı bir yayıncılık anlayışına sahipler. Bu anlayışı, teyide dayalı habercilik anlayışıyla değiştirmek çok kolay değil.” dedi.

Deprem haberlerinde yanlış veya eksik bilgi paylaşımının toplum üzerinde birçok olumsuz etkisi söz konusu olduğuna dikkat çeken İrvan, şöyle devam etti:

Yalan haberler medyanın itibarını sarsıyor

“İlk olarak, toplumda korku ve paniğe yol açabiliyor. Bunun örneğini Hatay’da gördük. Barajın patladığına ilişkin olarak yayılan bir söylenti halk arasında paniğe yol açmıştı. İkincisi, kurtarma ve yardım faaliyetlerini sekteye uğratabiliyor. Örneğin kurtarma ekipleri paniğe kapılıp çalışma yerlerini terk edebiliyorlar ya da ekipler yanlış yerlere yönlendirilebiliyor. Üçüncüsü, toplumun medyaya duyduğu güveni zedeliyor. Yalan haberler medyanın itibarını sarsıyor.”

Afet anlarında medyada ‘önleyici habercilik’ yapılmalı

Sosyal medyada yalan ve dezenformasyonu tümüyle ortadan kaldırmanın mümkün olmadığına değinen İrvan, afet zamanlarında sosyal medya platformlarına kısıtlama getirmenin de doğru olmadığını vurguladı. Bu uygulamanın olumsuz etkilerinin de Kahramanmaraş depremleri sırasında görüldüğünü dile getiren İrvan, “Yapılması gereken, şeffaf bir kriz yönetimi gerçekleştirebilmektir. Bu ne demek? Öncelikle yetkili birimlerden doğru bilgi akışının hızla sağlanması gerekir. Doğru bilgi akışını sağlamazsanız söylentiler hızla devreye girecektir. Doğru bilgi akışı da iyi organize olarak sağlanabilir. İkincisi, tıpkı pandemi sürecinde olduğu gibi, deprem uzmanlarından oluşan bir bilim kurulu oluşturulmalı, medyaya bu kurulda yer alan uzmanlar bilgi vermelidir. Her kafadan farklı bir ses çıktığında toplum çaresiz kalır. Yurttaşların deprem anında yapması gerekenler iyi anlatılmalı, medyada ‘önleyici habercilik’ yapılmalı.” şeklinde konuştu.

Kaynaklar ulaşılabilir olmalı ve gazeteciler sorularına cevap alabilmeli…

Resmi kaynaklardan teyit edilmemiş bilgiler paylaşmanın deprem anında kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyebildiğini, halkta paniğe yol açabildiğini kaydeden İrvan, “Ancak resmi kaynakların da medyaya zamanlı ve doğru bilgi vermesi beklenir. Kaynaklar ulaşılabilir olmalı ve gazeteciler sorularına cevap alabilmeliler. Türkiye’de maalesef zaman zaman resmi makamların olumsuzlukları gizleme gibi bir kötü alışkanlığı söz konusu.” dedi.

Deprem anında ve sonrasında yayın yaparken gazeteciler nelere dikkat etmeli?

Deprem anında ve sonrasında yayın yaparken gazetecilerin dikkat etmesi gereken konulara da değinen İrvan, şunları söyledi:

“Göçük başında yakınlarının enkazdan kurtarılmasını bekleyen insanlarla konuşurken dikkatli bir dil kullanılmalı. Depremzedelerle röportaj yaparken ve haberleri aktarırken duyarlı olunmalı, insani duygu ve değerler göz ardı edilmemeli. Yakınları halen göçük altında olan insanlara mikrofon uzatırken çok dikkatli davranılmalı. Depremde hayatını kaybedenlerin görüntülerini ve özellikle de yüzlerini gösteren görüntüleri vermekten kaçınılmalı. Depreme ilişkin haberleri verirken, görüntülere müzik ekleyerek dramatikleştirmek doğru değildir. Göçük altında bulunan insanlarla, habercilik uğruna sağlıklarını tehlikeye atacak şekilde gereksiz temas kurmaya çalışmamak gerekir.”

Reyting uğruna, toplumda infial oluşturacak bir dil kullanılmamalı!

Deprem anında gazetecilerin şok edici nitelikte görüntüler çekebileceklerini ifade eden İrvan, “Ancak bu görüntüleri verirken toplumsal sorumluluk anlayışı ile hareket edilmeli, haber diline dikkat edilmelidir. Sırf reyting uğruna, bağıra çağıra haber sunmak, ‘şok görüntüler’, ‘gördüklerinize inanamayacaksınız’ gibi toplumda infial oluşturacak bir dil kullanmak yanlıştır.” diyerek sözlerini tamamladı. (İLKHA)

Optisyenlerden, yaz aylarında göz sağlığı için güneş gözlüğü uyarısı

Ticaret ve perakende satış hacmi arttı

Çin ve ABD, gümrük vergisi gerginliğini azaltmaya yönelik önlemler açıkladı

İnşaat maliyet endeksi arttı

Fransa lideri Macron'un masasındaki beyaz nesnede uyuşturucu olduğu iddiaları

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten PKK'nın fesih kararına değerlendirme

Çin'in Xizang kentinde 5,5 büyüklüğünde deprem

Diyarbakır'da yaklaşık bir buçuk milyon kenevir ve skunk ele geçirildi

Altın fiyatları son günlerde duruldu

PKK fesih kararını açıkladı

Döviz kurları haftaya nasıl başladı?

HÜDA PAR'dan "Aile Arabuluculuğu" paneli

Uçurumdan düşen kadın hayatını kaybetti

HÜDA PAR Kadın ve Aile Başkanı Sülün: Aileyi ifsat eden politikalara karşı önlem alınamadı

Yapıcıoğlu: Arabuluculuk sistemi inşa edilerek ailelerin dağılmasının önüne geçilebilir

Doğu'da kuvvetli yağış uyarısı: Sel ve su baskınlarına dikkat

Dışişleri Ekvador'da düzenlenen saldırıyı kınadı

Brüksel'de 80 bin kişi Gazze için yürüdü: İşgal ve soykırıma karşı öfke büyüyor

Fransa'da İslam düşmanlığına tepki: Devlet ve medya eliyle körükleniyor

Hudeyde'deki limanlara açık tehdit: Siyonist rejim sivilleri hedef gösterdi

Katar ve Mısır'dan ortak açıklama: Gazze'de savaşı bitirme zamanı

Siyonist rejimden sivillerin sığındığı 2 okula saldırı: En az 30 şehit

Geleneksel UMID Gençlik Buluşması coşkulu bir şekilde gerçekleşti

HAMAS'tan ABD-israil çifte vatandaşı esiri serbest bırakma kararı

Bangladeş, Rusya ile MiG-29 için anlaşıyor

Hakkari'de şap karantinası

İstanbul Gazze'deki soykırıma tepki için yürüdü

Arnavutluk'ta oy verme işlemi sona erdi

Kırıkkale'de trafik kazası: 1 ölü, 2 yaralı

Samsun'da uyuşturucu operasyonu: 2 gözaltı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ