Sabahın erken saatlerinde Şırnak’tan ve çevre illerden gelen vatandaşlar, Cudi Dağı’nın Sefine bölgesine çıktı.
Program, burada Hz. Nuh’un gemiden inip ailesiye secde yapıldığına inanılan ve sonradan mescite dönüştürülen alanda başladı, Şırnak İl Müftüsü Orhan Örnek tarafından Nuh Suresi okundu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın öğle namazını kıldırmasıyla program devam etti.
Namaz sonrası vatandaşlara hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, "Hocamızın okuduğu Nuh Suresi, işte son okuduğu ayette Nuh Aleyhisselamın gemisinin Cudi’de indiğini, durduğunu bizlere anlatıyor. Rabbimiz bunu bildiriyor bize. İşte biz tam oradayız şu anda. Rivayetlere göre Nuh Aleyhisselamın gemisi işte burada şu anda bulunduğumuz yerde durmuştur." dedi.
Cudi Dağı'nın zirvesinde temeli atılan Hz. Nuh Camii Temel Atma Töreni'nde Diyanet İşleri Başkanı Erbaş dua etti.
Festival alanında yapılan Hz. Nuh'u Anma Programı da Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda, Cudi Sefine ve Hz. Nuh konulu film gösterimi yapıldı.
Hz. Nuh’u anma programında konuşan Şırnak Valisi Birol Ekici, "Bu topraklarda keyifle dolaşacağız. Bu topraklar gözyaşının hâkim olduğu topraklar olmaktan çıktı. Burada bir çağrı var. İyilik ve kötülük arsında bir tercih var ve öyle bir aşamadayız ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ‘Terörsüz Türkiye’ çağrısı var. Bunun üzerine imar edeceğimiz, kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz var. Bu birlik ve beraberliği imar ettiğimiz zaman, ilmik ilmik dokuduğumuz zaman neleri elde edeceğimizi biliyorum. Petrol üreteceğiz, zenginliği elde edeceğiz, işimiz olacak, aşımız olacak. Bu topraklarda keyifle dolaşacağız. Bugün olduğu gibi. Bu topraklar kardeşin kardeşe pusu kurduğu, taşın arkasına saklanıp ateş ettiği, kan ve gözyaşının hâkim olduğu topraklar olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Gelin Hazreti Nuh’un çağrısında olduğu gibi Cumhurbaşkanımızın çağrısında olduğu gibi kardeşliğimizi, iyiliği, birliğimizi ve beraberliğimizi geliştirelim. Bu toprakları bir cennete dönüştürelim. Hazreti Nuh’tan sonra olduğu gibi.” dedi.
“Cudi Dağı'nda Hazreti Nuh'u anma merasimi münasebetiyle ne muhteşem güzellikleri bir arada yaşıyoruz”
Allah tarafından gönderilen bütün peygamberlerin İslam dinini müjdelemek için gönderildiğini ve Allah katında tek dinin İslam dini olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş “Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Ne güzel ne bahtiyar bir günde yani 10 Muharrem'de ve ne güzel bir vesile ile bizi burada buluşturdu. Cudi Dağı'nda Hazreti Nuh'u anma merasimi münasebetiyle ne muhteşem güzellikleri bir arada yaşıyoruz. Allah'a çok şükür. İslam yeryüzünde yaşayan tüm insanlığın huzur, mutluluk, barış içerisinde birbirine saygı, sevgi ve sadakat içerisinde yaşasınlar diye Cenabı Hakk'ın insanlığa gönderdiği dindir. Yegâne dindir, tek dindir. İşte bu dini bütün yeryüzüne ulaştırsın diye Cenabı Hak peygamberler vazifelendirmiştir. Hazreti Âdem Aleyhisselam'dan Hz. Muhammed Mustafa Aleyhisselam'a kadar bütün peygamberler İslam'ı tebliğ etmek için görevlendirilmişlerdir. Şunu da Kur'an-ı Kerim'de Cenabı Hak bizlere öğretmiştir. İslam'ın dışında din edinen kimseden o din kabul olunmayacaktır. O açıdan yeryüzüne gönderilen hak din, tek din, Allah'ın gönderdiği tek din İslam'dır. İşte bunun için İslam’ı yeryüzünde duymayan kulaklara duyurmak için, görmeyen gözlere göstermek için, anlamayan kalplere anlatmak için gönderilen bütün peygamberlere salat ve selam olsun. Hazreti Adem Aleyhisselam’a salat, selam olsun, Hz. Nuh Aleyhisselam’a salat ve selam olsun. Hz. Muhammed Aleyhisselam’a salat ve selam olsun.” ifadelerine yer verdi.
“Bu topraklar bin 450 yıldır kesintisiz ezanların okunduğu topraklar, Kur'an'ın okunduğu topraklar”
Erbaş, "Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik buyuruyor Rabbimiz. Peygamberimizi böyle öyle tanıtıyor. Peygamber Efendimizin alemlere rahmet olmasının en önemli sebeplerinden birisi onun diğer peygamberleri de bize tanıtması, Kur'an vesilesiyle. Kur'an'ı kime gönderdi? Yüce Rabbimiz, Hz. Muhammed Mustafa, Aleyhissalatu vesselam'a gönderdi. O bizim başlarımızın tacı, o bizim gönüllerimizin ilacı. O bizim gözlerimizin nuru, kalplerimizin süruru Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhissalatu Vesselam Efendimiz. Onun sayesinde Hazreti Nuh'u öğrendik. Onun sayesinde Hazreti Nuh'un indiği yerin Cudi olduğunu öğrendik. Çünkü Allah Celle Celalühü onu vesile kıldı. Kur'an'ı ona gönderdi." ifadelerini kullandı.
Hazreti Muhammed’in vefatının üzerinden 7 yıl geçtikten sonra Anadolu topraklarında ilk ezanın Kilis’te okunduğunu ve 2 yıl sonra önce Diyarbakır ardından da Şırnak’ta ezan okunmaya başlandığını ifade eden Prof. Dr. Erbaş, “632 yılında Peygamber Efendimiz vefat etti. Aleyhissalatu vesselam Peygamberimizden hemen 5 yıl sonra Kudüs Müslümanların idaresine geçti. O gün bugündür Kudüs'te ezan okunuyor. 637 yılında hemen komşu ilimiz Kilis, Anadolu'da ezanların ilk okunduğu şehir oldu. Ardından Diyarbakır ve Şırnak yani Peygamberimizin vefatından 7 sene sonra Diyarbakır'dan Ashab-ı Kiram girdi. Şırnak'a geldiler ve demek ki, bin 450 küsur yıldır bu topraklarda ezan okunuyor. Bu topraklar bin 450 yıldır kesintisiz ezanların okunduğu topraklar, Kur'an'ın okunduğu topraklar inşallah kıyamete kadar da ezanların, Kur'an'ların okunduğu secdelerin yapıldığı İslam'ın hakikatlerinin yaşandığı topraklar olarak kıyamete kadar devam edecektir inşallah” dedi.
“Şırnak’ı Mekke’ye benzetiyorum, Cudi’yi Nur Dağı’na”
Şırnak’ı Mekke’ye benzettiğini belirten Prof. Dr. Erbaş, “Ben Şırnak'ı Mekke'ye benzetiyorum. Gerek coğrafi görünümü itibariyle. Şırnak'a bakın, şehre bakın Mekke'yi gözünüzün önüne getirin. Şimdi Buna Cudi Dağını da ekliyorum. Bakın Cudi Dağına, Nur Dağını, Mekke'deki Nur Dağını gözünüzün önüne getirin. Az sonra burada bir dua yapacağız. Burada şimdi yapacağımız o duayı görün ve Arafat'ta yaptığımız vakfe duasını gözünüzün önüne getirin. Kaç açıdan Mekke'ye benzeyen bir şehir değil Elhamdülillah. Bunun için hamd etmemiz lazım. Şükretmemiz lazım. Cenabı Hak hamdimizi, şükrümüzü kabul eylesin. Cudi ve Nur Dağı’nı kardeş kabul ederek, Arafat’ı ve Cudi’yi kardeş kabul ederek bir dua yapalım” dedi.
Okunan duanın ardından tasavvuf sanatçısı Prof. Dr. Fatih Koca konser verdi, Molla Ahmet Cezeri Vakfı öğrencileri çeşitli ilahi ve kasideler seslendirdi.
Valilik ve Belediyenin kurduğu çadırlarda vatandaşlara aşure ve yemek ikramı yapıldı.
Aile Destek Merkezinin açtığı stantlarda ürünler sergilendi, güvercinler uçuruldu. (İLKHA)