Dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda alim, yaklaşık bir yıl önce başlayan Aksa Tufanı münasebetiyle bir araya gelerek, Filistin direnişine destek mesajı verdi.
Filistin Alimler Birliği tarafından yoğun katılımla gerçekleştirilen programa, Filistin, Mısır, Sudan ve Türkiye'den çok sayıda alim katıldı.
Başakşehir Merkez Camii'nde kılınan akşam namazının ardından Kayaşehir Meydanı'nda gerçekleşen programda, hem meydanda bulunan hem de telekonferans yöntemi ile katılan alimler kürsüden halka hitap etti.
Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri” Bugün alimler, İzzettin ve şerefin üzerinden hicri bir yıl geçmesinin ardından topluma hitap ediyor. Bu süre zarfında, ümmetin izzetine ve şerefine dönüş yılı olarak değerlendirilen bu dönemde, hicri takvimde Aksa Tufan’ının 2’nci yılına girmiş bulunmaktayız.” dedi.
“Düşman tüm çabalarına rağmen soykırım uygulamaktan başka bir şey yapamadı”
Aksa Tufanı operasyonunun, ümmetin şerefini ve mukaddesatını koruma amacıyla yapıldığını belirten Tekruri, "Mücahitler ve İzzettin el-Kasam tugayları, Gazze’den iman, cihat ve izzet bayraklarıyla hareket etti. Ancak düşman, mücahitlerimizle baş edemeyerek hastanelere, okullara, mescitlere, çocuklara ve kadınlara saldırdı. Tüm çabalarına rağmen düşman, belirlediği hedeflere ulaşamadı. Sadece çocukları öldürmekten, katliamlar yapmaktan ve soykırım uygulamaktan başka bir şey yapamadı.” şeklinde konuştu
“Katliam zayıflığın bir ifadesidir”
Tekruri, "Netanyahu’nun Lübnan halkına karşı başlattığı saldırılar sonucunda bir günde 550 Lübnanlı şehit oldu. Bu durum düşmanın acziyetini göstermektedir. Düşman, hedeflerine ulaşmada başarısız kaldığında, kendi halkına güçlü görünmek istemekte. Oysa bu katliamlar zayıflığın bir ifadesidir.” dedi.
“Mücadeleye devam edeceğiz”
Tekruri, son olarak şöyle konuştu.” Bu bir yılın geçmesi, toplumun yeniden değerlerine ve sabitelerine sıkıca bağlanması için bir fırsat. Aksa Tufan’ının 1. yıldönümünde, siyonist rejime güçlü bir mesaj verilmesi gerekiyor. Eğer bu savaşı sürdürmek istiyorlarsa, her yerde biz hazırız. Yalnızca Filistin ve Lübnan’da değil, her yerde Allah’ın izniyle mücadeleye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
İFAM Genel Başkanı İhsan Şenocak ise, "İstanbul’dan Gazzeli mücahitleri selamlayın. Onlar Allah'ın inayetiyle, lütfuyla orada bir tarih yazıyorlar. Mazeret göstermiyorlar. Sahabeler, Allah Resulü Aleyhisselam'ın huzuruna gelip ‘yapamıyoruz ya Resulallah' 'Mekke'de ızdırap var. Tahammül edemiyoruz ya Resulallah’ demediler. Şimdi mücahitler, Peygamberimizin mübarek ayakları ile şereflendirdiği Gazze ve Mescid-i Aksa'yı korumak için şehit oluyorlar. Bahaneleri, mazeretleri yok. Beyaz bayrak açmıyorlar." diye belirtti.
“Nemrut’a karşı Hazreti İbrahim nasıl kazandıysa, mücahitler de siyonistlere karşı kazanacak”
Şenocak,"Sahabeler nasıl Ebu Cehilleri hezimete uğrattıysa, mücahitler de aynı şekilde Amerika’yı ve siyonistleri o topraklara gömecektir inşallah. Sahabeler daraldığında ve yorulduğunda Peygamber Efendimiz kendinden önce gelen Peygamberler ile teselli etti. Hazreti İbrahim ateşe atılırken kafirlere, ‘size de taptıklarınıza da yuh olsun’ dedi. Ateşten çıkarken de yine ‘Allah-u Ekber’ dedi. İbrahim Aleyhisselam Nemrut'a karşı nasıl kazandıysa bugün de mücahitler kazanacaktır Allah’ın izni ile."dedi.
“Birgün gelecek mücahitler siyonistleri Gazze’ye gömecektir”
"Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret ederken gözünde yaş vardı" diyen Şenocak,"Cibril-i Emin gelir ‘Ya Muhammed sana bu Kur'an'ı öğreten, indiren Allah’ın vaadi var. Ağlayarak ayrıldığım Mekke'ye, Allah azze ve celle seni döndürecek’ diye buyurmuştu. Peygamber Aleyhisselam Medine'de bir nesil yetiştirdi. O nesille ile 8 yıl sonra Mekke'ye dönüp, Mekke sokaklarında ‘Allahuekber’ dedilerse şimdi de Gazze'den yaşlı gözlerle ayrılan Müslümanlar, mücahitler o gün gelecek Gazze'ye dönecek ve Netanyahu’nun leşini Gazze sokaklarında süründürecektir. “dedi. (İLKHA)