9668,36%1,33
38,86% 0,02
43,81% 1,07
4048,18% 1,19
6610,93% 0,92
STK Temsilcileri zulmün sona ermesi için Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Siyonistlerin Gazze'de gerçekleştirdiği saldırıların tüm dünyanın gözü önünde bir soykırıma dönüştüğünü belirten STK temsilcileri, İslam coğrafyasının sessizliğini eleştirerek siyonist rejime karşı somut adımlar atılması çağrısında bulundu.
Siyonist rejimin Gazze'de gerçekleştirdiği soykırım karşısında İslam dünyasının suskunluğunu eleştiren Şanlıurfa'daki STK temsilcileri, İLKHA'ya verdikleri röportajda dikkat çeken mesajlar verdi. Zulmün ancak ümmetin ortak sesiyle durdurulabileceğini vurgulayan temsilciler, birlik çağrısı yaptı.
Şanlıurfa'daki STK temsilcileri İslam ülkelerinin sessizliğini "acizlik" olarak değerlendirirken, mazlumların sesi olmanın herkesin sorumluluğu olduğunu ifade etti.
"Önce israil ile bütün ilişkilerin kesilmesi lazım"
Siyonist çete ile yapılan tüm anlaşmaların feshedilmesi gerektiğini söyleyen Peygamber Sevdalıları Derneği Şanlıurfa Temsilcisi İbrahim Güven, "Bugün burada, israilin 20 aydan fazladır başlattığı işkence ve soykırıma tepki olsun diye, Şanlıurfa'daki sivil toplum kuruluşları gençlik kolları bir gece düzenlediler. Gazze için nöbetteyiz şu an; gençlerimiz burada, programda, biz de onlara destek veriyoruz. Destek veren tüm kardeşlerimizi ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Bu zulme karşı sessiz olmamalıyız, sesimizi daha gür bir şekilde çıkarmalıyız. 7 Ekim'den bu yana sürekli etkinlikler düzenliyoruz. Bu son etkinliğimiz inşallah HAMAS'ın, Filistin'in, Gazze'nin zaferiyle müjdelenir. Zulüm devam ettikçe bizim de etkinliklerimiz sürecek. Hatırlarsanız, HAMAS bir duyuruda bulundu ve 'Üç gün boyunca bütün Müslümanlar meydanlarda olsun' dedi. Biz de o çağrıya uyarak buradayız. Zulmün bitmesi için sorumluluk sahiplerinin ellerini taşın altına koyması gerekiyor. Bugüne kadar bu yapılmadığı için üzülüyoruz. Ortada 57 İslam devleti var; her biri bir tepki verseydi bu zulüm bu kadar sürmezdi. Sadece göstermelik şeyler yapılıyor. Gerçek adımlar atılacaksa, önce İsrail ile tüm ilişkiler kesilmeli. Siyonist terör şebekesiyle her türlü anlaşma sonlandırılmalı. Petrol, gıda, inşaat malzemesi gibi tüm destekler durdurulmalı. Özellikle ülkemizden giden petrol derhal kesilmeli. Yöneticilerimize buradan çağrı yapıyoruz: En azından yakıtı durdurun. Bu, siyonistlerin şah damarını kesmek demek." ifadelerini kullandı.
"Siyonizm'e öfke var"
Düzenlenen her programda insanlık düşmanlarına karşı duydukları öfkeyi dile getirdiklerini belirten Mil Diyanet-Sen Temsilcisi Ömer Çapan, "Böyle bir fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim. Şanlıurfa, peygamberler şehri olarak bu çağrıya layık bir şehir. Aylardır Gazze'nin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Gazze'deki kardeşlerimizin parçalanan bedenleri, yıkılan evleri, bozulan huzurları içimizi yakıyor. Bu zulmü Müslümanlara yaşatanları Allah'a havale ediyor ve lanetliyoruz. Kardeşlerimize de Allah'tan rahmet ve yardım diliyoruz. Bugünkü programın adı da 'Gazze için nöbetteyiz.' STK temsilcilerimizin gençlik kolları burada, canlı şekilde bu acıyı yüreklerinden hissederek anlatmaya çalışıyor. Ailemizle birlikte geldik. Burada birlik, beraberlik, şefkat ve merhamet var. Aynı zamanda bir öfke de var: küfre, siyonizme ve insanlığın düşmanlarına öfke." dedi.
"Müslüman Müslümanın kardeşidir"
Müminlerin ancak kardeş olduğunu ve bu kardeşliğin Filistin'de yaşanan zulme sessiz kalınmasıyla parçalandığını belirten Çapan, "Gazze'deki zulme rağmen oradaki direniş ruhuyla iftihar ediyoruz. Bu ruhun siyonizmi yeneceğine inanıyoruz. Gençlerimizden ricam; bu çağrılara her daim kulak vermeleri. Allah Resulü, 'Müminler kardeştir; birinin ayağına diken batsa diğerleri bunu hisseder' buyuruyor. Gazze'de ise kardeşlerimiz parçalanıyor, evleri yıkılıyor. Bu acılar karşısında hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam etmek mümkün değil. Allah katkıda bulunan herkesten razı olsun. Gazze'deki kardeşlerimize de güç, cesaret ve direniş nasip etsin." diye konuştu.
"Maddi ve manevi olarak kardeşlerimizin yanındayız"
Boykotun önemine dikkat çeken Şanlıurfa Çölyak Dernek Başkanı Hasan Doğan, "Bu programlar hem dünya hem de Urfa için çok önemli. STK'lar ve gençlik kolları olarak her zaman Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Kalben ve gönülden onların yanındayız. Sessiz kalmamalıyız. Maddi-manevi ve boykot yoluyla yanlarında olmalıyız. Bu zulmü kimse kabul edemez. Gayrimüslimler bile bu zulme karşı çıkıyor. Bu zulmü kabul edenleri insan olarak görmüyorum. Hepimiz zulme karşıyız ve kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Siyonistleri keşke yerle bir edebilsek"
Etkinliklerin Gazze'deki kardeşlerimizi sevindirdiğini ifade eden İHH Şanlıurfa Şube Başkanı Behçet Atilla, "7 Ekim'den bu yana Gazze halkı ağır bedeller ödüyor. Filistinliler bizden meydanlarda olmamızı istiyor. Şanlıurfa'daki gençlik teşkilatları bu etkinliği düzenledi. Gençlerimizi tebrik ediyorum. Bu tür etkinliklere tüm Müslümanların destek vermesi gerekiyor. Çünkü bu çağrılar Filistinlilerden geliyor. Programların, kermeslerin görüntüsünü gönderdiğimizde onların ne kadar sevindiğini görüyoruz. Etkisi küçük bile olsa, onları sevindirmek bizim için büyük bir değerdir. Gücümüz olsa bu savaşı durdururduk. Keşke siyonistleri yerle bir edebilsek... O günün yaklaştığına yürekten inanıyorum." dedi.
"Koltuk korkusunu bırakın, Allah'tan korkun"
Ülke liderlerinin koltuk korkusunu bırakıp Allah'tan korkmaları gerektiğini vurgulayan Umut Kervanı İnsani Yardım Derneği 2. Bölge Koordinatörü Faik Doğan, "Gençlerin böyle bir program düzenlemesi sevindirici. Gençlik kimin elindeyse gelecek de onun elindedir. Bu etkinlikler bize umut veriyor. Artık sadece söylem değil, eylem zamanı. Halkın sesi duyurulmalı. Ülke liderleri artık korkularını bırakmalı. Bugün Gazze'nin çocuklarına sahip çıkmazlarsa, yarın zelil olacaklar. Tarihte bunun örnekleri var. Allah'ın davasına sahip çıkanlar aziz olur. Bu nedenle İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz: Koltuk korkusunu bırakın, Allah'tan korkun. Allah size daha iyisini verir. Aksi halde o koltuklar sizin için ateş olacaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)