Ressam Abdurrahim Güney, tuval üzerine akrilik boya tekniğiyle yaptığı eserlerinden oluşan “Bakışlar” temalı resim sergisini, SANKO Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturdu.
Abdurrahim Güney, sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünden her bireyin faydalanması gerektiğini belirterek, “Daha yaşanabilir bir dünya için toplumların ortak paydası olan sanatın, birleştirici yönünü göz ardı etmemeliyiz” dedi. Resim sanatının hem kendisi hem de ailesi için bir yaşam biçimi olduğunu dile getiren ve 40 yılı aşkın süredir resim yaptığına işaret eden Güney, çalışmalarında gözlere ağırlık verdiğine dikkat çekti. Ayrıca fon ile portre arasında renk ve ton bağlantısına dikkat ettiğini anlatan Güney, portreyi renkli arka plan önünde betimleyerek zıt renkleri yerinde ve dozunda kullanmak suretiyle ifadeyi tuvalin üzerinde egemen bir duruma getirerek izleyici ile resim arasında bağlantıyı güçlendirdiğinin altını çizdi.
“Sanat, toplumun gelişimine büyük katkı sunuyor”
İnsanın sevdiği işi yapmasının başarıya giden yolda büyük önem taşıdığını vurgulayan Güney, sözlerini şöyle sürdürdü: “Resim sanatını ailece çok seviyoruz. Eşim ve çocuklarım da resim sanatıyla ilgileniyor. Resim bizim yaşamımızda çok özel bir yere sahip. Her birey sanatın bir dalıyla ilgilenmeli veya sevdiği, hayalleri olan işi yapmalı. Sanat, toplumların gelişmesinde, ilerlemesinde çok önemli bir etkendir. Sanayileşen ve gelişmekte olan ülkelerde önemli yer tutan sanat, Avrupa’nın gelişmesine de katkı sunmuştur. Sanata ve sanatçıya değer vermeyen toplumların ilerlemesi mümkün değil. Gaziantep Kurtuluş Savaşı döneminde verdiği eşsiz mücadeleyle büyük kahramanlık destanı yazan özel bir şehir. Cumhuriyetin ilanının 100’üncü yıl dönümünde, eserlerimi Gaziantepli sanatseverlerle buluşturmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum.”
Güney, “Cumhuriyetimizin ilanının 100’üncü yılını gururla kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan uğruna canlarını feda eden tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum” diyerek, sözlerini tamamladı.
Sergi açılışına, SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek, Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu, ressam Ayşegül Bakkaloğlu, Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmenleri Hüseyin Yıldırım, Özer Çağlar, öğrenciler ve sanatseverler katıldı.
Konuşmalardan sonra, ressam Ayşegül Bakkaloğlu, Hüseyin Yıldırım ve Özer Çağlar, SANKO Holding tarafından bastırılan ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin bilimsel yayını olan “Belkıs Zeugma ve Mozaikleri” isimli bilimsel yayını Güney’e takdim etti.
Güney’in “Bakışlar” temalı kişisel resim sergisi, SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisi’nde 17 Kasım 2023’e kadar her gün 10.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.
Abdurrahim Güney, Erzurum Pasinler’de 1969 yılında doğdu. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsünde yüksek lisans yaptı. Kişisel 11 sergi açan sanatçının, ulusal ve uluslararası 16 ödülü, birçok resmi ve özel koleksiyonda eseri bulunuyor. Güney Güzel Sanatlar Akademisi’nde sanatsal faaliyetlerini sürdüren sanatçı, Antalya Atatürk Anadolu Lisesi’nde resim öğretmeni olarak görev yapıyor. Birçok sanat akımının etkisinde kalan sanatçı, özellikle duygularını, heyecanlarını, sevinçlerini, iç dünyasında harmanlayarak tuvallerine aktardığı için kendisini ekspresyonizmin daha fazla etkilediğini ifade ediyor.
Son dönem çalışmalarının konularını kadın portreleri ve atlar oluşturuyor. Atların Türk kültüründeki önemi, atın anatomik mükemmelliği ve özellikle Türk toplumunda at nalının nazara karşı iyi geldiği söyleminden hareketle atları çalışmalarında kullanıyor. Özellikle portrelerde fantastik kurgu ve deformasyona giderek gözlerdeki ifadeleri biçimsel anlatım diline dönüştürüp izleyici ile resim arasında bağ kurmaya çalışıyor. Çalışmalarında kadın portrelerinin izleyici üzerindeki etkisini artırma adına yardımcı figürler kullanan sanatçı, çiçekler, kelebekler köpükler ve baloncukları konularının birer parçası olarak değerlendiriyor. Kadının doğasında var olan o büyülü güzelliğini diğer bir güzel olan, kısa ve gizemli hayat öyküsüyle tanıdığımız kelebeklerle bütünleştirmeyi severek çalışan sanatçı, “kelebek olur da çiçek olmaz mı” düşüncesinden hareketle bu figürleri kendi anlatım biçimi ile bütünleştirip izleyiciye keyifle bakacağı eserler üretiyor.