Tarih: 14.06.2025 20:44

Şırnak’tan Gazze’deki soykırıma tepki direnişe destek çağrısı

Facebook Twitter Linked-in

Basın açıklamasında, Gazze'de yaşananların bir soykırım ve savaş suçu olduğu ifade edilerek, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı ve insanlık vicdanının ağır bir sınavdan geçtiği belirtildi.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan basın açıklamasını, Peygamber Sevdalıları gönüllüsü Osman Ertaş okudu.

“Siyonistler, Filistin halkını boyun eğmeye zorlamaktadır”

"Gazze'de yaşananlar, Hiroşima ve Nagazaki'deki gibi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur" diyen Osman Ertaş, “7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşananlar, tarihin en karanlık sayfalarına bir soykırım ve savaş suçu olarak yazılmaktadır. Uluslararası hukukun ayaklar altına alındığı, insanlık vicdanının paramparça edildiği bu süreçte, dünya adeta sağır ve dilsiz bir seyirciye dönüşmüştür. İşgalci siyonist rejim, masum sivilleri hedef almakta; hastaneleri, okulları, camileri bombalamakta ve tüm dünyanın gözü önünde bir halkı açlığa ve ölüme mahkûm etmektedir. Gazze'de yaşananlar, Hiroşima ve Nagazaki'deki gibi insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. O günlerde Amerikan silahları Japonya'yı yok ederken, bugün aynı barbarlık, insanlık dışı bir siyonist zihniyetin elinde Filistin halkına uygulanıyor.” ifadelerini kullandı.

“Gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışan 226 gazeteci şehit edildi”

Özgürlük Filosu'nun alıkonulmasının, işgalci rejimin barbarlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayan Ertaş, “Gazze halkı için ölümden daha acı verici yollar bulunmalı" diyen Miras Bakanı Amichai Eliyahu, "halk diz çöküp yalvarana kadar tek bir gram yardım girmeyecek" diyen Itamar Ben-Gvir ve "Gazze'deki her çocuk düşmandır" diyen Moşe Feiglin gibi isimlerin ifadeleri, bu vahşetin ne denli sistematik olduğunu kanıtlamaktadır. Bu ifadeler sadece boş laf değil, modern tarihin en vahşi soykırımına dönüşen bir siyasi düşüncenin dışa vurumudur. Bu insanlık dışı saldırıları ve ablukayı kırmak, Gazze halkına nefes aldırmak için yola çıkan ve dünyaya vicdan çağrısı yapan Özgürlük Filosu'nun alıkonulması, işgalci rejimin barbarlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Sivil gemilere saldırmak, yardım konvoylarını tehdit etmek, sınır kapılarını kapalı tutmak ve halkı açlığa mahkûm etmek; bunlar "olağan" hale getirilmeye çalışılan birer insanlık suçudur! Bu zorbalık karşısında sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. 600 günü aşkın bir süredir devam eden bu soykırımda Gazze Şeridi'nin büyük bir kısmı tamamen yok edildi. 63.000'den fazla Filistinli şehit olmuştur. Aralarında 18.000'den fazla çocuğun bulunduğu bu soykırımda, 2.483 Filistinli aile tamamen yok edilmiştir. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar arasında şehit oranı %60'ı aşarken, 42.000'den fazla çocuk yetim bırakılmıştır. Gazze Şeridi'ndeki bir milyondan fazla çocuğu barındıran bu coğrafyada, siyonist ordu tüm halkı ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Bu süreçte, gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışan 226 gazeteci şehit edilmiştir.” şeklinde konuştu

“Gazze, özgürlük tohumlarını ekecek ve bölgemizde siyonist projenin sonunu ilan edecektir”

Adaletsizlik ne kadar artarsa, inananlar için zaferin o kadar yakın olduğunu ifade eden Ertaş, “Bu utanç verici tabloya karşı, Mısır'da gerçekleştirilecek olan Vicdan Konvoyu ve yürüyüşü, insanlık vicdanının kalesi olarak yükselmektedir. Gazze’de süren ahlaksız kuşatmayı sonlandırmak için, denizden ve karadan yüz binlerin katılımıyla oluşturulacak bir insanlık zinciri olan 'Gazze Konvoyu' vakit kaybetmeden organize edilmelidir. Dünya, bu zulme karşı tek yürek olmalı, suskunluğunu bozmalıdır. İslam dünyası, insanlık onurunu hedef alan bu zorbalığa karşı kınamayla yetinmemeli, topluca ayağa kalkmalı, Gazze’deki soykırımı durduracak ve ablukayı kıracak somut adımlar atmalıdır. Bu, sadece Gazze halkına değil, tüm insanlığa karşı bir sorumluluktur. Adaletsizlik ne kadar artarsa, inananlar için zafer o kadar yakın olacaktır. Allah'ın izniyle, inanan bir milletin kalbini iyileştirecek zafer yakındır. Gazze, özgürlük tohumlarını ekecek ve bölgemizde siyonist projenin sonunu ilan edecektir. Tüm dünyanın sessizliğe büründüğü bu utanç verici tabloda, ölümü göze alarak Gazze’ye yola çıkan cesur aktivistleri yürekten tebrik ediyoruz. Onların cesareti, insanlık vicdanının henüz tamamen ölmediğinin bir kanıtıdır. Selam olsun direniş erlerine! Ya bu zulüm, bizlerin ve sorumluluğa davet ettiklerimizin eliyle bitecek ya da bu canlar bu bedende oldukça bu kutsal dava uğruna ve mazlumlar yoluna hiçbir çabadan el çekmeyecek, geri durmayacağız!” diye belirtti.

“Çocuk istismarı vakaları, vicdanları derinden yaralamıştır”

Basın açıklamasının sonunda Şırnak merkezde kamuoyuna yansıyan çocuk istismarı ile ilgili de açıklama yapan Ertaş, “Son günlerde kamuoyuna yansıyan çocuk istismarı vakaları, vicdanları derinden yaralamış, toplumun manevi yapısını sarsmıştır. Her türlü istismar, insanlık onuruna açık bir saldırı olduğu gibi, çocuklara yönelik istismar ise bu saldırının en vahim biçimidir. Bizler, inancımızdan ve insanlığımızdan aldığımız sorumlulukla bu suça karşı sessiz kalmayı reddediyoruz. Zira İslam dini, çocuğu ilahi bir emanet olarak görür. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Küçüklerimize merhamet etmeyen bizden değildir” (Tirmizî, Birr, 15) buyurarak, çocuklara karşı şefkat ve merhameti imanın bir göstergesi olarak ifade etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de çocuklar masumiyetin ve temizliğin sembolüdür. Onlara zarar veren, sadece bir bireyi değil; geleceği, ümmeti ve insanlığı yaralamış olur. İslam, sadece ibadetle değil, adalet ve merhametle de yaşanır. Bu nedenle çocuklara yönelik her türlü şiddet, istismar ve ihmal, dinen haram, ahlaken aşağılık ve hukuken suçtur. Bugün yapılması gereken; suçluların cezalandırılmasını sağlamak, çocukları koruyacak sosyal ve hukuki mekanizmaları güçlendirmek ve toplumun her bireyini bu konuda bilinçlendirmektir. Sessizlik, suça ortaklıktır. Bu vesileyle tüm yetkilileri, sivil toplum kuruluşlarını ve dinî camiayı çocuk istismarına karşı daha duyarlı ve kararlı olmaya davet ediyoruz. Unutmayalım ki; bir çocuğun gözyaşı, bütün insanlığın kaybıdır. Ve her çocuk, bize Allah’ın emanetidir. Çocuklar sustukça biz konuşacağız. Onları korumak için her zaman, her yerde, hep birlikte mücadele edeceğiz.” dedi. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —