14229,41%0,33
42,81% 0,03
50,22% 0,13
6073,27% 1,71
9644,38% 0,00
İşgal basınında yer alan değerlendirmeler, HAMAS'ın Kassam Tugayları'nın önde gelen komutanlarından Râid Sa'd'ın şehit edilmesinin ardından sergilediği görece sessizliğin, siyonist rejim açısından ciddi bir endişe kaynağına dönüştüğünü ortaya koydu.
"Yedioth Ahronoth" gazetesinin askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde, bu sessizliğin "olumlu bir işaret" olarak görülmediği vurgulandı.
Gazeteye konuşan sözde askeri yetkililer, HAMAS'ın aceleci bir karşılık vermek yerine sabırla uygun bir "operasyonel boşluk" kolladığını öne sürdü. Kaynaklar, direnişin işgalcilerin konuşlandığı alanlara yakın bir noktada operasyon düzenlemeyi ya da bir pusu kurmayı hedefleyebileceğini iddia etti.
Haberde, Gazze'nin ed-Derec ve et-Tuffah mahallelerinde daha önce yaşanan direniş operasyonlarına benzer olayların ayrıntılı biçimde belgelendiği ve bu görüntülerin Washington ve Doha'ya kadar ulaştığı ifade edildi.
Siyonist rejim ordusu, 13 Aralık'ta yaptığı açıklamada Râid Sa'd'ın Gazze kentinin güneybatısında, sahil yolunda sivil bir aracın hedef alınmasıyla şehit edildiğini duyurmuştu. İşgal ordusu, Reşid Sahil Caddesi üzerindeki Nablusi Kavşağı yakınlarında bir araca düzenlenen saldırının görüntülerini de servis etmişti. Araçta bulunan Kassam komutanının bu saldırıda şehit düştüğü açıklanmıştı.
Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz, ortak bir açıklama yaparak suikast emrini bizzat verdiklerini itiraf etmiş, saldırının "işgalcilerin ateşkesi ihlal ettiği iddiasıyla" gerçekleştirildiğini savunmuştu.
Râid Sa'd'ın şehit edilmesiyle birlikte siyonist rejim, işgal kaynaklarına göre, yaklaşık 35 yıldır peşinde olduğu bir isme ulaşmış oldu. Sa'd, bu süre boyunca çok sayıda suikast girişiminden sağ kurtulmuş, Gazze direnişinin sembol isimlerinden biri haline gelmişti.
Öte yandan işgal basını, ateşkes sonrası döneme ilişkin planlamalara dair dikkat çekici ayrıntılar da paylaştı. Gazetenin aktardığına göre, sözde "sivil-askeri koordinasyon" toplantılarında işgal ordusunun üst düzey subayları aktif rol alıyor. Bu planlamalar, Gazze'de yıkılan milyonlarca metreküp enkazın kaldırılmasından, "sarı hat" olarak adlandırılan bölgenin ötesinde yeni Filistin yerleşim alanları tasarlanmasına kadar uzanıyor.
Aynı haberde, işgalci güvenlik kaynaklarının HAMAS'ın ilerleyen süreçte bir "teknokrat yönetim komitesi" formülünü gündeme getirebileceğini iddia ettiği de yer aldı. Bu senaryoya göre, Gazze'de sivil işlerin kademeli olarak bu komiteye devredilmesi ve söz konusu yapının uluslararası bir "barış konseyi" gözetiminde çalışması öngörülüyor. İşgal basını, bu yapıda HAMAS ve Filistin Yönetimi'ne yakın isimlerin yer alabileceğini ileri sürdü.
10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından işgalciler kısmen "sarı hat" gerisine çekilmişti. Ancak Gazze çevresinde sürdürülen ihlallerde, resmi kaynaklara göre yaklaşık 400 Filistinli şehit oldu. Bu tablo, ateşkesin sahada fiilen işlemediğini ve işgalin farklı biçimlerde devam ettiğini bir kez daha gözler önüne serdi. (İLKHA)