• BIST 100

    10467,20%-0,16
  • DOLAR

    41,92% -0,05
  • EURO

    48,71% -0,28
  • GRAM ALTIN

    5573,60% -5,14
  • Ç. ALTIN

    9712,10% -1,50

Sabra ve Şatilla katliamları unutulmadı

16 Eylül 2024, Pazartesi 10:08
16 Eylül 2024, Pazartesi 10:08
Sabra ve Şatilla katliamları unutulmadı
  • Dinle
  • A+
    Büyüt
  • A-
    Küçült

​Hıristiyan Falanjist milislerin, siyonist işgalci rejimin gözetiminde, Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Filistin mülteci kamplarına düzenlediği ve 3 bini aşkın insanın katledildiği Sabra ve Şatilla katliamlarının üzerinden 42 yıl geçti.

Tarihi kanlı sayfalarla dolu olan siyonist işgal rejimi, Filistinlilere yönelik direkt ve dolaylı olarak sayısız katliamlara imza attı.

Hafızalardaki yerine koruyan bu katliamlardan biri de 16 Eylül 1982'de başlayan ve 3 gün süren Sabra ve Şatilla katliamlarıydı.

42 yıl önce aşırı sağcı Hıristiyan Falanjist milisler, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyinde bulunan Sabra ve Şatilla Filistin mülteci kamplarına siyonist işgal rejiminin himayesinde saldırdı.

Menfur saldırılarda aralarında savunmasız kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 3 binden fazla Müslüman şehid edildi.

Müslümanlar, öyle vahşi bir şekilde katledilmişti ki çoğunun cesetleri tanınmaz hale gelmişti.

İşgalci siyonistler katliama göz yumdu

Sabra ve Şatilla kampları, "uluslararası sözleşme ile koruma altına alınmış" olmasına rağmen Ariel Şaron komutasındaki işgalci siyonist ordu, kampları kuşatma altına alarak Filistinlilerin kaçmalarına engel oldu. Daha sonra ise Falanjist milisler tarafından kamp sakinlerinin katledilmesine göz yumdu.

Katliamın ilk gününde dönemin siyonist Genelkurmay Başkanı Rafael Eytan, Falanjistlerin temsilcileriyle buluşmuş ve onlara "Devam edin, yarın sabah saat 05.00'e kadar size süre" şeklindeki emir vermişti. Bu ifadeler katliamda işgalci siyonist rejimin açık ve büyük bir sorumluğunun olduğunu ortaya koymaya yetiyordu.

Ateşkes hiçe sayıldı

Halbuki Filistin Kurtuluş örgütünün 18 Ağustos'ta kabul edilen ateşkes çerçevesinde Beyrut'taki kamplarda yaşayan Filistinli sivillerin güvenliğine dair işgal rejimi ve ABD'den teminat alınmıştı.

Katliamın en büyük tanıklarında biri de Gazeteci Robert Fisk'ti. Fisk, The Independent gazetesinde yazısında dehşet manzaralarını şöyle anlatıyordu:

"18 Eylül 1982'de Sabra ve Şatilla kampında bulunanlar için Şaron, ardında şişmiş cesetler, tecavüz edilmiş, işkenceye uğramış ve sonra da katledilmiş kadınlar ve bebekler bırakan bir kasaptır. Olaydan 18 yıl sonra bugün bu caddelerde dolaşırken katliam manzaraları hala gözlerimin önünden gitmiş değil.

Biraz ötede Sabra Camisi'ne giden yolda 90 yaşında, beyaz sakallı ve pijamalarıyla Nuri Bey'i görüyorum. Ölü bedeninin yanı başında yün başlığı ve bastonu duruyor. İlerideki dar sokakta yemek tencerelerinin yanında yatan iki kadın cesedi var… Cesedin birkaç metre ötesinde çürüdüğü için bedenleri morarmış, bir çöp gibi oraya fırlatılmış bebekler..."

Beyrut kasabı Şaron

Katliamın ardından dünya kamuoyunda büyük tepkiler gelmeye başladı. Tepkilerin dozunu düşürmek isteyen işgal rejimi, katliamı araştırmak üzere göstermelik bir komisyon kurmak zorunda kaldı. Komisyon Şubat 1983'te yayımladığı raporda, Falanjist milislerin lideri Eli Hubeyka'yı doğrudan, Ariel Şaron'u ise bireysel olarak sorumlu tuttu.

Ariel Şaron, katliamdan sorumlu olarak daha sonra "Beyrut kasabı" olarak anılmaya başlanmış ve savunma bakanlığından istifa etmek zorunda kalmıştı. Ancak işgal rejimi Şaron'u, hükümetin bir parçası olarak öne çıkardı, 2001 yılında ise rejimin başbakanlığı görevine getirdi.

Aradan geçen 42 yıla rağmen katliam cezasız bırakıldı

Katliamın mağdurları her ne kadar, 2001 yılında Belçika'da Şaron aleyhine insanlık suçu işlediği gerekçesiyle dava açsa da emperyalist ABD ve işgal rejimin baskı ve tehditleri, Belçika'yı bu davanın açılmasına olanak veren yasayı değiştirmek zorunda bırakmıştı. Nitekim dava 2002'de düşürüldü.

Dava düşmeden önce katliamın başaktörü Falanjist Lübnan Güçleri'nin önde gelen isimlerinden Eli Hubeyka, Şaron aleyhinde şahitlik yapacağını ilan etmiş, ardından birkaç gün sonra Beyrut'ta aracına konulan bombanın patlamasıyla öldürülmüştü.

Birleşmiş Milletler 16 Aralık 1982'deki katliamı kınamış ve "bunun bir soykırım olduğunu" ilan etmişti ancak aradan geçen 42 yıla rağmen halen hiçbir yargılama ve ceza işlemi gerçekleşmedi. (İLKHA) 

Ukraynalı İsmail ile Mısırlı Musa İstanbul’da hafız oldu

Ege Denizi açıklarında 25 düzensiz göçmen yakalandı

Bakan Memişoğlu, organ bağışı çağrısında bulundu

Şanlıurfa’nın asırlık lezzeti “Asma Ekşisi” tescillendi

Kassam, iki siyonist esirin daha cesedini teslim etti

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Arpaguş: Kur’an’a hizmet, inancımıza hizmettir

Kocaeli’de 24 yıl hapis cezası bulunan firari yakalandı

HAMAS'tan Bakan Fidan ve Kalın ile yaptıkları görüşmeye ilişkin açıklama

Hatay’da selden etkilenen ailelere 3,8 milyon lira ödeme yapıldı

Nijerya'da akaryakıt tankeri patladı: 30 ölü

İstanbul’da 433 kilo uyuşturucu ve 4 milyon hap ele geçirildi

HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığından muhtarlara ziyaret

Bingöl'de liseli öğrencilerden Gazze bağışı

Bingöl’de FETÖ üyeliğinden aranan 3 şahıs yakalandı

Suriye'nin yeniden inşası için 216 milyar dolara ihtiyaç var

Rusya: Ukrayna'da barış konusundaki tutumumuz nettir

Adana’da otomobil sürücüsü ölü bulundu: Darp şüphesiyle 3 gözaltı

Şırnak merkezli narkotik operasyonunda 14 gözaltı

Lübnan tezkeresinin 2 yıl uzatılması Genel Kurul'da kabul edildi

Mardin’de yük boşaltma sırasında kontrolden çıkan kamyon minibüse çarptı

Bursa’da planlı su kesintileri 6 gün daha uzatıldı

Ateşkesin başlamasından bu yana Gazze'ye sadece 986 yardım tırı girdi

Mersin’de “Narkokapan” operasyonu: 3 suç örgütü çökertildi, 370 gözaltı

Umut Kervanı'ndan İskenderun ve Payas’ta gıda yardımı

Ensarullah lideri Husi: Askeri sanayide Arap ülkeleri arasında lideriz

HÜDA PAR Milletvekili Ramanlı, Erciyes Üniversitesi öğrencilerini Meclis’te ağırladı

Kamerun'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla protestolar başladı

Konya’da “O’nu Oku, O’nu Yaşa” Siyer Yarışmasına başvurular başladı

Adana'da bir sürücü, direksiyon başında hayatını kaybetti

Etiyopya'da tren kazası: 14 ölü

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

ŞEHİR HABERLERİ


Ukraynalı İsmail ile Mısırlı Musa İstanbul’da hafız oldu

Ege Denizi açıklarında 25 düzensiz göçmen yakalandı

Bakan Memişoğlu, organ bağışı çağrısında bulundu

Şanlıurfa’nın asırlık lezzeti “Asma Ekşisi” tescillendi

Kassam, iki siyonist esirin daha cesedini teslim etti

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Arpaguş: Kur’an’a hizmet, inancımıza hizmettir

Kocaeli’de 24 yıl hapis cezası bulunan firari yakalandı