• BIST 100

    14229,41%0,33
  • DOLAR

    42,80% 0,17
  • EURO

    50,14% -0,07
  • GRAM ALTIN

    5972,47% 0,30
  • Ç. ALTIN

    9632,85% 0,24

Psikolog Sayar: Ailenin vereceği destek çocuğu geleceğe hazırlar

01 Kasım 2025, Cumartesi 17:07
01 Kasım 2025, Cumartesi 17:07
Psikolog Sayar: Ailenin vereceği destek çocuğu geleceğe hazırlar
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

Disiplinin, insanların belli ölçeklerde kendilerini sınırlaması olduğunu dile getiren Uzman Psikolog Sinan Sayar, çocukların aileleriyle rahat bir iletişim kurabilmesi halinde daha sağlıklı bir bireyin ortaya çıkacağını vurguladı.

Uzman Psikolog Sinan Sayar, öğrencilerin eğitim sürecinde ailenin ilgisinin belirleyici olduğunu vurgulayarak, aile içi iletişim, disiplin, kaygı yönetimi ve teknoloji bağımlılığı konularında önemli uyarılarda bulundu.

Sayar, ayrıca günümüzün en yaygın problemlerinden biri olan teknoloji bağımlılığına dikkat çekerek, ekran kullanımının yaşa göre sınırlı tutulması gerektiğini, bebeklik döneminde ise kesinlikle ekrandan uzak durulması gerektiğini belirtti.

“Disiplin korku değildir, çocuğun kendini sınırlandırmayı öğrenmesidir.” diyen Sayar, ailelerin baskı yerine anlayış ve rehberlik temelli bir yaklaşım sergilemesinin çocuklarda hem akademik hem psikolojik başarıyı artırdığını ifade etti.

“Çocuğum neden başarısız”

Çocuklarıyla ilgilenmeyen ailelerin "çocuğum neden başarısız" demekten uzak kalmayacağını ifade eden Sayar, “Öğrencilerin eğitim ve öğretim hayatında ailenin rolü tabii ki çok fazla. Aile ilgi ve alakayı göstermediği takdirde öğrenciler başarı yönünden uzak kalacaktır. Bildiğiniz üzere çok fazla risk faktörü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları çocuk zorbalığına bağlı olmakla beraber çocuklarda içe kapanma yaşanmaktadır. Aile çocuğunu her zaman gözlemlemeli, gözetmeli, çocuğun neler yaptığını, kimlerle arkadaş olduğunu, okul başarısında ise hangi derslerde eksik kaldığını bilmeli ve ilgili, alakalı olmalıdır. Yoksa çocuklarıyla ilgilenmeyen aileler genelde ‘Çocuğum neden başarısız? Diğer çocuklar başarılı olurken benim evladım neden başarısız oluyor?’ demekten uzak kalamıyorlar. Ama bildiğiniz gibi özel bir rahatsızlığı olmadığı takdirde iyi bir eğitim öğretim aldığı zaman gelecekte kendini çok iyi bir meslekte bulabiliyor. Ailenin bununla beraber vereceği destek kişileri daha iyi hazırlayabiliyor. Aile içerisinde bir konfor alanı oluşturulup, şiddetin, baskının olmadığı ve daha eşit davranıldığı zaman daha iyi bir başarı elde edilebiliyor. Evin içerisinde disiplinin çok zorlayıcı noktada olmasını istemeyiz. Yani anne ve babanın çocuğuna zorbalığı ilk başta evde başlıyor. Anne ve babanın çocuğa durmadan aşağılayarak veya kötü, argo kelimeler kullanarak bir şey yaptırmasıyla beraber kötü bir süreç başlıyor. Bu noktada disiplin noktasını çok iyi tutturmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Kaygı ve baskı yerine destekleyici yaklaşım”

Anne babanın verdiği korku ve dayağın disiplin olmadığını vurgulayan Sayar, “Disiplin korku değildir. Disiplin dediğimiz şey, insanın belli ölçeklerde kendini sınırlamasıdır aslında. Ama biz toplumda anne ve babanın vermiş olduğu korkuyu, dayağı disiplin zannediyoruz. Oysa disiplin çok farklı bir şeydir. O yüzden olması gerektiği gibi bir disipline ihtiyaç vardır. Yani çocuğun sizinle rahat bir şekilde iletişime geçebileceği bir çizgi oluşturduğunuz takdirde daha sağlıklı bir birey ortaya çıkacaktır. Ailelerin çocukları üzerine genelde en çok baskının oluşmasına sebep olan şey gelecek kaygısıdır. Gelecekte sahip olunması gereken bir meslek ya da güzel yaşamın temennisi ile alakalıdır. Kaygı seviyesi çok yüksek olduğu zaman çocuğa yansır ve çocukları olumsuz etkileyebilir. Çocuklara güvenli ve rahat bir ortam yaratarak kaygıdan uzak bir çalışma ortamı oluşturulduğunda daha iyi bir başarı elde edilebilir. Avrupa’ya baktığımızda başarının temel nedeni, çocukların kaygıdan uzak ve en iyi oldukları dalda desteklenmeleridir. Çocukların kendi başarılarını takip etmesini sağlamaktır. Çünkü çocuk iyi bir marangozsa desteklenmeli, iyi bir aşçıysa desteklenmelidir. Onların başarılı oldukları alanlar desteklenip ailelerin genel olarak istedikleri doktor, mühendis vb. olmalarına zorlanmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Teknoloji kullanımında yaşa uygun sınırlar konulmalı”

Teknoloji bağımlılığının çağımızın en büyük hastalığı olduğunu dile getiren Sayar, “Ailenin çocuğuna ders dışı rehberlik, bir nevi yol göstericilik ve çocuğun sosyal hayatı dışında sınıflandırmaya giriyor. Biz çocuğa ne kadar destek olabiliriz eğitim öğretimin dışında? Arkadaş ortamında yaşadığı sorunları, zorbalıkları aile içerisinde rahat bir şekilde anlatabilmeli ve anlatabildiği zaman çocuk daha özgüvenli ve daha kaygısız bir şekilde büyür. Teknoloji bağımlılığı, yirmi birinci yüzyılın en büyük hastalığıdır. Günümüz çocuklarında dikkat eksikliği ve konsantrasyon bozukluğu çok fazla artmış durumda. Yirminci ve yirmi birinci yüzyıl arasında yapılan bazı kayda değer araştırmalara bakıldığında, ekran bağımlılığının etkisiyle hastalıkların bile çok fazla arttığına şahit oluyoruz. Ailelerin dikkat etmesi gereken belirlediğimiz birkaç ölçek var aslında. Bir ve üç yaş arasındaki çocuklar kesinlikle ekrana maruz kalmamalıdır. Çünkü bebeklik döneminden üç yaşına kadar çocukların beyni gelişmektedir. Bu yüzden aşırı renk ve ses uyaranlarından uzak durmalıdır. Üç ve sekiz yaşları arasındaki çocukların maksimum 30 dakika olacak şekilde, kontrolü dahalinde ekran izlemelerine izin verilebilir. Sekiz ve on sekiz yaş arasında da kontrollü bir şekilde takip yapılmalı ve bu takip şekli “yaş çarpı dakika” şeklinde olmalıdır. Tabi bununla beraber takip edilerek eğitici belgeseller, ders içerikleri tarzında olmalıdır.” diye konuştu

Son olarak teknolojiden tamamen uzak bir çocuk yetiştirmenin de doğru olmadığını ifade eden Sayar, “Yaşadığımız yüzyıl itibarıyla çocukların teknolojiden, ekrandan tamamen uzak olmasını istemeyiz. Çünkü yaşadığımız çağ, teknolojiyle entegreli bir hayat mecburiyetindedir. Bunun nedeni de tamamen teknolojiden uzak olan birinin ilerleyen yaşlarında teknolojiden bağımsız geliştiğinden akran zorbalığına ve baskıya maruz kalabilmesidir. O yüzden yapılması gerekenleri yapıp, her şeyi belli bir seviyede izin verilerek takip edilmelidir.” dedi. (İLKHA)

İşgal rejimi Batı Şeria’da baskın ve alıkoymalarını sürdürüyor

Son iki haftada FETÖ’ye yönelik operasyonlarda 76 şüpheli yakalandı

Umut Kervanı 25 Aralık’ta Sudan yolcusu 

HAKSİAD Genel Başkanı Turgut: Güçlü toplum olmadan güçlü devlet olmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Azerbaycan’a gidiyor

Hendek ve Marmara’ya yeni adalet binaları geliyor

UNRWA: Gazze’de yaşlılar ve engelliler hayati risk altında

IPARD-III kapsamında 156 yerel eylem grubuna 2,2 milyar lira hibe desteği

21 Aralık: Neden yılın en uzun gecesi?

Yargıtay'dan pitbull cinsi köpek için emsal karar

Millî Savunma Bakanı Güler: israilin ihlalleri süreci zora sokuyor

Şubat 2025’te Türkiye ve Dünya gündemi: Diplomasi, iç politik gelişmeler ve bölgesel krizler

ABD, Venezuela açıklarında ikinci ticari gemiye el koydu

Kurum: Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmak için gece gündüz çalıştık

Kırsalda büyük destek: 2,2 milyar TL hibe 

Gazze’de çöp yığınların arasında yaşam mücadelesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok

Polisin "dur" ihtarına uyman araç kaza yaptı: 5 ölü, bir yaralı

Kalp ritmi elektromanyetik enerji ile normale dönebiliyor

Sosyal konutta yeni dönem: 15 bin "kiralık ev" geliyor

Meclis’te bütçe mesaisinde son gün

Tayland-Kamboçya çatışmaları: Ölü sayısı 40’ı geçti, yüzbinlerce mülteci

TESK Genel Başkanı Palandöken: Gerçek usule geçiş mali müşavirlerle iş birliği içinde yürütülecek

Bakan Yumaklı: 31 Aralık’a kadar 81 ilde sıkı gıda denetimi başlatıldı

Kasım indirimleri denetlendi: Reklam Kurulu’ndan 12,9 milyon lira ceza

Adıyaman'da minibüs şarampole devrildi: 4 yaralı

Tayvan açıklarında 5,1 büyüklüğünde deprem

Meteoroloji'den kuvvetli yağış uyarısı: Bazı bölgelerde sağanak etkili olacak

Polisin "dur" ihtarından kaçan araç feci kazaya karıştı: 5 ölü

Mübarek üç aylar bugün başlıyor

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


İşgal rejimi Batı Şeria’da baskın ve alıkoymalarını sürdürüyor

Son iki haftada FETÖ’ye yönelik operasyonlarda 76 şüpheli yakalandı

Umut Kervanı 25 Aralık’ta Sudan yolcusu 

HAKSİAD Genel Başkanı Turgut: Güçlü toplum olmadan güçlü devlet olmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz Azerbaycan’a gidiyor

Hendek ve Marmara’ya yeni adalet binaları geliyor

UNRWA: Gazze’de yaşlılar ve engelliler hayati risk altında