10698,13%1,25
42,33% 0,08
49,12% 0,14
5469,00% -0,48
9189,23% 0,00
Bazı hastalıklar hiç belirti vermeden, vücutta sinsi bir şekilde ilerleyerek hayati riske yol açabilecek boyutlara geldiğinde kendisini belli ediyor.
Abdominal aort anevrizması, yani karın ana atardamarının balonlaşması da bu rahatsızlıkların başında geliyor.
Sigara, yüksek tansiyon ve damar sertliğinin neden olabildiği abdominal aort anevrizmaları erken teşhisle tedavi edilebiliyor.
Takip ve tedavi edilmediği takdirde iç kanamalar dahil birçok rahatsızlığı sebep olabilen abdominal aort anevrizması, balonlaşmanın çapı ve yerleşimine göre hastaya özel tedavi planlarıyla ortadan kaldırılabiliyor.
5 cm’nin altındaki anevrizma genişlemeleri olan hastalar takip altına alınırken, daha geniş balonlaşmalar açık veya kapalı ameliyatlarla onarılabiliyor.
Kalp Damar Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Aycan Kavala, abdominal aort anevrizması ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Aort damarındaki problemler tüm vücudu etkiliyor
Aort, kalpten çıkan ve vücuttaki tüm organ ve dokulara temiz kan taşıyan en büyük damar olduğu için, bu damarla ilgili problemler bütün vücudu olumsuz etkileyebildiğini belirten Kavala, "Zamanla damar duvarı zayıflarsa, özellikle karın bölgesinde bir kısım genişleyip balon gibi şişer. Bu genişleme Abdominal Aort Anevrizması (AAA) olarak isimlendirilir. Normalde aort çapı yaklaşık 2 santimetredir. Eğer bu çap 3 santimetreyi geçerse anevrizmadan bahsedilir. 5–5.5 santimetreye ulaşırsa, patlama (rüptür) riskini artırır." dedi.
Kavala, anevrizmanın en önemli nedenlerini şöyle sıraladı:
"Sigara kullanımı (en büyük risk faktörü)
Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
Damar sertliği (ateroskleroz)
Erkek cinsiyet
İleri yaş
Genetik yatkınlık"
Ailede varsa risk 4-6 kat artıyor
Ailesinde aort anevrizması öyküsü olan kişilerde bu hastalığın görülme riskinin 4–6 kat arttığına dikakt çeken Kavala, "Bu nedenle ailesinde 'aort anevrizması' tanısı olan kişilerin birinci derece yakınlarının mutlaka tarama yaptırması gerekir. Özellikle baba veya erkek kardeşinde anevrizma olan erkeklerin 55 yaşından sonra, kadınların ise 65 yaşından sonra taramadan geçmesi önerilir. Tarama çok basittir, sadece karın ultrasonu (Abdominal Ultrasonografi) ile anevrizma varlığı saptanabilir. Gerektiğinde daha detaylı inceleme için BT anjiyo yapılır. Anevrizma geliştiğini ilaçla küçültmek mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
Ancak alınan önlemlerle büyüme hızının yavaşlatılabileceğine dikkat çeken Kavala, bu önlemleri şöyle sıralad:
"Sigaradan uzak durmak
Tansiyonu kontrol altında tutmak
Kolesterol ve şekeri düzenlemek
Ağır kaldırmaktan kaçınmak
Düzenli doktor kontrolünü yaptırmak"
Karındaki el bombası olarak ifade ediliyor
Kavala, "Abdominal aort anevrizması, sessiz ama tehlikeli bir hastalıktır. Kendini hissettirmeden yıllarca büyür. Bu nedenle damar hekimleri tarafından karındaki el bombası olarak isimlendirilir. Çünkü bir gün patladığında hastada ölümcül sonuçlar doğurabilir. Aort anevrizması patladığında, karın içine ani ve büyük miktarda kanama olur. Hastalar çoğu zaman hastaneye ulaşamadan hayatını kaybeder. Rüptüre olmuş anevrizmalarda ölüm oranı yüzde 80’in üzerindedir. Bu yüzden erken tanı, tedaviden bile önemlidir. Karında atım hissi, sürekli dolgunluk ya da ailede anevrizma öyküsü olan kişilerin vakit kaybetmeden mutlaka bir kalp damar cerrahına başvurması gerekir." diye ekledi.
Tedavi kişiye özel olarak planlanıyor
Abdominal aort anevrizmasının erken teşhis ile tedavi edilebilen bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Kavala, "Tedavi, anevrizmanın büyüklüğüne ve yerine göre değişir. 5,5 santimetreyi geçen veya hızla büyüyen anevrizmalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Açık cerrahide karın açılarak, balonlaşan damar bölümü sentetik bir damar greftiyle değiştirilir. Kapalı (EVAR - Endovasküler Anevrizma Onarımında ise kasık damarından girilerek, stent-greft adı verilen özel bir protez damarın içine yerleştirilir." dedi. (İLKHA)