Kadim şehir Mardin'de özellikle vakıflara ait iş yerlerinin içki mekânlarına dönüştürüldüğünü kaydeden Mardin Medreseler Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, gün geçtikçe bu tür mekânların arttığını, özellikle cami ve okullara yakın olmasını
Vakıflar ve Medreseler diyarı Mardin'deki tarihi çarşıda ve geçmişte ilmin tahsil edildiği tarihi mekânlarda içki dükkanların gittikçe arttığına vurgu yapan Mardin Medreseler Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, bu tür içkili mekanların özellikle cami ve okullara yakın olmasının da ayrı bir garabet olduğuna dikkat çekti.
Mardin'in eski yerleşim yerinin tümünün bir vakıf şehri olduğunu söyleyen Yüksel, "1071 Malazgirt Zaferi'ne kadar kaleden ibaret olan Mardin şehri, Artukluların Malazgirt Zaferi'nden sonra kenti ele geçirmeleri ve Artuk Bey oğullarının Kudüs Valiliği görevi sona erip kente yerleşmelerinden itibaren kale dışında yeni bir şehir inşa ettiler. Bugün içinde yaşadığımız ve kullandığımız bu şehir, Artukluların eseridir. Dolayısıyla, medreseler, konutlar, yapılar, camiler hep kadim Artuklu vakıflarına aittir. Bir kısmı şu an özel mülkiyete geçmiş olsa dahi kökeninde kadim Artuklu vakıflarına ait yapılardır. Yazarın da belirttiği üzere 'Mardin şehri komple bir vakıf şehridir'. Artuklular, mülklerini insanlığın hizmetine sunarak vakfettikleri bir şehirdir." ifadelerini kullandı.
"Müslüman şehrinde yürürken şarap teklifiyle karşılaşmak hakaretten başka bir şey değildir"
Mardin'de dini inanç simgesini taşıyan tarihi yapılara hürmet edilmediğini, bu yapıların ve camilerin hemen yanı başında içki alanlarının açılmasına müsaade edilerek dini inançların yok sayıldığına dikkat çeken Yüksel, yoldan geçen Müslümanlara kahve ikram eder gibi dinin haram kıldığı içkilerin sunulduğuna vurgu yaptı.
Yüksel, "Son günlerde geldiğimiz noktada tarihi mekânlarda şarapla, içkiyle, kumarla dolu dükkânlar açılmaya başladı. Bu mekânlar git gide artmaya devam ediyor. Mardin tarihinde hiç görülmemiş, satışı dahi yapılmamış şarap çeşitleriyle kadim Mardin özdeşleştirilmeye çalışılıyor. Bunlar hızla yayılıyor maalesef. Zaman zaman birinci caddede bizzat şahit olduğumuz, gençler tarafından 'Süryani Şarabı' teklifleri ile karşılaşıyoruz. Bu durum maalesef çok acı bir hakarettir Müslümanlara. Müslüman şehrinde caddede yürürken 'Size Süryani Şarabı ikram edelim' teklifi, bir Müslüman için hakaretten başka bir şey değildir. Bu yöntemle olaya vakıf olmayan insanlar içki içmeye alıştırılıyor. Gelen turistlerin bir kısmı bu şekilde, bilmeden şarap içmek durumunda kalıyorlar." dedi.
"Vakıflara ait bir mekânda içki satışı asla yasal değildir"
Bu durumun, kadim Mardin şehri için çok ciddi bir olumsuzluk olduğunun altını çizen Yüksel, "İçkinin zaten yasal olarak reklamı yapılamaz. Satış için reklamının yapılması yasaktır. Kaldı ki vakıf şehir Mardin'de içki satılan bazı dükkânların, iş yerlerinin mülkiyeti de vakıf mülkiyetidir. Vakıflara ait bir mekânda içki satışı da yasal değildir. Bazıları tapulu olsa dahi kökeninde vakıftır." ifadelerini kullandı.
"Bu yasal olmayan durumlar ilgili kurumlarımızca engellenmelidir"
Kadim kentin mabetlerine, vakıflarına hem insanların hem de resmî kurumların saygı duymakla mükellef olduğunu belirten Yüksel, "Cumhuriyet döneminde maalesef bazı vakıf mülkleri satılmış. Ancak kökeninde vakfa ait bir mülkiyettir. Mabetlere, okullara 200 metre mesafede içki satılamayacağı yasası da var. Bu üç boyutlu yasaklar engeli aşılarak bugün burada yoldan geçenlere reklam yapılması suretiyle, ikram edilmesi suretiyle, levhalarla şarap satışı yapılıyor, şarap reklamı yapılıyor. Bu yasal olmayan durumların ilgili kurumlarımızca engellenmesi bu şehre duyulan saygı gereği olacaktır. Bu şehrin mabetlerine, vakıflarına insanlar olarak, resmî kurumlar olarak saygı duymakla mükellefiz. Ne yazık ki Mardin'de iş çığırından çıkmış durumda. Bu karanlık durumların ıslah çalışması için ilgili kurumlarımızın adımlarını bekliyoruz." diye konuştu. (İLKHA)