10607,83%0,54
41,98% 0,04
48,85% 0,17
5599,28% 1,25
9459,78% 1,28
Diyarbakır'da düzenlenen "Hayat Namazla Güzeldir" ve "Niyet Ettim Tesettüre" etkinliklerinden rahatsız olan DEM Parti'nin, konuyu Müslüman halkın temsilcilerinin bulunduğu TBMM'ye taşıması tepki çekti.
Geçtiğimiz haftalarda Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından organize edilen etkinlikler yüzlerce çocuğun katılımıyla gerçekleştirildi.
Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen etkinliklerin ilki, 7-10 yaş arası çocuklar için hazırlanan "Hayat Namazla Güzeldir" adlı etkinlik kapsamında çocukların yürüdüğü ve topluca namaz kıldığı programdı.
İkincisi ise, "11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü"nden hemen sonra düzenlenen ve yüzlerce kız çocuğunun tesettürle katıldığı "Niyet Ettim Tesettüre" adlı etkinlikti.
Müslüman halkın, çocuklarını İslami bir dairede yetiştirmesini hazmedemeyen DEM Parti Diyarbakır milletvekilleri Adalet Kaya, Ceylan Akça, Halide Türkoğlu, Serhat Eren, Mehmet Kamaç ile birlikte Şırnak Milletvekili Berdan Öztürk ve Mardin Milletvekili Beritan Güneş, konuyla ilgili olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Milli Eğitim Bakanı'na sözde "yazılı soru önergesi" sundu.
Soru önergesinde İslam'ın en büyük şiarlarından namaz ve tesettüre "dini ritüel" ve "sokak şovu" tabirlerini kullanma hadsizliğinde bulunan DEM Partililer, etkinliklerin hem "pedagojik ilkelere" hem de "inanç özgürlüğüne" aykırı olduğu safsatasında bulundu.
Kur'an-ı Kerim'de ve İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'in sünnetinde yer alan namaz ve tesettür buyruklarını görmezden gelen DEM Partili vekiller, çocukların "tek tip kimlik" dayatmasına maruz bırakıldığını, bunun da "inanç istismarı" anlamı taşıdığı iddiasında bulunarak halkın inanç ve değerlerinden ne kadar uzak olduklarını gösterdi.
Seküler ve laik kesimlerin, kendi çocuklarını istediği gibi giydirip yetiştirmesine tek bir söz dahi etmeyen DEM Partililerin, soru önergesinde "her çocuğun inancını özgürce seçme hakkı olduğu, tarafsız, özgürlükçü ve çoğulcu bir eğitim sistemine ulaşma hakkının da devletin sorumluluğu altında bulunduğu" tezini savunması ise ikiyüzlülük olarak nitelendirildi.
DEM'li milletvekilleri Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Milli Eğitim Bakanı'na ilginç, bir o kadar da kendi halkının inanç ve değerlerini hiçe sayan şu soruları yöneltti.
"-Dini içerikli çocuk etkinliklerinde çocuk gelişim uzmanlarının, pedagogların veya psikologların görüşlerine başvurulmakta mıdır?
-Bu tür faaliyetlerin çocukların psikolojik ve pedagojik gelişimlerine etkileri değerlendirilmiş midir?
-MEB ile Peygamber Sevdalıları Vakfı arasında imzalanan protokolün içeriği kamuoyuna açıklanacak mıdır? Bu protokol çocuk hakları açısından yeniden gözden geçirilecek midir?
-Çocukların herhangi bir dini ya da politik organizasyonda araçsallaştırılmasının önüne geçmek için bakanlıklar ne tür adımlar atmaktadır?
-Bakanlıklar, çocukların özgür düşünceyi geliştirme ve farklı inançları tanıma haklarını korumaya yönelik nasıl bir eğitim politikası yürütmektedir?"
Müslüman kamuoyu ise, DEM Partiye, "Halkın inanç ve değerleriyle ne zaman barışacaksınız?", "Seküler ve laik kesimlerin, çocuklar için yaptığı gayri ahlaki ve fıtrat dışı uygulamaları da Meclis'e taşıyacak mısınız?", "Çocukların namaz kılıp tesettüre bürünmesinden duyduğunuz rahatsızlığı, oy talebinde bulunduğunuz Müslüman bölge halkına nasıl açıklayacaksınız?" sorularını yöneltiyor. (İLKHA)