9367,77%3,72
34,55% 0,22
36,18% -0,12
2983,69% 0,75
4956,37% 0,00
Sağlık-Sen Batman Şube Başkanı İbrahim Halil Dursun, aile hekimleri ve ASM Çalışanlarının, çalışma koşullarının ve ücret güvencesizliklerinin bir an önce düzeltilmesi gerektiğini söyledi.
Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nde değişiklik yapılmasına dair yayımlanan yönetmeliğin aile hekimleri ve ASM çalışanlarının iş ve ücret güvencesiz bir şekilde çalıştırılamaz olduğunu belirten Sağlık-Sen Batman Şube Başkanı İbrahim Halil Dursun, yönetmenliğin düzeltilmesi için bakanlık nezdinde girişimlerde bulunduklarına dair yazılı bir açıklama yaptı.
"Aile hekimleri ve ASM çalışanları iş ve ücret güvencesiz çalıştırılamaz"
Dursun, yaptığı açıklamada; "30 Ekim 2024 tarihli Resmi Gazete’de; Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Bir düzenleme ve iyileştirme mahiyetinde olan yönetmelik ile birlikte hala ciddi sorunların çözülmediğini ve özellikle ücret güvencesiz çalışma şeklinin korunduğunu gördük. Genel merkezimiz nezdinde düzeltilmesini talep ettiğimiz veya çalışanlara katkısı olacak hususları ilgili makamlara ilettik. Merkez hukuk büromuz ile dava yolu ile düzeltilmesi gereken hükümler üzerine çalışma gerçekleştirerek, yönetmelikle ilgili düzeltilmesini talep ettiğimiz hükümler için hukuki süreci de başlattık ve bu neticede iptalini istediğimiz maddeler için Danıştay nezdinde dava açtık." ifadelerini kullandı.
"Bakanlık taleplerimizi dikkate aldı"
Genel merkezlerine ve ilgili bakanlığa gerekli başvuruları yaptıklarını ve olumlu bir netyice beklediklerini belirten Dursun, "Konuyla ilgili son olarak genel merkezimiz 31 Ekim 2024 tarihinde hem Kurum İdari Kurul Toplantısı'nda (KiK) hem de ilgili yetkililerle bir görüşme daha gerçekleştirdik. Görüşmede maddelere ilişkin eleştirilerimizi sunduk ve taleplerimizi dikkate alan Bakanlık, yakın zamanda yönergeler yayınlayacağını tarafımıza bildirdi." dedi.
"Kesintiye sebep olan madde yeniden düzenlenmeli"
Sağlık-Sen olarak ilettikleri talepleri sıralayan Dursun, "Günlük yapılan muayene, izlem ve takiplerin teşvik ve HYP kapsamından ayrı değerlendirilmesi. Teşvik ve HYP işlemlerinde gelir kaybı olmaması için 4 bin nüfusa göre değerlendirme yapılması ve birime müracaat etmeyen nüfus için kesinti yapılmaması. Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde tutulmayan nöbetlerden kesinti yapılmaması. Misafir hastalar için ayrı katsayı verilmesi. Yurtdışında yaşayan kayıtlı vatandaşların pasife alınarak aile hekimliği sorumluluğundan çıkarılması. Kayıtsız olan vatandaşların adrese dayalı kayıt işlemlerinin yapılması. Vatandaşa bağlı performans işlemlerinin sözleşme yenileme veya fesih kriterlerine dâhil edilmemesi. Akılcı ilaç kullanım oranlarına (reçete edilen antibiyotik sayısı) göre kesinti ya da ek ödeme uygulamasının yeniden değerlendirilmesi. Vatandaşların, aile hekimi yerine hastanelere başvuruda bulunması halinde(sevk sayısı), aile hekimine yapılacak teşvik ödemesinden kesintiye sebep olan maddenin yeniden düzenlenmesi. Hasta memnuniyeti kriterinin sübjektif bir veri niteliğinde olması dolayısıyla suistimale de açık olacağı göz önüne alınarak iptal edilmesidir." denildi.
"Popülist yaklaşımlardan uzak duruyoruz"
Sendika olarak, popülist yaklaşımlardan uzak durduklarını ifade eden Dursun, "İdeolojik ve siyasi kavgaların içinde olmak yerine; sağlık çalışanlarının kazancını sağlamak ve mağduriyetinin önüne geçmek için, saha gözlemlerimiz neticesinde mezkûr yönetmeliğe yönelik olumlu/olumsuz uygulamaları analiz etmeyi önemsiyoruz. Bu doğrultuda taleplerimizi doğru bir şekilde belirleyip, bürokrasi ve konunun muhatapları ile görüşmeye ve gerekli mücadeleyi her türlü platformda vermeye devam edeceğiz." dedi.
"Yeterli sayıda istihdam sağlanmalı"
Sağlık-Sen olarak aile hekimi, aile hemşiresi ve ebelerin her zaman yanında olduklarını ve olacaklarını söyleyen Dursun, son olarak şunları söyledi:
"Koruyucu hekimlik ve sağlık hizmeti sunumunun ilk ve önemli basamağı olan aile sağlığı merkezleri kamunun elinde, tıbbi donanım ve fiziki açıdan yeterli şekilde ancak iyi bir hizmet verebilecektir. Yeterli sayıda istihdam sağlanarak ve hekim başına düşen hasta sayısı azaltılarak nitelikli bir sağlık hizmeti ortaya çıkabilecektir. Bu haliyle sürekli tehdit olarak kullanılması muhtemel hasta sayısı, sevk sayısı, izin gün sayısı ve yazılan antibiyotik sayısı aile sağlığı çalışanlarının motivasyonunun düşmesine sebebiyet vermektedir. Mevcut değişiklikle birlikte yönetmeliğin, haksızlık ortaya çıkarabilecek, çelişkili, saha gerçekliğinden kopuk ve yetersizlik içeren maddeleri mevcuttur. Bu şekilde bir çalışma sisteminin iş barışını bozacağını, çalışanların işten ayrılmalarına sebebiyet vereceğini, motivasyon kayıplarını artıracağını ve sağlıkta şiddeti artırabileceğini ön görmek mümkündür. Yine bu mevzuat ve uygulamaların, halk sağlığını ilk elden sağlama ve geliştirme yönündeki sağlığa dair hedeflerimizden sağlık çalışanlarımızı uzaklaştırabileceğini de söyleyebiliriz." (İLKHA)