Stresin, günlük yaşantımızın dengesinde bozulmaya yol açan veya bozulma olasılığının olduğu her türlü iç ya da dış etkeni değiştirmeye ve onlara uyum sağlamaya yönelik yaşadığımız olumsuz bir duygusal deneyim olduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversite Hastanesinden Klinik Psikolog Damla Alkan, buna bilişsel, duygusal, davranışsal ve bedensel değişikliklerin eşlik ettiğini belirtti. Kişilerin gündelik yaşamda, okulda, evde, aile arasında ve iş ortamında stres yaşayabileceğini söyleyen Damla Alkan, stresin sadece trafik cezası almak, iş bulmaya çalışmak, ailede ölümle başa çıkmak ve boşanmak gibi olumsuz olaylar karşısında gelişmediğini ifade ettiği açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Stres, tatil için alışveriş yapmak, beklenmedik bir iş tanımı ile karşılaşmak veya evlenmek gibi olumlu yaşam olayları sırasında da ortaya çıkabilir. Stres, yaşanan olayların ne olduğundan çok, olayın kişi tarafından nasıl algılandığıyla ilişkili bir durumdur. Bir başka ifadeyle bir deneyim bazı kişiler için stresli olabilirken diğerleri için olmayabilir. Örneğin bir kişi için iş kaybı son derece stresli olabilirken, bir başkası için yeni bir alan denemek için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Düşük miktarda yaşadığımız stres bizi stres oluşturan olay karşısında koruyucu ya da motive edici bir rol oynarken, stres düzeyimizin yüksek olması yaşam kalitemizi ve günlük işlevselliğimizi bozmaktadır.”